Erişilebilirlik

Tamamen Felçli Hastalarla 'Başlıklı' İletişim


Tamamen Felçli Hastalarla 'Başlıklı' İletişim
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:02:06 0:00

Psikolog Niels Birbaumer, kariyerinin önemli bir bölümünü, vücudunun tamamı felçli olan insanlarla çalışmaya adamış. Birbaumer, 2008 yılında, vücutlarının kontrolunu kaybeden, çoğu oksijen tüpüyle yaşamak zorunda olan insanların hayat kaliteleri üzerine yaptığı bir araştırmanın sonuçlarını yayınlamış. Araştırma, bu insanların çoğunun hayatlarından memnun olduğunu ortaya koymuş. Birbaumer, geçtiğimiz haftalarda yayınlanan son çalışmasında ise, kelimenin tam anlamıyla vücutlarında hapsolmuş insanlarla iletişim kurmanın bir yolunu bulduğunu gösteriyor.

Bu basit görünümlü başlık, araştırmacıların, “amiyotrofik lateral skleroz” ya da kısaca ALS olarak bilinen bazı nörolojik hastalıklar yüzünden vücutlarını hareket ettiremeyen insanlarla iletişim kurmasını sağlıyor.

Bu başlık, vücutlarının hiçbir yerini oynatamayan hastalara ulaşmak için, Wyss Merkezi tarafından geliştirilmiş.

Başlığı geliştirmek için Wyss Merkezi’yle çalışan psikolog Niels Birbaumer, başlık sayesinde, vücutlarında tamamen hapsolmuş insanlarla iletişim kurup kuramayacağını görmek istemiş.

John Donoghue'ye göre, profesör Birbaumer’ın bu çalışması, beyin-bilgisayar arayüzleri alanında çok önemli bir ilerleme. Çünkü vücutlarının hiçbir kısmını, hatta gözlerini bile hareket ettiremeyen hastalarla iletişim kurulabileceğini gösteriyor.

Araştırma ekibi, başlık kullandırılan dört hastayla çalışmış. Bu başlıklar, basit sorulara cevap almak için kafatasındaki kan akışını ölçüyor.

Prof. Niels Birbaumer, “Hasta evet veya hayır cevabını düşündüğünde cihaz ortaya çıkan kan akışını kaydediyor ve cevaplara göre kan akışında nasıl bir değişiklik oluştuğunu kaydediyor. Bir süre sonra bilgisayar ‘Evet’ ve ‘Hayır’ cevapları verilirken kan akışının modelini geliştiriyor.” şeklinde konuşuyor.

Araştırma sırasında Birbaumer, genel kanının aksine, dört hastadan hiçbirinde hapsolmuşluk veya depresyon duyguları bulunmadığını görüyor.

Birbaumer'e göre, uzun bir zaman diliminde, hastaların hayat kalitelerini, beyin-bilgisayar arayüzü yardımıyla sorduğumuz sorular aracılığıyla bilimsel olarak ölçtük. Ortaya çıkan sonuçlar, kamuoyundaki ve sağlık sistemindeki genel kanının aksine, hastaların yüksek bir hayat kalitesi olduğunu gösterdi. Bu hastalar tamamen felçli olsalar bile hayat kaliteleri yüksek.

Birbaumer, geliştirdiği teknolojinin, vücutlarını kontrol edemeyen insanlarla iletişim kurmak açısından çok önemli olduğunu söylüyor.

STÜDYO VOA

Uluslararası yatırımcılar Türk ekonomisinden güvence bekliyor – 17 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:50 0:00
XS
SM
MD
LG