Suriye’nin kuzeydoğusunda Kürtler’in kontrolundaki bölgenin yetkililerine göre, Kürtler IŞİD’le mücadelede destek verdikleri ABD liderliğindeki koalisyonda yer alan askeri müttefikleriyle ABD’nin Suriye hükümetine yönelik yaptırımlarından muaf tutulmak için görüşmeler yürütüyor.
Washington ise geçen hafta yürürlüğe giren yaptırımların, savaşı sona erdirmesi ve siyasi çözümü kabul etmesi amacıyla Suriye lideri Beşar Esat’a yönelik ekonomik ve siyasi baskı kampanyasının başlangıcı olduğunu söylüyor.
Reuters haber ajansı konuyla ilgili ABD liderliğindeki koalisyona elektronik posta aracılığıyla yorumunu sordu, ancak yanıt alamadı.
Suriye’nin kuzeydoğusu, ABD liderliğindeki IŞİD’le mücadele koalisyonuna destek veren ve Suriye topraklarının bir bölümünden terör örgütünün püskürtülmesine yardımcı olan Suriyeli Kürtler’in liderliğindeki milislerin kontrolunda.
Suriye’nin kuzeydoğusundaki bölgesel yönetimin başkan yardımcılarından Badran Jia Kurd, yaptırımların Suriye hükümetinin kontrolundaki bölgelerle son dönemde değer kaybeden Suriye lirası cinsinden yerel tüccarlar aracılığıyla yapılan ticareti etkileyeceğini söyledi.
Reuters haber ajansına konuşan Jia Kurd yaptırımlar için ‘‘Fiyatların çok yüksek oranda artmasına neden olacak, Suriye’nin iç bölgeleriyle ticaret faaliyetlerini azaltacak. Irak sınırı da geçişlere kapalı. Yani bölge zaten ekonomik abluka altındaydı’’ dedi.
Kürt yetkili, Suriye’de kitlesel katliam ve işkenceyi ülke dışına çıkardığı binlerce fotoğrafla belgeleyen Suriyeli bir fotoğrafçının adını taşıyan “Caesar yaptırımlarına” değinerek, ‘‘Bize özerk yönetimin yaptırımlarından muaf olacağı söylenmişti, ancak bu muafiyeti hayata geçirecek mekanizmalar ve araçlar uluslararası koalisyonla görüşülüyor’’ diye konuştu.
Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kürtler’in küresel terörle mücadelesinin devam ettiğini belirten yetkili ‘‘Umarım bölgelerimize uluslararası destek olur’’ dedi.
ABD liderliğindeki koalisyon ise ABD’nin sivillerin yaptırımlardan zarar görmemesini sağlamak için insani yardımlar konusunda muafiyetler tanıyacağını söylemiş, yaptırımların Suriye’nin kuzeydoğusunda koalisyonun istikrarı sağlama faaliyetlerini engellemeyeceğini kaydetmişti.
17 Haziran’da yürürlüğe giren Caesar Suriye Sivil Koruma Yasası, Suriye hükümetine insan hakları ihlallerinden dolayı yaptırımlar getirmenin yanında hükümetle ve hükümete bağlı ordu, inşaat, enerji ve mühendislik sektörleriyle birlikte çalışan şirketleri de hedef alıyor. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat yaptırımları ‘’ekonomik terörizm’’ olarak niteledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın bir sözcüsü VOA’e yaptığı açıklamada, yaptırımların rejimin, ‘’Suriye halkına zulmetmeyi sürdürmek için uluslararası mali sistemi ve küresel tedarik zincirini suistimal etmesini’’ engellemeyi amaçladığını belirtmişti.
Caesar Yasası, ABD Senatosu tarafından geçen yıl sonunda, 2020 Ulusal Savunma Yetki Yasası’nın bir parçası olarak kabul edilmişti. Yasa ismini, 2011-2013 yılları arasında Beşar Esat rejiminin halka yaptığı işkenceleri belgeleyen 55 bin civarında fotoğrafı dünya basınına sızdıran ‘‘Caesar’’ kod adlı eski bir Suriye askeri polisinden alıyor.
Kürt yetkililer daha önce yaptıkları açıklamalarda yaptırımların ülkenin kuzeydoğusuna da uygulanması halinde, IŞİD’in kalıntılarının peşine düşme ve güvenlik ile istikrarı muhafaza etme çabalarını olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulunmuştu.
Suriye’de 2011 yılında iç savaşın başlamasından bu yana yüz binlerce kişi hayatını kaybederken, milyonlarcası göç etmek zorunda kaldı. Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü, savaş boyunca işkenceyle bağlantılı 16 bin can kaybını belgelediğini, bu can kayıpları arasında en az 125 çocuğun da bulunduğunu belirtiyor.
