New York Times, Senato’daki sağlık yasasını bir kez daha ana sayfasına taşımış. Gazete, Senato’daki oylamanın gece geç saatlerde tamamlanması nedeniyle sağlık yasasının onaylanmadığı haberini sadece internet sitesinden duyuruyor. Gazetenin Cuma günkü baskısındaysa oylanan yasanın ayrıntıları yer alıyor. Bu ayrıntılara göre tasarı, sağlık sigortası satın almayanların ceza ödeme zorunluluğunu ortadan kaldırıyor, ancak bu vatandaşlar için bir çözüm önerisi sunmuyor. Tasarı ayrıca aile planlaması programına ayrılan fonları kesiyor, sağlık sigortalarının poliçe sahiplerine sunmak zorunda olduğu gebe sağlığı ve reçeteli ilaç hizmetlerinin kaldırılması için eyaletlere yetki tanıyor. Ancak gazetenin internet sitesinde yer alan habere göre Alaska Senatörü Lisa Murkowski ve Maine Senatörü Susan Collins’e Arizona Senatörü John McCain’in de katılmasıyla birlikte tasarı, Senato’da engellendi. McCain’in kullandığı ”hayır” oyu, tasarının Senato’dan geçmesini engelleyen belirleyici etken oldu.
New York Times bugün ayrıca Beyaz Saray’ın eşcinsel haklarına karşı aldığı tavırla ilgili haberlere yer veriyor. ”Beyaz Saray eşcinsel haklarına bir günde üç yumruk attı” başlıklı habere göre Trump Yönetimi, eşcinsellere ve trans bireylere karşı bir kültür savaşı başlattı. Günün birinci gelişmesinde Başkan Trump, trans askerlerin Amerikan Ordusu’nda görev yapmasını yasakladığını açıkladı. İkinci gelişme, Adalet Bakanlığı’nın özel bir çalışma davasına karışmasıydı. Bakanlık, 1964 Medeni Haklar Yasası’nda yer alan ve cinsiyet ayrımcılığını yasaklayan maddenin, bireyleri cinsel yönelim bazında korumadığı yönünde bir açıklama yaptı. Son gelişmeyse Başkan Trump’ın Kansas eyaleti Valisi Sam Brownback’i Dışişleri Bakanlığı çatısı altındaki Uluslararası Dini Özgürlükler Dairesi Başkanlığı’na atadığını açıklamasıyla yaşandı. Vali Brownback, eşcinsel haklarının en ateşli karşıtlarından biri olarak biliniyor. Eşcinsel hakları savunucuları, bu üç gelişmenin aynı güne kasten denk getirildiğini ve bu hamlenin, Trump Yönetimi’nin LGBT karşıtlığının ne kadar derin olduğunu ortaya koyduğunu iddia ediyor.
Washington Post ise Beyaz Saray İletişim Direktörlüğü’ne getirilen Anthony Scaramucci ve Beyaz Saray Genel Sekreteri Reince Priebus arasındaki düşmanlığın Beyaz Saray’ı adeta bir reality show setine çevirdiğini yazıyor. Gazete, kendisini Başkan Trump’ın yakın arkadaşı olarak tanımlayan Scaramucci’nin Priebus’u finansal bilgilerini medyaya sızdırmakla ve siyasi manevralar yapmaya kalkışmakla suçladığını bildiriyor. Ancak gazeteye göre asıl mesele, Scaramucci’nin Başkan Trump’a yeterince sadık olmadığından şüphelendiği üst düzey danışman ve alt düzey çalışanları Beyaz Saray’dan uzaklaştırma hedefi. Scaramucci, New Yorker dergisine verdiği söyleşide Reince Priebus’a hakaret etti, bir paranoyak olarak nitelediği Priebus’un ve yanındaki birçok elemanın kısa süre içinde istifalarının isteneceğini kaydetti. Gazete, daha önce eşi benzeri görülmemiş ağız dalaşlarına ve siyasi husumetlere sahne olan Trump Beyaz Saray’ının Washington’u şaşkına çevirdiğini yazıyor. Scaramucci’nin Priebus’a yönelik öfkesinin temeliyse Beyaz Saray’da göreve başlamasından çok öncesine dayanıyor. Bunun nedeni, seçimlerden sonra Beyaz Saray’da göreve başlama beklentisi içindeyken sahibi olduğu yatırım fonu SkyBridge Capital’ı satan Scaramucci’nin Priebus’un muhalefetiyle karşılaşması.