Erişilebilirlik

Stoltenberg'den Suriye İçin “Yerel Güçler” Vurgusu


NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Suriye’de Rusya’nın bulundurduğu askeri varlığa dikkat çekti ancak “Terörle mücadelede yerel unsurların kapasitelerini inşa etmek sahip olabileceğimiz en iyi silah” yorumunu yaptı.

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ortak basın toplantısında, Türkiye’nin DEAŞ ile mücadeleye verdiği katkıya teşekkür etti ve terörle mücadelesinde de Türkiye ile dayanışma içerisinde olduklarını ifade etti.

Stoltenberg, NATO’nun Ege Denizi’nde görev almasını yorumlarken, “Türkiye, Yunanistan ve AB'nin sınır güvenliği ajansı Frontex'e destek vermek için gemilerimiz bilgi topluyor, izleme yapıyor” dedi.

Bu arada insan kaçakçılarınca artık yeni rotalar oluşturulduğuyla ilgili soru üzerine Stoltenberg, “Temel hedefimiz insan kaçakçılığı ve yasa dışı faaliyetlerinin önüne geçebilmektir. Sayılarda önemli ölçüde azalma oldu ancak bu faaliyetleri erkenden bitirmemek önemli. Kaçakçılar hala Ege üzerinden insan taşımaya devam ediyor. Eğer gidersek bu sayının yeniden yükselmesi mümkün. İhtiyaç sürdükçe Ege'de olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ise, NATO’nun Ege Denizi’nde görev almasını en başından itibaren desteklerini kaydetti. Çavuşoğlu, “NATO’dan bir ricamız vardı; NATO’nun buradaki aktiviteleri Türkiye’nin ve Yunanistan’ın da siyasi ve hukuki pozisyonlarını etkilemesidir. Yunanistan ile Ege konularında anlaşmazlıklarımız var. İstikşafı görüşmeler ile bu sorunları aşmaya çalışıyoruz. Temmuz ayında Varşova’da gerçekleşecek olan NATO Zirvesi’nde alınacak kararlar ve uygulamasını değerlendirdik” dedi.

NATO ve terörle mücadele

Varşova’daki zirvede bölge ülkeleri kapasitesini arttırmaya değerlendireceklerini vurgulayan Stoltenberg, Suriye örneği başta olmak üzere “Terörle mücadelede yerel unsurların kapasitelerini inşa etmek sahip olabileceğimiz en iyi silah” yorumunda bulundu.

Stoltenberg ve Çavuşoğlu’na, terörle mücadele çerçevesinde “NATO müttefikleri arasında istihbarat paylaşımı yeterli mi?” sorusu da yöneltildi. Bunun üzerine Stoltenberg, “NATO içerisinde istihbarat paylaşımı yapılıyor ve sürekli bunu daha etkin nasıl yaparız diye değerlendiriyoruz. İstihbarat paylaşımı için farklı mekanizmalar var. Zannediyorum şunu anlamalıyız terörle mücadele edebilmek birçok işbirliği alanını beraberinde getirmeli. Farklı askeri seçenekleri değerlendirmememiz gerekiyor. Kökenindeki sebeplere de inmeye çalışıyoruz. Bu yüzden Afganistan’dayız. DAEŞ’e karşı koalisyon gücünü destekliyoruz. Bu arada Türkiye’nin kendini koruma hakkı var terörist saldırılara karşı..” dedi.

Bakan Çavuşoğlu ise, “Anlık istihbarat paylaşımı olması gerekiyor ama bu konuda bazı eksiklikler oluyor. Yansımasını Belçika’da gördüğümüzü düşünüyoruz. Ayrıca PYD’nin PKK’dan bir farkı yoktur. Liderleri de rejim tarafından Kandil’den davet edilmiştir. Şu anda üst düzey kadroların çoğunluğu PKK terör örgütünden oluşuyor. Ankara’daki son iki saldırının sorumluları da YPG-PYD kamplarında eğitilmiştir. Bu örgüt ofisini Moskova’da açmıştır. Sembolü de zaten bellidir. Dolayısıyla Irak’ta, Suriye’de ve diğer yerlerde bu tür terör örgütlerine bel bağlamak yerine Stoltenberg’in de dediği gibi NATO ve müttefiklerin çabalarıyla yerel güçleri yapılandırarak terörle mücadele daha sağlıklı ve kalıcıdır” dedi.

Çavuşoğlu Başika krizi mesajı mı verdi?

NATO’nun genişlenmesi politikasında Türkiye olarak Karabağ’ın üyeliğini desteklediklerini de kaydeden Çavuşoğlu, Bosna-Hersek, Makedonya ve Gürcistan’ın üyelik süreçleriyle ilgili ise ilerleme katedilmesi gerektiğini söyledi. Brüksel’deki NATO-Rusya görüşmesini de ele aldıklarını belirten Çavuşoğlu, “NATO’nun DAEŞ terör örgütüne karşı neler yapabileceğini değerlendirdik. Bunun dışında özellikle terör örgütünden etkilenen ya da şu anda yönetilemeyen ülkelere NATO nasıl destek verebilir. Bugün Irak’ta NATO üyesi ya da NATO ortağı çok sayıda ülke değişik gruplara eğitim ve donatım desteği veriyor. NATO’nun koordinasyonunda aslında bu eğitim çalışmalarını daha etkili bir şekilde gerçekleştirebiliriz” diye konuştu.

Libya’da güvenoyu alma çabasındaki geçiş hükümeti varlığını anımsatan Çavuşoğlu, “Geçiş hükümeti önündeki zorluklardan birisi de Libya’da DAEŞ’in mevcudiyeti. Bunlarla mücadele edebilecek güçlerin oluşturulmasında da NATO ile birlikte destek verebiliriz” değerlendirmesi yaptı.

Çavuşoğlu, Afganistan ihtiyaç duyduğu sürece Türkiye’nin orada NATO misyonuna destek vereceğini de sözlerine ekledi.

Bakan Çavuşoğlu’nun özellikle Irak örneğiyle NATO’dan koordinasyon beklentisini ifade etmesi ise, Türkiye’nin geçtiğimiz aylarda Başika’ya peşmerge gücü eğitimi amacıyla Türk askeri birliğini göndermesiyle Bağdat Hükümeti ile yaşanan krizi akla getirdi. Çavuşoğlu’nun, Irak’taki eğitim sürecinde NATO’nun rol almasıyla birlikte benzeri krizler yaşanmayacağı ihtimali yorumlandı. Bu sözlere karşılık NATO Genel Sekreteri Stoltenberg de, Iraklı subay eğitimine başladıklarını ve Türkiye’nin ev sahipliği yapabileceği yanıtını verdi.

Çavuşoğlu’nun, Libya örneğinde DEAŞ ile mücadeleyi anımsatması ise, “Türkiye, NATO’nun askeri rol oynamasını mı bekliyor?” sorusunu gündeme taşıdı.

Stoltenberg, Erdoğan ile de görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, Stoltenberg’i Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda kabul etti. Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre; Erdoğan ve Stoltenberg, NATO’nun Varşova'da gerçekleştireceği zirve toplantısıyla ilgili gündem ve beklentileri görüştü. Suriye krizi başta olmak üzere, bölgedeki son gelişmelerden kaynaklanan güvenlik tehditleri ve terörle mücadele konuları da ele alındı.

Stoltenberg, ayrıca Twitter’da Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Bakan Çavuşoğlu ile kendisine yönelik sıcak karşılama için teşekkür ederek, IŞİD ve mülteciler konusunu ele aldıklarını ifade etti.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Donald Trump’ın sus payı davasında yeni aşamaya geçildi – 22 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG