Amerika-Türkiye ilişkilerinde yeni bir gerilimin kapısını aralayan silah yardımı, Kürtler arasında sevinçle karşılandı. Silah yardımının Rakka operasyonu için Suriye Demokratik Güçleri’ne yapılacağı vurgulansa da, bu gücün önemli kısmının YPG’den oluştuğu biliniyor. Suriye’nin Kürtler’in yaşadığı kuzey kesimini kontrol eden PYD ve silahlı gücü YPG silahları teslim almak için gün sayıyor. Ancak Suriye Kürtler’i silahtan daha fazlasını bekliyor. En büyük beklenti silahla birlikte siyasi destek.
PYD ile aynı çizgide olmasa da Suriye Kürtleri Demokratik Sol Partisi, silah kararını destekleyenlerden.Genel Sekreteri Salih Gedo, silahların etkisinin büyük olacağını söyledi. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Gedo, Amerika’nın siyasi destek vermesi gerektiğini de vurgulayarak, “Şüphesiz bölge üzerinde çok büyük etkisi olacak. Bu, bizim insanlarımızın morallerini çok yükseltti, savaşçıların moralini yükseltti. Siyasi anlamda da tesiri çok yüksektir. Bu, önemli adımdır, başarı getirecektir Kürtler için. Var olan proje federalizmdir. Bu sürerse, siyasi meselelerde de bize destek verirlerse, başarılı oluruz. Şüphesiz sadece silah Kürtler’e yetmez, savaşçılarımız sadece savaşıp işlerini bitirecek kişiler değil. Siyasi kazançları da olması lazım, bizim de taleplerimiz var. Siyasi destek te olması lazım, federalizm için. Biliyorsunuz federalizm bütün Kürtler’in talebidir. Bu konuda bütün Kürtler müttefiktir. Amerika büyük devlet olarak bize desteği çok önemlidir. Amaçlarımızı yerine getirmek için bu desteğe çok ihtiyacımız var” dedi.
PYD’ye yakın siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarını bünyesinde bulunduran Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Yönetim Kurulu Üyesi Aldar Halil, Amerika’nın silah yardımının siyasi ilişkilere etki edeceğini düşünüyor. Halil, son kararla Amerika’nın artık resmen sahada Kürtler’le müttefik olduğunu gösterdiğini savunarak, “Silah verilmesi tabi YPG’nin daha güçlü olması anlamına geliyor. Teröristlere karşı daha fazla direnebilir ve savunma sistemi gelişir. Amerika’nın resmi olarak silah vermesi, bu gücün artık Amerika’nın müttefiki ya da ortağı ya da dostu olduğu anlamına gelir. Bu, siyasi ilişkilere de etki eder. Şüphesiz Rojava için de olumlu bir etkisi olur. Özerklik için destek olur ve ayakta durmasını sağlar. Bu sağlanırsa, Rojava yönetimi de dünya devletleriyle resmi bir ilişki sahibi olur. Bizimle birlikte yaşayan diğer halklar, bu gücün güçlendiğini, silah sahibi olduğunu görürse, bu gücü kendi gücü olarak görür. Bu güç sadece Kürtler’in değil herkesindir ve herkes kendini içinde görür. Bu silahlar bölge savunmasına katkı sağlar. Federalist sistem de gelişir. Birlikte yaşamaya katkısı olur. Verilen silahlar ancak Suriye’deki savaşa yeter, PKK kendi silahlarını nereden nasıl bulur bilmiyoruz. Bu silahlar sadece bölgenin savunması ve DAİŞ’in yenilgiye uğratılması içindir” diye konuştu.
Peki, Amerika’nın desteği sürecek mi? Kuzey Irak’ta yaşayan ve bölgeyi yakından izleyen gazeteci Hemin Xoşnaw, desteğin sadece Rakka operasyonu ile sınırlı kalmayacağı görüşünde. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Xoşnaw, “Amerika süper güç olarak ilk kez, devlet olmayan güce silah veriyor. Daha önce başka güçlere hafif silah vermiş ama tank, füze gibi ağır silahları ilk kez veriyor. Askeri anlamda, YPG’yi Suriye ordusuna eşit seviyeye getirmeye çalışıyor. Destek sadece Suriye sahasında sınırlı kalmayacak. YPG Amerika’nın lokal bölge ordusu oluyor. Amerika tüm ajandasını YPG ile uygulayacak. Oranın tek hakimi YPG oldu diyebiliriz. Özellikle Türkiye, Suriye’de oyun dışı kaldı. Diğer örgütler ABD için önemli değil. YPG, ABD’ye güven verdi. Amerika’nın YPG’ye verdiği silahların bir mermisi bile PKK’nin eline geçmemiş. Onunla ilgili somut kanıt yok. Bu da güven yaratıyor. PKK 40 yıl Amerika düşman gözüyle baktı. Şimdi Amerika ne istiyor, nasıl siyaset yapıyor, yaklaşımı nedir iyi biliyorlar ona göre hareket ediyorlar. Silahlar PKK’nin eline geçmez ama dengeleri değiştirdi. Bana göre Amerika, Rusya ile anlaşarak silah verdi. Tüm dengeleri kendi lehine çevirerek değil. Silah ihtiyacı olursa Afrin’de de Rusya silah verir. Bunun sonunda, denize kadar gidecek koridor açılacak. Körfez ülkeleri bunu istiyor ve ikna edilecekler” dedi.
