Aylardır yıkımla ilgili tartışmaların sürdüğü Sur’un Alipaşa ve Lalebey Mahalleleri güne polis ablukasıyla uyandı. Boşaltılmasına karar verilen ama sakinlerinin terk etmediği sokaklar bariyerlerle kapatıldı.
Sokaklara giriş çıkış izni verilmezken mahalleler polis ablukasına alındı. Mahalle sakinlerine evlerini boşaltmaları uyarısı yapıldı. Mahallelerin barikatlarla kapatılması tansiyonu yükseltti. Mahalle sakinleriyle polis arasında sık sık tartışmalar yaşandı. Bir polisin bir televizyon kanalının canlı yayını sırasında mahalle sakinine müdahale etmesi tepki çekti.
Mahalle sakinlerinden bazıları eşyalarını çıkarırken, bazıları çıkmayacaklarını söyledi. Mahalle sakinlerinden Hatice Yoktu, eşyalarının zorla çıkarıldığını söyledi. Yoktu, anlaşma yapmadıklarını belirterek, “Sabah bariyerlerle uyandık. Müteahhit geldi her halükarda evimizin yıkılacağını söyledi. ‘Çıkmasanız da eviniz zarar görecek’ diyor. Mahkeme devam ediyor diyoruz ‘Mahkeme yalan, burası yıkıldıktan sonra hakkınızı ararsınız’ diyorlar. Ben evimi vermedim, para almadım. Nasıl adaletin var? Adalet mülkün temeli diyorlar ya, işte adalet bu duvardır. Bunu taş duvar gibi yıkıyorsun. Elinizi vicdanınıza koyun diyeceğim vicdanınız yok. Eşyalarımızı toplamayıp bir depoya koyacaklarmış, beni de artık depoya koyarlar ”dedi.
Selam Tanrıkulu ise olanlara tepkiliydi. Tanrıkulu, “Ben de anlaşmadım, sabah geldiler, boşaltın, yıkacağız dediler. İçinde de olsanız yıkacağız dediler. Biz çıkmayacağız. Ablukanın içerisine kimse giremiyor. Bizi almıyorlar, gizli girebilirsek giriyoruz. Yapacak bir şey yok eşyalarımızı depoya atacağız. Bizimle hiç diyalog kurulmadı kendileri kestiler, biçtiler, şimdi başınızın çaresine bakın diyorlar. ‘Paran bankada git al’ diyorlar. Bir devlet kendi halkının malına el koyar mı? Bir aydan beri susuz elektriksiziz ona rağmen çıkmayacağız” diye konuştu.
Lalebey Mahallesi Muhtarı Abdullah Çelik, kendilerine danışılmadan yıkım kararı alındığını söyledi. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Çelik, “TOKİ girmiş artık yapacağınız bir şey yok’ diyorlar. Ben baştan bu yana karşıyım. Vatandaş mağdur olmasın diyorum. Madem yıkıyorsun karşılığında başka yer ver. İlla TOKİ olması mı lazım? Değil evi ne kadarsa ona karşı o kadar ev yapsın. Köy gibi bir yerleşim alanına götürsün, sonra yıksın. Başka talebimiz yok. Zaten mağduruz. Burada yaşayanların ikinci, üçüncü göçüdür. 90’larda köyden göç etmiş gelmişler. Kamulaştırmış ama benden, çevreden, sokaktan sormamışlar kendi kafalarına göre yapıyorlar” şeklinde konuştu.
Mahalledeki gerginlik gün boyu devam etti. Her iki mahallede 1500’e yakın evin yıkılmasına karar verildi. Şu ana kadar yaklaşık 500 ev yıkıldı. Mahallede gerilim sürerken, bir yandan da yıkım devam ediyor. Bu arada polis gazetecilerin mahalleye girmesine de izin vermiyor.
