New York Times Rusya’nın Amerika’nın uygulamaya soktuğu ek yaptırımlara misilleme yaptığını yazıyor. Gazete, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Moskova’da diplomatik görevle bulunan 755 Amerikan vatandaşının ülkeyi terk etmesini talep ettiklerini açıkladığını bildiriyor. Habere göre Rusya’nın bu sert hamlesi, Soğuk Savaş dönemindeki gerginleşmeyi anımsatır nitelikte. Putin, yaptığı açıklamada, Amerika’nın şimdiye kadar Moskova’da binin üzerinde diplomatı ve teknik elemanı bulunduğunu, ancak bu sayının ciddi oranda düşürülmesinin, Washington ve Moskova’daki temsilcilerine yönelik büyük rahatsızlık yaratmayı amaçladığını söyledi. Gazeteye göre Rusya’nın bu kararı, 1986 yılında Sovyetler Birliği döneminde yaşanan benzer anlaşmazlıklar karşısında alınan kararlar kadar sert. Karar ayrıca Putin’in Hamburg’da yapılan G-20 zirvesi sırasında Başkan Trump’la yaptığı görüşme ve sonrasındaki tavrından tamamen saptığına işaret ediyor. İki lider Hamburg’da olumlu görüşmeler yaptı, ancak Amerikan Kongresi kısa süre sonra Rusya’ya yönelik ek yaptırım tasarısını geçirdi, Trump da tasarıyı imzalayarak yasa haline getireceğinin sinyalini verdi. Bu adımların üzerine Rusya’nın sert misillemesi ise gecikmedi.
New York Times bugün ayrıca Cumhuriyetçi Partililer’in Beyaz Saray’da son zamanlarda yaşanan çalkantıların Başkan Trump ve yönetimini derinden sarstığını bildiriyor. Gazete, Trump’ın Adalet Bakanı Jeff Sessions’a yönelik saldırılarının, yeni İletişim Direktörü Anthony Scaramucci’nin küfür dolu sözlerinin ve sağlık yasa tasarısının çöküşünün Trump’a darbe indirdiğini yazıyor. Habere göre Trump, Cumhuriyetçiler arasında hala oldukça popüler olmasına rağmen seçim vaatlerine ve başkanın ekibindeki üst düzey bazı yetkililerin güvenilirliğine şüpheyle bakan Trump yanlılarının sayısı da giderek artıyor. Örneğin Ohio eyaletinin Cumhuriyetçi Valisi ve Trump’ın ön seçimlerdeki rakiplerinden biri olan John Kasich, ”Beyaz Saray istikrara kavuştuğu zaman iyimser olmaya başlayabiliriz” dedi. Kimi uzmanlarsa Başkan Trump’ın en büyük hatasının etrafında topladığı insanlar olduğunu, Beyaz Saray’da ayyuka çıkan çekişmelerin Trump’ın siyasi gündeminin önüne geçtiğini kaydediyor. Geçtiğimiz hafta Cuma günü açıklanan yeni bir Gallup anketi ise Başkan Trump’ın istihdam onay oranının yüzde 39 olduğunu göstetiyor.
New York Times, Londra’da inşa edilmekte olan yeni yeraltı hızlı tren sistemi Crossrail’ın Brexit nedeniyle vaadedildiği kapasiteye erişememe tehlikesi altında olduğunu yazıyor. Bin 500 yolcu kapasiteli, iki futbol sahası uzunluğundaki vagonlara sahip olan Avrupa’nın bu en büyük altyapı projesinin Londra’nın bir ucundan diğer ucuna seyahat süresini yarıya indirmesi bekleniyor. Crossrail’ın inşa edilme amacı, giderek büyüyen Londra’da daha fazla yolcuyu daha hızlı bir şekilde taşımaktı. Ancak yazılan felaket senaryolarından bazıları, sistemin, Brexit nedeniyle giderek daralan bir kentte sanılandan çok daha az yolcu taşıyacağı şeklinde. Kimi uzmanlar, Londra’ya gelen banker ve finans şirketleri sayısının azalmasından, göçmenlerin başka alternatifler aramasından ve Londra’yı Londra yapan insan sermayesinin kurumasından korkuyor.
Washington Post ise Venezuela’da yapılan seçimleri ana sayfasına taşımış. Gazete, Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun uluslararası kınama mesajlarına rağmen seçimleri yapma kararı aldığını, uzun zamandır yaşanan krizin yeni bir safhaya girmesiyle Batı Yarımküre’nin en yeni diktatörlüğünün temellerinin atıldığını yazıyor. Habere göre Amerika dahil birçok ülkenin hukuksuz olarak tanımladığı seçimler, anayasayı değiştirmek ve muhaliflerin kontrolündeki Ulusal Meclis’i bastırmak için son derece geniş yetkilere sahip bir ”kukla” kongrenin oluşmasına yol açacak. Seçimler bunun yanı sıra Venezuela’da yasama, yürütme ve yargının sert sosyalist kontrol altına girmesine neden olacak.
Washington Post’un bir başka ana sayfa haberi ise Amerika’nın Kuzey Kore’nin geçtiğimiz Cuma günü yaptığı füze denemesine verdiği karşılıkla ilgili. Gazete, Amerika’nın Japonya ve Güney Kore ile yaptığı ortak tatbikat kapsamında Kore Yarımadası üzerinde ses duvarını aşan iki B-1 uçağı uçurarak Kuzey Kore’ye gözdağı verdiğini bildiriyor. Amerika ayrıca Alaska’dan Büyük Okyanus’a fırlattığı orta menzilli balistik füzeyle başarılı bir savunma sistemi denemesi gerçekleştirdi. Öte yandan Amerika’nın Birleşmiş Milletler Temsilcisi Nikki Haley, Çin’in Kuzey Kore’yi dizginlemek için gereken adımları derhal atması gerektiğini kaydetti. Gazeteye göre Amerika’nın önündeki en büyük sorunlardan biri, Kuzey Kore’nin füze teknolojisinin beklenenden çok daha hızlı gelişmiş olması. Bu durum, gerçekçi çözüm yolları aramayı güçleştiriyor.