BM insan hakları denetçileri, Suriye’de iç savaş sırasında insanlık suçu işleyenlerin adaletten kaçamayacağını söyledi. BM Tahkikat Komisyonu, Suriye’de hem hükümet hem de isyancıların işlediği savaş suçlarına dair verilerin, gelecekteki davalarda kullanılmak üzere toplandığını bildiriyor.
Birleşmiş Milletler denetçileri, Suriye’deki iç savaşla ilgili olarak yayınladıkları son raporda, zulüm ve vahşetin dozunun giderek arttığını bildiriyor. Amerika’nın Sesi Cenevre muhabiri Lisa Schlein’a göre, raporda, üç yıldır süren ve henüz sona erme sinyali vermeyen çatışmalarda savaşan tarafların sivilleri rehine ya da canlı kalkan olarak kullandığı belirtiliyor.
BM İnsan Hakları Konseyi’ne sunulan rapor, hükümet kuvvetleri ile isyancılar arasında 20 Ocak-10 Mart arasındaki çatışmalarda en korkunç insan hakları ihlallerinin yaşandığına, sivillerin her iki tarafın da kurbanı olduğuna dikkat çekiyor.
Rapor, El Kaide bağlantılı Irak Şam İslam Devleti Örgütü’nü, Halep’teki Çocuk Hastanesi binasını karargah olarak kullanmakla suçluyor. Cihatçı örgütün, başka isyancı grupların saldırısına uğramadan önceki günlerde çok sayıda tutukluyu idam ettiği de bildiriliyor.
Denetçiler, Suriye Hükümeti’ne bağlı güçleri Halep ve diğer kentlere varil bombaları atmakla suçluyor. Çok sayıda sivilin ölümüne yol açan bombardımanların halk arasında büyük korku ve paniğe yol açtığının da altı çiziliyor.
BM Tahkikat Komisyonu Başkanı Paolo Pinheiro, savaş suçu işlediğinden şüphelenilen kişilerin bu yaptıklarının hesabını bir gün mutlaka vereceklerini söylüyor. Pinheiro ayrıca komisyonun savaş suçu işleyen askeri birimlerin, güvenlik dairelerinin, silahlı kişi ve grupların listesini de çıkardığını belirtiyor:
”İnsan haklarını ihlal eden ve savaş suçu işleyenler listesi, rehin alma, işkence ve idamlardan sorumlu olan kişilerin adlarını içeriyor. Listede ayrıca istihbarat kollarının başında bulunan kişilerin, rehin alınanlara işkence yapanların ve sivilleri hedef alan askeri komutanların adları, varil bombalarıyla düzenlenen saldırıların planlandığı havaalanları, sivillere saldıran ve onları evlerini terk etmeye zorlayan silahlı grupların isimleri de var.”
Suriye’nin BM İnsan Hakları Konseyi’ndeki Temsilcisi Faysal Habbaz Hamui ise raporu reddediyor ve denetçileri, medyada yayınlanan yalan haberlere ve yalan tanıklık yapanlara inanmakla suçluyor:
”BM komisyonunun Suriye’yi Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’ne verme önerisi gereksiz ve hukuksuzdur çünkü Suriye’de ulusal yargı mekanizmaları mevcuttur. BM komisyonu, bölgesel ve uluslararası tarafların cihatçı gruplara destek verdiği gerçeğini gözardı etmeyi sürdürüyor.”
Suriyeli büyükelçi, Tahkikat Komisyonu’nun işlevini yerine getirmeyi başaramadığını ve feshedilmesi gerektiğini söylüyor ve komisyonun Suriye’nin terörle mücadele ederek görevini yetine getirdiğini anlaması gerektiğini vurguluyor.
BM Tahkikat Komisyonu Başkanı Paolo Pinheiro, listenin 2 bin 700 kişiyle yapılan görüşmelerden elde edilen tanıklıklara ve belgelere dayandığını da kaydediyor. Pinheiro, BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye’de savaş suçu işlediğine inanılan kişileri Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne havale etmesi çağrısını yineliyor.
Birleşmiş Milletler denetçileri, Suriye’deki iç savaşla ilgili olarak yayınladıkları son raporda, zulüm ve vahşetin dozunun giderek arttığını bildiriyor. Amerika’nın Sesi Cenevre muhabiri Lisa Schlein’a göre, raporda, üç yıldır süren ve henüz sona erme sinyali vermeyen çatışmalarda savaşan tarafların sivilleri rehine ya da canlı kalkan olarak kullandığı belirtiliyor.
BM İnsan Hakları Konseyi’ne sunulan rapor, hükümet kuvvetleri ile isyancılar arasında 20 Ocak-10 Mart arasındaki çatışmalarda en korkunç insan hakları ihlallerinin yaşandığına, sivillerin her iki tarafın da kurbanı olduğuna dikkat çekiyor.
Rapor, El Kaide bağlantılı Irak Şam İslam Devleti Örgütü’nü, Halep’teki Çocuk Hastanesi binasını karargah olarak kullanmakla suçluyor. Cihatçı örgütün, başka isyancı grupların saldırısına uğramadan önceki günlerde çok sayıda tutukluyu idam ettiği de bildiriliyor.
Denetçiler, Suriye Hükümeti’ne bağlı güçleri Halep ve diğer kentlere varil bombaları atmakla suçluyor. Çok sayıda sivilin ölümüne yol açan bombardımanların halk arasında büyük korku ve paniğe yol açtığının da altı çiziliyor.
BM Tahkikat Komisyonu Başkanı Paolo Pinheiro, savaş suçu işlediğinden şüphelenilen kişilerin bu yaptıklarının hesabını bir gün mutlaka vereceklerini söylüyor. Pinheiro ayrıca komisyonun savaş suçu işleyen askeri birimlerin, güvenlik dairelerinin, silahlı kişi ve grupların listesini de çıkardığını belirtiyor:
”İnsan haklarını ihlal eden ve savaş suçu işleyenler listesi, rehin alma, işkence ve idamlardan sorumlu olan kişilerin adlarını içeriyor. Listede ayrıca istihbarat kollarının başında bulunan kişilerin, rehin alınanlara işkence yapanların ve sivilleri hedef alan askeri komutanların adları, varil bombalarıyla düzenlenen saldırıların planlandığı havaalanları, sivillere saldıran ve onları evlerini terk etmeye zorlayan silahlı grupların isimleri de var.”
Suriye’nin BM İnsan Hakları Konseyi’ndeki Temsilcisi Faysal Habbaz Hamui ise raporu reddediyor ve denetçileri, medyada yayınlanan yalan haberlere ve yalan tanıklık yapanlara inanmakla suçluyor:
”BM komisyonunun Suriye’yi Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’ne verme önerisi gereksiz ve hukuksuzdur çünkü Suriye’de ulusal yargı mekanizmaları mevcuttur. BM komisyonu, bölgesel ve uluslararası tarafların cihatçı gruplara destek verdiği gerçeğini gözardı etmeyi sürdürüyor.”
Suriyeli büyükelçi, Tahkikat Komisyonu’nun işlevini yerine getirmeyi başaramadığını ve feshedilmesi gerektiğini söylüyor ve komisyonun Suriye’nin terörle mücadele ederek görevini yetine getirdiğini anlaması gerektiğini vurguluyor.
BM Tahkikat Komisyonu Başkanı Paolo Pinheiro, listenin 2 bin 700 kişiyle yapılan görüşmelerden elde edilen tanıklıklara ve belgelere dayandığını da kaydediyor. Pinheiro, BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye’de savaş suçu işlediğine inanılan kişileri Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne havale etmesi çağrısını yineliyor.
