Erişilebilirlik

Türkiye’nin İnsan Hakları Karnesi Zayıf


ABD Dışişleri Bakanı John Kerry
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry

Amerika’nın 2013 İnsan Hakları Raporu’nu açıklayan Dışişleri Bakanı John Kerry birçok ülkenin adaleti siyasi amaçlar için kullandığını, yeni teknolojiler aracılığıyla muhalif düşünceleri hem meydanlarda hem de teknolojinin kullanıldığı ortamlarda kontrol altına aldığını söyledi

Kerry özellikle Suriye, Rusya, Çin, Küba, Mısır, Bangladeş ve geçtiğimiz günlerde devrilen Ukrayna hükümetinin insan hakları ihlallerini eleştirdi. Bakan, dünyada 80 ülkenin eşcinsellere ayrımcılık yapan yasalara sahip olduğuna dikkat çekti.

1800’lerde köleliğe sahip Amerika’nın insan hakları sicilinin de mükemmel olmadığını da kabul eden Kerry yine de ülkenin insan itibarını yüceltme amacını taşıdığını savundu.

Kendi yurttaşlarının haklarını gözetmeyen ve insan haklarını ihlal eden kişileri yargılamayan devletlerin, hem kendi çıkarlarına hem de Amerika’nın çıkarlarına zarar verdiğini belirten John Kerry, aşırı düşüncelerin ve suçun, insan haklarının tanınmadığı yerlerde sorun haline geldiğini bildirdi.

Raporda, Beşar Esat yönetimindeki Suriye’nin dördüncü yılına giren savaşta işkence yöntemlerini sistematik biçimde kullandığı, katliam yaptığı ve sivil halkı açlığa mahkum ettiği belirtildi.

Dışişleri Bakanlığı'nın İnsan Hakları Raporu'nda Rusya’da Vladimir Putin’in cumhurbaşkanlığına dönüşünden beri muhalif düşünceler üzerinde kurulan baskının devam ettiğine dikkat çekildi. Ayrıca Moskova’nın eşcinsellere karşı yasalara ve aşırı gruplarla mücadelenin dini azınlıklar üzerinde baskı kurmak için kullanılmasına da değinildi.

Çin’de insan hakları ve siyasi hakların baskı altında olmayı devam ettiği belirtilen raporda devlet görevlilerinin gün geçtikçe insan hakları savunucularının aile ve meslektaşlarına yönelik tacizleri arttırdığına da yer verildi.

Küba’nın seyahat özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları büyük ölçüde kaldırdığının belirtildiği raporda Küba’nın yine de bazı muhaliflere pasaport vermeyi reddettiğine ya da ülkeye dönen muhalifleri taciz ettiğine dikkat çekildi.

Mısır’da ise hem Muhammet Mursi hükümetinin hem de yerine gelen geçici askeri hükümetin insan haklarını ihlal ettiği kaydedildi.

Türkiye’nin İnsan Hakları Sorunları

Raporun Türkiye bölümünde hükümetin ifade özgürlüğü ve toplu gösteri özgürlüklerine yaptığı müdahalelere dikkat çekildi. Ceza kanunu ve terörle mücadele yasalarının ifade özgürlüğünü kısıtladığı belirtilen raporda ülkede birçok gazetecinin terörist örgütlerle bağlantıları olduğu gerekçesiyle terörle mücadele yasası kapsamında hapse atıldığı belirtildi. ABD Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası PEN Kulübü’nün Türkiye şubesi, Türkiye Yazarlar Birliği ve Türkiye Yayıncılar Birliği’nin rakamlarına dayanarak, Türkiye’de 73 gazeteci, yazar ve çevirmenin hapiste olduğunu bildiriyor.

Türkiye'de hükümetin belli siyasi, dini, ve kültürel fikirlerinden ya da Kürt milliyetçisi olmaları dolayısıyla birçok kişiyi taciz ettiği ve adli işlem yaptığına dikkat çekilen raporda, yetkililerin aşırı güç kullanımın da önemli bir sorun olduğu belirtildi. Özellikle Gezi protestoları sırasında polisin aşırı güç kullanımının 7 kişinin ölümüne ve toplu yaralanmalara neden olduğuna dikkat çekildi.

Ülkedeki yasal sorunların da gündeme getirildiği raporda terörün geniş tanımının, davaların şeffaf bir biçimde görülmesini engellediği ve bunun da adalete erişimde sorun yarattığı bildirildi. Ülkede savcı ve hakimlerin yakın ilişkilerinin, tarafsızlık ve usulsüzlük kaynağı olduğunu belirten rapor, hakim ve savcıların elindeki geniş yetkilerin, özellikle devlet güvenliğini ilgilendiren davalarda, ceza hukukunun tutarsız ve önceden tahmin edilemeyecek biçimlerde uygulanmasına neden olduğu belirtildi.

Önemli bir not da 17 Aralık süreciyle ilgili. Raporda yolsuzluk soruşturmasından bu yana binlerce savcı ve polisin yerinin değiştirilmesinin ‘yargının ciddi bir biçimde yürütmenin etkisi altında girdiği’ anlamına geldiğine dikkat çekiliyor.

Raporda ayrıca Türkiye’de kadın, çocuk, eşcinsel, biseksüel ve cinsiyet değiştirmiş kişilerin de devlet tarafından gerekli şekilde korunmadığı ve bu kişilerin toplumda tacize, ayrımcılığa ve şiddete maruz kaldığına dikkat çekildi. Türkiye’de kadına karşı şiddetin ve namus cinayetlerinin yanı sıra çocuk evliliklerin de sorun olmaya devam ettiği belirtildi.

Rapora göre, Türkiye’de suçların cezasız kalması da sorun oluşturuyor. Raporda güvenlik güçlerinin ihlallerinin ve devletin diğer kademelerindeki yolsuzluğun soruşturulduğu ancak çoğunlukla dava aşamasına gelmediği ve mahkumiyet kararlarına nadir rastlandığı belirtildi.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG