Erişilebilirlik

Tarihi Kitaplardan Öğrenme Devri Bitiyor mu?


Amerika’da öğrenciler ülke tarihini resmi kaynaklardan, uzmanların onayladığı ders kitaplarından öğrenirdi. Ancak bu durum artık geçerli değil.

Amatör tarihçilerin internete her türlü veriyi yüklemesi, erişilebilen veri miktarı ve bu verilere olan erişim yöntemlerinde köklü değişikliğe yol açtı. Online veri bombardımanı, tarihi ders kitaplarından öğretme devrinin sonunun geldiğine işaret ediyor.

Stanford Üniversitesi’nden eğitim ve tarih profesörü Sam Wineburg, pedagojik sistemin büyük çoğunluğunun bilginin az, bu nedenle eğitimin ezber üzerine kurulu olduğu bir dönemde geliştirildiğini söylüyor.

Profesör Wineburg, “Şimdiyse akıllı telefonlardaki Siri gibi sesli komutla çalışan uygulamalara soru sormak, veriyi ezberden hatırlamaktan daha kolay. Şimdiyse daha önce aklımıza getirmeyi bile düşünemediğimiz yollardan hafızayı dışa yansıtan cihazlar kullanıyoruz. Durum bu olunca akla, okulda öğrenciye bilgi aktarımı yaptığımız süreyi nasıl daha iyi değerlendirebiliriz sorusu geliyor,” şeklinde konuşuyor.

Amerika’da tarih eğimini üzerine araştırmalar yapan Profesör Wineburg, öğrencileri internetten korumaya çalışmak yerine onlara iyi veriyi kötü veriden ayırt etmenin yollarını öğretmek gerektiğini söylüyor:

“Öğrencileri, karşılaşacakları zorluklardan korumak yerine onları bu zorluklarla mücadele etmeye hazırlayabilirsiniz. Zorluk seviyesini aşamalı olarak arttırdığınız deneyimler sayesinde içinden çıkması güç sorunlar ve belirsizliklerle uğraşmaları için gereken gücü geliştirmelerini sağlayabilirsiniz. Karmaşık bir dünyada yaşıyoruz. Neye inanmamız gerektiğini anlamak gitgide zorlaşıyor.”

Wineburg, tarih derslerinde öğrencilere internetten edindikleri verileri nasıl değerlendirmeleri ve doğrulatmaları gerektiğini öğretmenin dışında kapsamlı kronolojik tarih bilgisi ve Amerika’nın kuruluş ilkelerine ilişkin temel anlayışı da aşılamak gerektiği görüşünde.

Uzman bu konuda, “Anayasamızın öğretilmesi şart. Öğrenciler faşizmin yol açtığı tehdit unsurlarıyla ilgili de mutlaka bilgilendirilmelidir. Tarihi konularda bilgi sahibi olmak çok önemli. İnsanlar, özgürlüğümüze yönelik tehditler bertaraf edilmediği zaman bunların kansere dönüşeceklerini anlamalı. Tarih müfredatı demokrasiyi güçlendirmeyi amaçlamıyorsa o zaman o tarih eğitiminin okulda yeri yoktur,” diyor.

Düşünce kuruluşu Woodrow Wilson Merkezi için öğrencilerin ne öğrendiğinin yanısıra nasıl öğrendikleri de büyük önem taşıyor.

Woodrow Wilson Merkezi’nden Patrick Riccard, günümüz öğrencilerinin, bundan 25 ya da 50 yıl önce okullarda tarih öğrenen öğrencilerden çok farklı olduğunu vurguluyor. Uzman bu nedenle tarih eğitimini bugünle ilişkilendirmek için eğitimcilerin daha çok çaba harcaması gerektiğini söylüyor: “Öğrencilerin Amerikan tarihiyle ilgilenmelerini, tarihin kendileri için anlamlı hale gelmesini sağlamak için ne yapılması gerekir? Örneğin Amerikan tarihinde batıya yayılma dönemini doğu kıyısındaki büyük kent merkezlerinde yaşayan gençler için nasıl anlamlı hale getirebiliriz?”

Woodrow Wilson Merkezi, geçmişi günümüz öğrencilerine hitap edecek hale getirmek için çeşitli oyunlar geliştirmek ve farklı yaklaşıklar oluşturmak amacıyla Amerika çapında tarih öğretmenleriyle işbirliği yapıyor.

Hem Wineburg hem de Riccard, Amerika’da nüfus çeşitliliğinin giderek arttığı günümüzde tarihe farklı bakış açılarıyla yaklaşmanın değerli olduğunu kaydediyor.

Riccard, “Aynı olayı farklı gözlerden görmek, olaylara çoklu perspektiften bakmak, içeriğin anlaşılması için son derece önemli,” diyor.

Ancak Wineburg için en önemli mesele, veriye internet üzerinden erişmelerini teşvik etmek amacıyla geleceğin seçmenlerine temel yurttaşlık bilgi ve becerilerini aşılamak. Uzmana göre sandık başına gitmeden önce ya da sandık başında sıra beklerken seçmenlerin siyasi konularda akıllı telefonlarından birkaç dakikalığına da olsa araştırma yapmaları oldukça önemli.

Wineburg, “Çağımızın sorusu şu: seçmenlerin telefonlarında geçirecekleri o on dakikayı en iyi nasıl değerlendirebiliriz? Seçmenler o on dakika içinde dezenformasyon nedeniyle kafa karışıklığı yaşayabilir mi? Ya da güvenilebilir bir kaynağa erişme olasılığını arttıracak bazı temel becerilere sahip olabilirler mi? Bugün demokrasimizin karşı karşıya kaldığı temel soru, budur,” şeklinde konuşuyor.

STÜDYO VOA

ABD Anayasa Mahkemesi Trump’ın dokunulmazlık iddialarını görüşüyor – 25 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:44 0:00
XS
SM
MD
LG