Cuma günü Suriye’nin Şam havaalanında devam eden çatışmalar ve internet karartmasının ardından 60’tan fazla ülkenin diplomatları, Beşar Esad rejimine karşı yaptırımları yoğunlaştırmak için Tokyo’da toplandı.
Havaalanına yakın bölgelerde yoğun çatışmalar olduğu bildirilirken, bir eylemci, hükümetin Duruya mahallesini bombalamaya devam ettiğini belirtti.
Muhalif Suriye İnsan Hakları Rasathanesi’nden Rami Abd el-Rahman, havaalanı yolunun açık olmasına rağmen çevredeki çatışmalardan dolayı tamamen güvenli olmadığını söyledi. El-Rahman, hükümet güçlerinin savaş uçakları ve top kullanarak havaalanı yolu çevresindeki isyancı birliklerini bombaladığını da sözlerine ekledi.
Yakın Doğu ve Körfez Askeri Analiz Enstitüsü Başkanı Riad Kahwaji, havaalanının uzun süreli kapatılmasının Rusya ve İran’dan gelen silah ve cephanenin hükümete ulaşmasını engelleyerek Esad rejimine önemli bir darbe vuracağını belirtti.
Kahwaji, havaalanı yolundaki çatışmaların, isyancı güçlerin başkenti kuşatma altına almaya başladığının göstergesi olabileceğini söyledi.
Uzman, “İsyancılar, Şam’ın bütün banliyölerini kontrol altına aldıktan sonra, şimdi başkenti kuşatma altına almaya başlıyor. Doğudan, batıdan, güneyden ve şimdi de kuzeyden olmak üzere isyancılar başkente doğru ciddi bir ilerleme kaydediyor” diye konuştu.
Cuma günü de Suriye’nin büyük bölümünde internet ve telefon hatları kesik kaldı.
Çevrimiçi bağlantıları denetleyen iki Amerikan şirketinin onayladığı internet karartması, Suriye’de 20 aydır devam eden ayaklanmalarda bir ilk olarak görülüyor.
Hükümet güçlerinin büyük askeri operasyonlar düzenlediği bölgelerde yetkililer sıkça telefon ve internet hatlarını kesme girişiminde bulunuyor.
Yaptırım toplantısı
Suriye Halkının Dostları Grubu, Tokyo’da yapılan yaptırımlarla ilgili toplantıdan sonraki açıklamasında, Suriye rejimiyle işbirliği yapanların “uluslararası toplumdan, uluslararası ekonomik ve finansal sistemlerden daha da soyutlanacağını” belirtti.
Açıklamada Rusya ve Çin’den ismen söz edilmemesine rağmen, toplantıya katılan delegeler, aslında Tokyo toplantısına katılmayan bu iki ülkenin hedef alındığını doğruladı.
Grup ayrıca petrol ürünlerine daha sıkı bir ambargo uygulanmasını istedi. Amerika Suriye’den petrol ve benzin ithalatını yasaklarken, Avrupa Birliği henüz bunu yapmadı.
Toplantının eş başkanlarından Fas Büyükelçisi Samir Arrour, Tokyo toplantısının amacına ulaştığını söyledi. Arrour, “bu toplantının amacı Suriye rejimine karşı yaptırımları güçlendirmekti ve burada bulunan ülkelerin büyük çoğunluğu şiddetin sona ermesi ve barışçı bir çözüm sağlanması gerektiği konusunda görüş birliği içindeydi” diye konuştu.
Tokyo toplantısı yeni bir yaptırım yürürlüğe koymazken, farklı ülkelerden gelen yeni yaptırımların etkili olup olmadığını inceledi.
Suriye’ye fosfat ihracatını durdurduğunu açıklayan Türkiye, yeni yaptırımlardan en önemlilerinden birini sundu.
Japonya Dışişleri Bakanı Koichiro Gemba, bölünmüş Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin aksine grubun işbirliği içinde başarıyla çalıştığını söyledi.
Yaptırım baskısı
Avrupa Birliği’nin yaptırım ve güvenlik politikalarından sorumlu yetkilisi Francesco Fini, yaptırımların Suriye rejimi üzerindeki baskıyı arttıracağını savundu.
Fini, “yaptırımlar tek başına çözüm getiremez, ancak halkı değil de hükümeti etkileyecek doğru yaptırımlar, rejimi ekonomik olarak zor durumda bırakıp baskı altında kalmasını sağlayabilir” diye konuştu.
Bu, grubun Asya kıtasındaki ilk toplantısı oldu. Bangladeş, Endonezya ve Kosova gruba ilk kez katılırken, katılımcılar toplantının Suriye’ye karşı daha güçlü bir uluslararası desteğin sembolü olduğunu belirtti.
Türkiye, Fransa, İngiltere ve Arap Ülkeleri Körfez İşbirliği Konseyi tarafından Suriye halkının temsilcisi olarak resmen tanınan Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu da ilk kez Tokyo’daki toplantıya katıldı.
Japonya’daki toplantının eş başkanlarından biri konferansta Suriye’deki telekomünikasyon karartmasından bahsedilmediğini söylese de bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi toplantıda konunun üzerinden geçildiğini açıkladı.
Ekonomik düzelme ve kalkınma konularında ayrı bir Suriye Halkının Dostları Grubu toplantısı 12 Aralık’ta Fas’ta düzenlenecek. Yaptırım grubunun bir sonraki toplantısı ise Şubat ayında Bulgaristan’da gerçekleşecek.
Havaalanına yakın bölgelerde yoğun çatışmalar olduğu bildirilirken, bir eylemci, hükümetin Duruya mahallesini bombalamaya devam ettiğini belirtti.
Muhalif Suriye İnsan Hakları Rasathanesi’nden Rami Abd el-Rahman, havaalanı yolunun açık olmasına rağmen çevredeki çatışmalardan dolayı tamamen güvenli olmadığını söyledi. El-Rahman, hükümet güçlerinin savaş uçakları ve top kullanarak havaalanı yolu çevresindeki isyancı birliklerini bombaladığını da sözlerine ekledi.
Yakın Doğu ve Körfez Askeri Analiz Enstitüsü Başkanı Riad Kahwaji, havaalanının uzun süreli kapatılmasının Rusya ve İran’dan gelen silah ve cephanenin hükümete ulaşmasını engelleyerek Esad rejimine önemli bir darbe vuracağını belirtti.
Kahwaji, havaalanı yolundaki çatışmaların, isyancı güçlerin başkenti kuşatma altına almaya başladığının göstergesi olabileceğini söyledi.
Uzman, “İsyancılar, Şam’ın bütün banliyölerini kontrol altına aldıktan sonra, şimdi başkenti kuşatma altına almaya başlıyor. Doğudan, batıdan, güneyden ve şimdi de kuzeyden olmak üzere isyancılar başkente doğru ciddi bir ilerleme kaydediyor” diye konuştu.
Cuma günü de Suriye’nin büyük bölümünde internet ve telefon hatları kesik kaldı.
Çevrimiçi bağlantıları denetleyen iki Amerikan şirketinin onayladığı internet karartması, Suriye’de 20 aydır devam eden ayaklanmalarda bir ilk olarak görülüyor.
Hükümet güçlerinin büyük askeri operasyonlar düzenlediği bölgelerde yetkililer sıkça telefon ve internet hatlarını kesme girişiminde bulunuyor.
Yaptırım toplantısı
Suriye Halkının Dostları Grubu, Tokyo’da yapılan yaptırımlarla ilgili toplantıdan sonraki açıklamasında, Suriye rejimiyle işbirliği yapanların “uluslararası toplumdan, uluslararası ekonomik ve finansal sistemlerden daha da soyutlanacağını” belirtti.
Açıklamada Rusya ve Çin’den ismen söz edilmemesine rağmen, toplantıya katılan delegeler, aslında Tokyo toplantısına katılmayan bu iki ülkenin hedef alındığını doğruladı.
Grup ayrıca petrol ürünlerine daha sıkı bir ambargo uygulanmasını istedi. Amerika Suriye’den petrol ve benzin ithalatını yasaklarken, Avrupa Birliği henüz bunu yapmadı.
Toplantının eş başkanlarından Fas Büyükelçisi Samir Arrour, Tokyo toplantısının amacına ulaştığını söyledi. Arrour, “bu toplantının amacı Suriye rejimine karşı yaptırımları güçlendirmekti ve burada bulunan ülkelerin büyük çoğunluğu şiddetin sona ermesi ve barışçı bir çözüm sağlanması gerektiği konusunda görüş birliği içindeydi” diye konuştu.
Tokyo toplantısı yeni bir yaptırım yürürlüğe koymazken, farklı ülkelerden gelen yeni yaptırımların etkili olup olmadığını inceledi.
Suriye’ye fosfat ihracatını durdurduğunu açıklayan Türkiye, yeni yaptırımlardan en önemlilerinden birini sundu.
Japonya Dışişleri Bakanı Koichiro Gemba, bölünmüş Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin aksine grubun işbirliği içinde başarıyla çalıştığını söyledi.
Yaptırım baskısı
Avrupa Birliği’nin yaptırım ve güvenlik politikalarından sorumlu yetkilisi Francesco Fini, yaptırımların Suriye rejimi üzerindeki baskıyı arttıracağını savundu.
Fini, “yaptırımlar tek başına çözüm getiremez, ancak halkı değil de hükümeti etkileyecek doğru yaptırımlar, rejimi ekonomik olarak zor durumda bırakıp baskı altında kalmasını sağlayabilir” diye konuştu.
Bu, grubun Asya kıtasındaki ilk toplantısı oldu. Bangladeş, Endonezya ve Kosova gruba ilk kez katılırken, katılımcılar toplantının Suriye’ye karşı daha güçlü bir uluslararası desteğin sembolü olduğunu belirtti.
Türkiye, Fransa, İngiltere ve Arap Ülkeleri Körfez İşbirliği Konseyi tarafından Suriye halkının temsilcisi olarak resmen tanınan Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu da ilk kez Tokyo’daki toplantıya katıldı.
Japonya’daki toplantının eş başkanlarından biri konferansta Suriye’deki telekomünikasyon karartmasından bahsedilmediğini söylese de bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi toplantıda konunun üzerinden geçildiğini açıkladı.
Ekonomik düzelme ve kalkınma konularında ayrı bir Suriye Halkının Dostları Grubu toplantısı 12 Aralık’ta Fas’ta düzenlenecek. Yaptırım grubunun bir sonraki toplantısı ise Şubat ayında Bulgaristan’da gerçekleşecek.
