Erişilebilirlik

TBMM Dışişleri Komisyonu Heyeti Washington’da


ABD Başkanı Joe Biden ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Brüksel’de NATO Zirvesi kapsamında yaptığı yüz yüze görüşmeden kısa bir süre sonra TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Akif Çağatay Kılıç ve beraberindeki heyet Washington’da temaslarda bulunuyor.

Heyetin yaptığı görüşmelerde S-400 krizinden, Biden’ın ”soykırım” ifadesini kullanması gibi iki ülke ilişkilerindeki sorunlardan, Amerika’nın Afganistan’dan asker çekme sürecine kadar birçok güncel mesele ele alındı.

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Akif Çağatay Kılıç, Washington temasları kapsamında Kongre üyeleri Jack Berman, Jim Risch, Andy Kim, August Pfluger, Ron Johnson, Tony Gonzales ve Angus King ile görüştüklerini açıkladı.

TBMM Dışişleri Komisyonu Heyeti Washington'da
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:15 0:00

Görüşmelerinde ele aldıkları konularla ilgili ayrıntılar paylaşan Kılıç, “Görüşmelerin çoğunda, Brüksel'de yapılan NATO zirvesinde de, Rusya ve Çin’le olan ilişkilerin en önemli gündem maddesi olduğu dile getirildi. NATO birliği bağlamında, burada da yaptığımız görüşmelerin içerisinde özellikle S-400 konusu ile beraber aynı zamanda şu anda güncel, ‘sorun’ anlamında değil ama güncel olan konulardan birisi Afganistan'da önümüzdeki dönem içerisinde ne yapılıp yapılamayacağı ile ilgili de sorular ve değerlendirmeler oldu. Tabii biz bu noktada karar verici mercii değiliz. Burada iki hükümet ve hükümet yetkilileri arasında görüşmeler olacak. Oradaki detaylar hala çalışılıyor. Ne olacağını şu anda bilmiyorum ama bu da konulardan birisiydi. Bizim açımızdan FETÖ terör örgütünün elebaşının burada hala bizim bu kadar yoğun bir şekilde buraya gönderdiğimiz ve verdiğimiz dosyalara rağmen duruyor olabilmesinin de bizim açımızdan önemli bir sorun olduğu, önemli bir başlık, yani çözmemiz gereken bir başlık olduğunu biz dile getirdik ve aynı zamanda tabi ki terörle mücadele konusunda Amerika’nın geçmiş yıllardaki, özellikle PKK terör örgütü ve onun uzantıları olan YPG ve PYD’yi DAİŞ'e karşı kullanım için, onlarla mücadele için angaje etmesiyle ilgili yaşadığımız hem anlaşmazlık, hem de bu anlamda bizi yaralayan yaklaşımı dile getirdik” diye konuştu. Kılıç, Türk- Amerikan ilişkilerine damgasını vuran S-400 meselesinin da, Türkiye’nin bakış açısıyla Amerikan tarafına anlatıldığını dile getirdi.

Kılıç, “Bu hükümetler arası yapılması gereken ve yapılan bir görüşme. Biz bu anlamda kendi düşüncelerimizi, bu noktaya nasıl gelindiğini, neden gelindiğini tekrar bir hatırlatmak anlamında bunu dile getirdik. Türkiye'nin varoluşsal tehditler karşısında NATO üyesi olarak müttefiklerinden gereken desteği ve yardımı görmemesinden dolayı attığımız, tamamıyla kendi güvenlik analizlerimiz doğrultusunda attığımız adımlardan kaynaklanan bir durumun olduğunu tekrar dile getirdik. Anlatmaya devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

“Biden’ın ‘soykırım’ ifadesi iç siyasete yönelik popülist bir adım”

Başkan Joe Biden’ın 24 Nisan’da soykırım ifadesini kullanmasını, “tamamen iç siyasete yönelik atılmış olan popülist bir adım” diye niteleyen Kılıç, konuyu, Başkan Joe Biden'a, 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanıma çağrısı yapan mektubu gönderen senatörlerin başında gelen ve 2019 yılında da Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile birlikte ABD Senatosu'na bu konuda önerge veren Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Demokrat Senatör Bob Menendez’le konuşmak istediğini ancak randevu talebine yanıt alamadığını dile getirdi.

Kılıç şöyle konuştu: “Kendisiyle bu konuyu özellikle sözde Ermeni soykırımı konusunu yüz yüze konuşmak, düşüncemizi, fikrimizi, hissiyatımızı anlatmak için kendisiyle bir görüşme talep ettim. Aynı zamanda mevkidaşım olarak, muhatabım olarak da, fakat cevap bile verilmedi. Yani burada bir diyolog dahi aranmaması veyahut da yapılan en azından bir randevu talebi ile görüşme talebine cevap verilmemesi bile manidardır. Bu bir anlam ifade eder ama kendisinin ailevi ilişkileri açısından biliyoruz ki; eşi Ermeni diasporasının içerisinde olan bir kişi. Yani burada tamamen iç siyasete yönelik, dediğim gibi saiklerle, popülist saiklerle ve ailevi bir takım duygusal yaklaşımlarla, uluslararası ilişkiler veyahut da bir ülkeyle olan, bir parlamentoyla, bir ülkeyle olan ilişkileri, bir milletle olan ilişkileri zedelemeye gidebilecek birtakım adımları atmak doğru bir şey değildir. Bunu eğer kendisiyle görüşebilseydim kendisiyle paylaşacaktım. Ama görüşmeyi dahi kabul etmemeyi tercih etmesi demek ki bu konuda gerçekleri dinlemek, belgelerinin ortaya konmasını görmek istemiyor.” Çağatay Kılıç, Biden'ın yaptığı açıklamanın hukuki hiçbir bağlayıcılığı bulunmadığı, hukuk açısından hiçbir yetki alanının olmadığını ifade ederek, söz konus açıklamanın üzüntüye ve kırgınlığa sebep olduğunu söyledi.

Afganistan'da Kabil Havalimanı'nın güvenliğiyle ilgili Amerikalı bir teknik heyetin Türkiye'yi ziyaretiyle aynı döneme denk gelen Türk heyetinin Washington ziyaretinde de konunun gündeme geldiğini belirten Kılıç, “Şu anda devam eden bir teknik süreç var onu takip edeceğiz. Asla bir pazarlık söz konusu olamaz’’ dedi. Kılıç, Türkiye'nin bu noktada tek başına hareket etmeyeceğini söyledi.

Kılıç, Biden-Erdoğan görüşmesinin Biden göreve geldikten uzun bir süre sonra yapılmasının da Corona virüsü salgınından kaynaklandığını söyleyerek, “Bu dönemin de şartlarının gerektirdiği ve zorladığı bir takım zamanlamalar mevzubahis oluyor. Bu şartlar altında bu ilişkileri ileriye taşımaya çalışmak kolay bir şey değil ama çalışıyoruz, yapıyoruz. Bundan sonra ümit ediyorum ki aşılamanın hızlanmasıyla beraber yüz yüze olan toplantılarımızdaki birliktelik artacak” ifadelerini kullandı.

STÜDYO VOA

Donald Trump’ın sus payı davasında yeni aşamaya geçildi – 22 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG