Washington Post gazetesi, İran Atom Enerjisi Kurumu’nun Tahran’ın 2015 uluslararası nükleer anlaşmasıyla belirlenen uranyum zenginleştirme sınırını aştığı açıklamasını sayfalarına taşıdı. Habere göre açıklamada İran’ın anlaşmayla gelen bağlılıklarını hafifletecek başka adımlar da atabileceği ifade edildi. Açıklamayı yapan sözcü Behruz Kamalvandi, İran’ın yüzde 3,67 oranını aşarak yüzde 4,5 oranında uranyum zenginleştirmeye başladığını bildirdi. Bu seviye hala İran’ın nükleer silah geliştirebilmesi için oldukça düşük kalıyor. Ancak Kamalvandi açıklamasında İran’ın bundan da yüksek oranda uranyum zenginleştirmesinin önünde herhangi bir engel olmadığını söyledi. Başkan Donald Trump Pazar günü İran’ın anlaşmayla belirlenen sınırı aşabileceği açıklamasının ardından ‘‘İran dikkatli olsa iyi olur’’ yanıtını vermişti. Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da İran’ın bu hamlesinin daha fazla tecrit ve yaptırıma neden olabileceği uyarısında bulunmuştu. İran, Avrupalı ülkelere ABD’nin çekildiği nükleer anlaşmayı kurtarmanın ve ABD yaptırımlarını daha az hissetmesinin bir yolunu bulmaları için 8 Temmuz’a kadar süre tanımıştı.
New York Times, Göç ve Gümrük Muhafaza (ICE) yetkililerinin yüz tanıma teknolojisiyle devletin ehliyet veri tabanını kaynak olarak kullandığını, böylece milyonlarca sürücünün fotoğraflarını, bilgileri olmaksızın analiz ettiğini yazıyor. Yeni açıklanan belgelere göre yasa dışı göçmenlere ehliyet veren en az üç eyalette Göç ve Gümrük Muhafaza yetkilileri ehliyet fotoğraflarını görmek için talepte bulundu. Kayıtlara göre bu eyaletlerden en az ikisi; Utah ve Vermont talebe olumlu yanıt verdi. Üçüncü eyalet Washingon’daysa yetkililer ehliyet başvurusu yapanların tamamının fotoğraf veri tabanını incelemek için resmi talepte bulundu ancak eyaletin taramayı hayata geçirip geçirmediği bilinmiyor. Belgeleri elde eden Georgetown Gizlilik ve Teknoloji hukuk merkezi uzmanlarından Harrison Rudolph bunu bir skandal olarak değerlendirdi ve eyaletlerin hiçbir zaman ICE’ın ehliyet veri tabanına erişerek yüz tanıma yöntemiyle kişileri aramasına izin veren yasalar geçirmediklerini söyledi. Ayrıca bu eyaletlerin yasadışı göçmenlere ehliyet başvurusu yaptıklarında aslında bilgilerini ICE’a verdiklerini de hiçbir zaman haber vermediğini hatırlattı. Bu belgeler, Göç ve Gümrük Muhafaza’nın ilk kez yüz tanıma teknolojisini kullanarak aralarında oturum izni olanlarla vatandaşların da olduğu ehliyet veri tabanını taradığını ortaya koyuyor.
Wall Street Journal da, uzmanların ekonominin bu yıl hükümetin 2018’deki yüksek harcamalarından dolayı canlanma yaşaması beklentisi içinde olduklarını, ancak bu canlanmanın henüz kendini göstermediğini bildiriyor. ‘‘Tüketici ve iş dünyasının harcamaları ekonomik büyümenin önemli faktörlerini oluşturuyor’’ denilen haberde son yıllarda hükümet harcamalarının da ekonominin desteklenmesinde önemli rol oynadığı ifade ediliyor. Gayrisafi yurt içi hasıla 2019’un ilk çeyreğinde 78 milyar dolar, yani 2018 bütçe anlaşmasının ardından öngörülenden yüzde 0,4 daha düşüktü. Hükümet bu yıl şimdiye kadar afet yardımına daha az harcama yaptı. Hükümetin kısmi kapanması da Ocak ayında harcamaları azalttı. Ekonomist Ernie Tedeschi, bunların ekonomideki kayıp ivmenin üçte birini açıkladığını söylerken kalanının federal hükümetin harcamalarının azalmasıyla açıklanabileceğini belirtiyor. Habere göre uzmanlar şimdi, ekonomiyle ilgili yapılan erken tahminler fazla mı iyimserdi, yoksa hükümet harcamaları ekonomiye beklenen ivmeyi yılın geri kalanında verecek mi, bunu görmeyi bekliyor.