Erişilebilirlik

Çavuşoğlu'nun 'Soykırım' Tepkisi Fransızlar'a Toplantı Terkettirdi


Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un geçen Çarşamba günü her yıl 24 Nisan’da “Ermeni soykırımı anma günü düzenlenmesi” kararı alması iki ülke ilişkilerinde gerilimi arttırdı.

TBMM’nin ev sahipliğinde Antalya’da düzenlenen “NATO Parlamenter Asamblesi 99. Rose-Roth Semineri ve Akdeniz-Orta Doğu Özel Grubu Ortak Toplantısı” Fransa ile Türkiye arasındaki gerilimi ortaya koydu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Fransa’ya yönelik sert sözler sarf etmesi üzerine salondaki Fransız parlamenterler toplantıyı terk etti.

Antalya’da NATO Parlamenter Asamblesi toplantısında Fransa’ya yönelik ilk tepkiyi TBMM Başkanı Mustafa Şentop, açış konuşmasıyla gündeme getirdi.

Şentop, “Siyasi kaygılarla gündeme getirildiği aşikar olan, devlet ciddiyetinden uzak bu girişim asılsız ve hukuki dayanağı olmayan bir iddia aracılığıyla tarihin siyasallaştırılmasından başka bir amaca hizmet etmemektedir. Fransa Cumhurbaşkanı’nın bu dayatmacı kararı aynı zamanda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Fransız Anayasa Mahkemesi içtihatlarını yok sayarak kendi vatandaşlarının da ifade özgürlüğünü kısıtlamaktadır” dedi.

Meclis Başkanı, Fransa’nın tarihindeki olaylar itibariyle öncelikle kendisini sorgulaması gerektiğini belirterek, “Fransız dostlarımıza da bir tavsiyem var. Sömürgecilik dönemini, Cezayir'de yaşananları, 100 günde 800 bin insanın yok edildiği Ruanda Soykırımı konusunda Fransa'nın kamuoyuna ikna edici bir açıklama yapması hususunda inisiyatif alınız ve bunu yapmadan da başka memleketlerin tarihini politik gerekçelerle manipüle etmeyiniz. Türkçe'ye 'Sorgu' adıyla çevrilen, Henri Alleg'in La Question adlı kitabına Jean Paul Sartre’ın yazdığı önsözü bir kez daha okuyunuz” diye konuştu.

Çavuşoğlu ile Fransız parlamenter tartıştı

Şentop’un açış konuşması sonrasında söz alan Macron’un siyasi partisi üyesi Fransız parlamenter Sonia Krimi’nin, PKK örneği ise salonda tansiyonu yükseltti. Krimi, Şentop’un Fransa’ya eleştirileri nedeniyle şok olduğunu söyleyerek, “Tarih kazananlar tarafından yazılmaz mı? Birçok ülke için PKK terörist değildir ama sizin için böyledir. Bunu dikkate almamız gerekiyor” dedi.

Bunun üzerine Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Uluslararası hukuk konusunda, hukukun üstünlüğü konusunda Türkiye'ye ders vermeye çalışıyorsunuz. Demokrasiden, ifade özgürlüğünden bahsedeceksiniz ama Macron’un aldığı karar Fransa Anayasa Mahkemesinin aldığı kararlarla çelişmiyor mu? Çelişiyor. Geçmişte tarihteki bir olayı soykırım olarak ya da delil olarak değerlendirmek siyasetçilerin görevi mi? BM’nin karanını okudunuz mu? Burada siyasilere böyle bir karar verme yetkisi vermemiştir. Siz siyasetçiler tarihle ilgili yargılamayı, karar vermeyi kendinizde hak olarak görüyorsunuz,” tepkisini paylaştı.

Çavuşoğlu, Şentop gibi Fransa’nın yakın tarihindeki olayları da anımsatarak, “Hangi kıt bilgiyle tarih konusunda bu kadar net karar veriyorsunuz. Bu bilgi eksikliği olduğu halde karar vermenin tek sebebi vardır, o da popülizmdir. Maalesef sizin başkanınız da popülizme yenilmiştir. Soykırım ve tarih konusunda Türkiye'ye ders verebilecek en son ülke Fransa'dır. Çünkü Ruanda'da, Cezayir'de olanları unutmadık. Fransa önce kendi karanlık tarihine baksın, Türkiye'ye ders vermeye kalkmasın. Sizler böyle tepeden bakmaya devam edin, ama biz de size bu şekilde haddinizi bildirmeye devam edeceğiz. Siz kendinizi üstün görmeye devam edin, ama bu muameleyi kabul etmeyen doğruları söyleyen bir Türkiye var” diye konuştu.

Bu sözler üzerine Krimi ve beraberindeki heyet salondan ayrıldı. Krimi’nin bu davranışına karşılık Çavuşoğlu, “Ben de sizi alkışlıyorum, bravo. Ne kadar nezaketli, saygılı olduğunuzu görüyoruz. Gerçekleri duymaktan hoşlanmıyorsunuz, biz gerçekleri söylemeye devam edeceğiz, buna alışacaksınız” ifadesini kullandı.

Fransız parlamenter ise olayın ardından Twitter'dan bir mesaj yayınladı. Sonia Krimi, Mevlüt Çavuşoğlu'nu "küstah" olarak niteledi ve Türk Dışişleri Bakanı'nın saygısızca ve küstahça, küstahlık ve nezaket dersi verdiğini yazdı.

Krimi bu mesajın ardından Mevlüt Çavuşoğlu'nun kendisini Twitter'dan engellediğini de savundu ve bunun "demokrasi ve diplomasi" dersi olduğunu yazdı.

Daha sonra bir yazılı açıklama yayınlayan Krimi'nin yanıtı daha sert oldu. Krimi açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"TBMM Başkanı 99. Rose-Roth Semineri ve Akdeniz-Orta Doğu Özel Grubu Ortak Toplantısı’nın Antalya’da 12 Nisan’daki açılış töreni sırasında Fransa’yı aşağılayıcı ifadeler kullandı. Sorumu küçümseyici bulan Dışişleri Bakanı da bana verdiği yanıtta Fransa’nın Ermeni soykırımını tanıma kararını popülist olarak tanımladı.

Her şeyden önce Türk Ulusu’na büyük saygımı bir kez daha vurgulamak isterim. NATO Parlamentolararası Asamblesi’nin Fransız Parlamento Temsilcisi olarak, Türkiye’nin uluslararası alandaki sesinin duyulmasının öneminin son derece farkındayım.

Yine vurgulamak isterim ki, tarih yazmak belirli bir otoriteye ait değildir. Fransa ve Türkiye gibi büyük ulusların onuru doğrulara dayanan tarihi gerçekliği kabul etmekte yatar.

Fransa kendi tarihiyle adil bir şekilde başa çıkacağını bilir. 24 Nisan’ı ulusal Ermeni soykırımını anma günü ilan etmekle Fransa kimseye bir ders vermeyi amaçlamıyor. (Aynı zamanda) Fransa’nın, Türkiye de dahil kimseden ders almaya ihtiyacı yoktur."

Bu arada Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da, Twitter mesajıyla “Macron’un 24 Nisan’ı “Anma Günü” ilan etmesi ucuz bir popülizm ve büyük bir hadsizlik örneğidir” tepkisini dile getirdi.

Kılıçdaroğlu: "Macron’un anma günü ilan etmesi haddini aşan müdahale"

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da, Twitter aracılığıyla “Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un, 24 Nisan’ı “Ermeni soykırımını anma günü” ilan etmesi asla kabul edilemez! Türkiye ile Ermenistan arasındaki sorunların çözümü üçüncü ülkelerin haddini aşan müdahaleleriyle değil, kendi aralarındaki diyalogla mümkündür” mesajını paylaştı.

CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz de, yazılı açılamasında, bunun Türkiye–Ermenistan ilişkisine zarar vereceğini vurguladı. Çeviköz, “1915 yılında hem Ermeniler için hem Türkler için büyük bir travma yaratan olaylar, her iki halkın hafızasında derin yaralar bırakan bir trajediyi oluşturmaktadır. Bu trajedinin izlerini silmek ve hafızalarda bıraktığı yaraları onarmak için her iki toplumun aynı kararlılıkla hareket etmesi gerekmektedir. Bu konuyla ilgili olarak üçüncü ülkelerin yersiz kararlar almaları çözümsüzlüğü büyütmektedir. Macron’un 24 Nisan’ı Anma Günü olarak tanıması, AİHM’in konuyla ilgili kararlarına aykırıdır. Bu ‘sembolik’ hareketin, barışa hizmet etmeyeceği ve Türkiye ile Ermenistan ilişkilerine yarar sağlamayacağı açıktır” dedi.

Çeviköz, İtalya Parlamentosu’nun kararı konusunda ise, “Uluslararası hukuka aykırı atılan bir diğer adımı oluşturmaktadır” görüşünü aktardı.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG