Erişilebilirlik

Ortadoğu Su Sıkıntısı Yüzünden Yeni Krizlere Gebe


Ortadoğu Su Sıkıntısı Yüzünden Yeni Krizlere Gebe
Ortadoğu Su Sıkıntısı Yüzünden Yeni Krizlere Gebe

Suyun son derece kısıtlı olduğu Ortadoğu’da, su kaynaklarının kullanımı ve paylaşımı yüzünden bölge ülkeleri birçok kez savaşın eşiğine geldi. Ancak yeni bir araştırma, su sorununun önümüzdeki 20 yıl içinde yalnızca ülkeler arasında değil, bölge ülkelerinin kendi sınırları içinde de siyasi ve sosyal çatışmaları tetikleyebileceğine dikkati çekiyor.

Geçmişte uzmanlar Ortadoğu’da aynı nehri paylaşan ülkeler arasındaki çatışma olasılıklarına ağırlık verdi. Ancak Washington’daki Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin son çalışmasına göre yeraltı sularının azlığı, bölge ülkeleri içinde de stratejik sorunlara yol açabilir.

Dünyada su kaynaklarının en kısıtlı olduğu 15 ülkenin 10’u Ortadoğu’da bulunuyor. Araştırmayı kaleme alan Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin Ortadoğu Programı direktörü Jon Alterman suyun bölge ülkelerinde, toplum sözleşmelerini belirleyebilecek öneme sahip olduğunu belirtiyor. Uzmana göre su, Ortadoğu’da devletlerin işleyişlerini belirliyor, halkların devletlerine sadakatini perçinlemek için ödül olarak kullanılabiliyor. Alterman “Su giderse devleti ayakta tutan işleyiş de gider,” diye konuşuyor.

Uzmana göre Ortadoğu’da su sorunu, 1980 ve 1992 yılları arasında devam eden “yeşil devrim”le gündeme yerleşti. O devirde tarımı desteklemek, artan nüfusu beslemek ve ulusal gurur uğruna çölleri yeşillendirmek için yeraltı sularının kullanımı daha da arttı.

Jon Alterman, yeraltı su kaynaklarının tükenmesinin, Ortadoğu devletlerinin işleyişi ve halklarıyla ilişkilerini derinden etkileyebilecek sonuçlara yol açabileceğini söylüyor. Uzmana göre bir diğer sorun da suyun az olduğu kırsal alandan kentlere büyük göçler yaşanması. Aynı şekilde yeraltı su kaynaklarının azalması yüzünden, bu ülkelerin kendi sınırları içindeki etnik ve ulusal gruplar arasında da gerginlik artabilir. Yeraltı su kaynaklarının iç istikrarı belirleyici bir unsur olduğunu savunan Jon Alterman, Ortadoğu hükümetlerinin şimdiden, gelecekteki su sorunlarına karşı stratejik çözümler geliştirmesi gerektiğini söylüyor. Uzman, “İlk yapılması gereken, sorunun varlığını kabul etmektir” diyor. Jon Alterman’a göre, bölge devletlerinin yalnızca su kaynaklarını arttırmanın yollarını değil, suya olan talebi azaltmanın, yani tasarrufa gitmenin yollarını da araması gerekiyor.

Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin hazırladığı raporda çözüm yollarına da yer verilmiş. Bunlar arasında, yeraltı su kaynaklarının ömrünü uzatmak için tarım alanında kullanılacak suyun, atık su kaynaklarının arıtılması yoluyla elde edilmesi de var. İç tüketimi azaltmak için, suyun sistemli olarak fiyatlandırılması, tasarruflu ve sorumlu kullanımın da ödüllendirilmesi öneriliyor. Bunun için de bölge halklarının su kullanımı konusunda eğitilmesi çok önemli.

Merkezin Ortadoğu Programı Direktörü Jon Alterman, Yemen’in 2017 yılında tüm su kaynaklarını tüketeceğine ve bu yüzden siyasi ve toplumsal çatışmaların yaşandığı ilk ülke olacağına işaret ediyor.

Amerika’nın eski Merkez Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Anthony Zinni, Ortadoğu’da su sıkıntısının potansiyel istikrarsızlığa yol açmasının önlenmesi için küresel işbirliğine ihtiyaç olduğunu söylüyor. Amerika’nın eski Ortadoğu özel temsilcisi Zinni, su kaynaklarının paylaşımının Filistinlilerle İsrail arasındaki barışta kilit rol oynayacağını söylüyor. Geçmişte Fırat nehri yüzünden Türkiye ve Suriye arasında, Nil nehri yüzünden de Mısır ve bazı Orta Afrika ülkeleriyle yaşanan krizlere dikkati çeken Zinni, Ortadoğu’daki su krizlerini yatıştırmayı amaçlayan uluslararası çabalara Amerika’nın liderlik yapması gerektiğini belirtiyor. Anthony Zinni, Amerika’nın bu anlamda bölgesel strateji geliştirme, tarafları bir araya getirme, teknoloji paylaşma, küresel ve sivil toplum örgütlerini harekete geçirme konusunda rol oynayabileceği görüşünde.

Gerek Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin çalışmasına, gerekse emekli Orgeneral Zinni’ye göre, Ortadoğu’da çıkabilecek su krizlerinin önlenmesi, siyasi irade ve yönetim becerisiyle yakından ilgili. Aynı şekilde su politikalarında reforma gidilmesi ve küresel işbirliği de kilit öneme sahip.

XS
SM
MD
LG