Erişilebilirlik

Taleban Saldırıları Barış Anlaşmasına İlişkin Soru İşaretleri Doğuruyor


Arşiv
Arşiv

Afganistan’ın batısındaki Farah bölgesinde Taleban yeni bir saldırı düzenledi. Ülkede son haftalarda peş peşe düzenlenen saldırılar Amerika ve Taleban arasında 18 yıldır devam eden savaşa son vermeyi amaçlayan barış müzakereleri sonucunda üzerinde uzlaşı sağlanan barış anlaşmasına gölge düşürüyor.

Amerika’nın 11 Eylül saldırılarının ardından Afganistan’ı işgal ettiği 2001 yılından bu yana en geniş alanda denetimi elinde bulunduran Taleban Afgan polisinin yaptığı açıklamaya göre sabah saatlerinde Farah kentini hedef aldı. Afgan güçleri Taleban saldırısını hava saldırılarının desteğiyle püskürtebildi.

Akşam saatlerinde Taleban sözcüsü Qari Yusuf Amadi Taleban savaşçılarının İran sınırında seyrek nüfuslu bir bölgede bulunan Anar Dara bölgesini ele geçirdiklerini iddia etti. Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani dahil olmak üzere Afgan liderleri ABD’nin Afganistan özel temsilcisi Zalmay Halilzad ve Taleban temsilcileri arasında bu hafta Katar’ın başkenti Doha’da varılan barış anlaşmasını sert şekilde eleştiriyor. Taleban’ın saldırılarıyla ülkede tırmanan şiddet taraflar arasında üzerinde uzlaşı sağlanan barış anlaşmasına ilişkin soru işaretlerinin gündeme getirilmesine neden oluyor.

Varılan uzlaşı, Afganistan’ın Amerika ya da müttefiklerine yönelik saldırılarda üs olarak kullanılmayacağı yönünde güvence verilmesi karşılığında binlerce ABD askerinin önümüzdeki aylarda Afganistan’dan çekilmesini öngörüyor.

Ancak üzerinde uzlaşılan taslak metne göre, 18 yılı aşkın bir süredir devam eden savaşın sonlandırılmasını sağlayacak geniş kapsamlı barış anlaşması daha sonra Afgan gruplar arasında yapılacak görüşmelere bırakılıyor. Taleban ateşkes çağrılarını reddederek Afganistan çapında saldırıları yoğunlaştırmış durumda.

ABD’nin Afganistan özel temsilcisi Zalmay Halilzad’ın anlaşma taslağı üzerinde istişarelerde bulunduğu sıralarda Afganistan’ın kuzeyindeki Kunduz ve Pul-e Khumri kentlerine yönelik saldırıların yanı sıra, Taleban son 1 hafta içinde başkent Kabil’de iki ayrı intihar saldırısı düzenledi.

Afganistan’ın batısındaki Ghor vilayetinden sorumlu Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu’nun başkan vekili Abdul Samad Amiri Perşembe günü başkent Kabil’den yola çıktıktan sonra o bölge yakınlarında kaçırıldıktan sonra öldürüldü. Güvenlik güçleri olaydan Taleban’ı sorumlu tutuyor.

ABD’nin Afganistan temsilcisi Halilzad, Amerika’nın Afganistan’daki en üst düzey komutanı General Scott Miller ile birlikte Cuma günü Taleban temsilcileriyle görüşmelere devam etmek için yeniden Katar’ın başkenti Doha’daydı. Taleban görüşmelerin iyi geçtiğini belirtti.

Afganistan’ın Taleban sonrası dönemde ilk İçişleri Bakanı olan, 2017-2018 yılları arasında da Afganistan’ın Almanya Büyükelçiliği görevini üstlenen Ali Celali ülkede tırmanan saldırıları ve uzlaşıyı değerlendirdi. Reuters haber ajansına konuşan Celali çatışmaların ve Taleban’ın ateşkes dahil olmak üzere bazı konularda tavize yanaşmamasının kamuoyunda tepkiye yol açtığını ve bunun da Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani’yi ABD ve Taleban arasında varılan uzlaşıyı eleştirmeye teşvik ettiği değerlendirmesinde bulundu.

Celali “Taleban saldırılarına karşı halktan gelen güçlü tepki Gani’ye direnmesi için sebep verdi. Gani ABD ordusuna ve Taleban ile varılan anlaşma konusunda kamuoyunda oluşan tepkiye güveniyor” ifadelerini kullandı.

Afganistan’da yayın yapan Tolo televizyonu da Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani’nin Pazartesi günü ABD Başkanı Donald Trump’la görüşmek üzere Washington’u ziyaret edeceği ancak ziyaretin son dakikada iptal edildiğini aktardı. Eşref Gani’nin ofisi ya da Beyaz Saray’dan konuyla ilgili açıklama gelmedi.

Taleban’ın kendisini tanımlamak için kullandığı ve çok sayıda Taleban komutanının da barış anlaşmasının ardından ülkenin anayasal statüsü olarak kabul edilmesini istediği “Afganistan İslami Emirliği” ifadesine yapılan atıflar konusunda rahatsızlık var.

Hükümet cephesinde pek çok yetkili anlaşma taslağında bu ifadenin kullanılmasını Taleban’ın meşruiyetinin tanınması ve Taleban’ın 2001 yılında devrilmesinin ardından kabul edilen anayasa uyarınca kurulan ve uluslararası arenada o isimle tanınan “Afganistan İslam Cumhuriyeti” tanımının altının oyulması olarak değerlendiriyor

Amerika Afganistan’daki muharip rolünü 2014 yılında sonlandırmıştı. Ancak Afganistan’da hala 20 bin ABD ve NATO askeri görev yapıyor. Bu askerler Amerika’nın Afganistan’dan çekilmesi halinde savunmasız kalma endişesi taşıyan ve Taleban’la çatışan Afgan güçlerine eğitim veriyor.

STÜDYO VOA

Donald Trump’ın sus payı davasında yeni aşamaya geçildi – 22 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG