İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Tabip Odası ve Hak İnisiyatifi Diyarbakır Temsilciliği, Cumartesi Anneleri’nin oturma eylemine getirilen yasağa, ortak bir basın açıklamasıyla tepki gösterdi.
Kayıp yakınlarının da katıldığı açıklamada STK’lar adına konuşan İHD Yöneticisi Hasan Yalçın, yasak kararının failleri koruduğunu savundu. Yalçın, “Kayıp yakınlarının meşru hak arama mücadelesine gölge düşürmek isteyenler aldıkları keyfi kararlarla, failleri korumakla birlikte toplumsal barışın oluşumunu da engellemektedirler. Biz insan hakları savunucuları ve kayıp yakınları olarak; 499 haftadır gerçekleştirmiş olduğumuz oturma eylemlerinin temel vurgusu, devletin zorla kaybedilme olaylarıyla yüzleşmesi ve hakikatin ortaya çıkartılıp adaletin sağlanmasıdır. Yüzleşme, adalet ve hakikat talebine devletin bu tür anti-demokratik ve keyfi yasaklarla karşılık vermesi, kayıp yakınlarının beklentisi olan zorla kaybetmeleri mutlak olarak yasaklamayı öngören ‘BM Zorla Kayıp Edilmeye Karşı Herkesin Korunmasına Dair Sözleşmesi’ne devletin imza atmamasındaki tutumunu da ortaya koymaktadır. Devlet ve mevcut siyasal iktidar sözleşmeyi imzalamamakta ısrar içinde olup aslında bu yaklaşımıyla yeni kaybedilme vakalarının ortaya çıkmasına zemin hazırlamakta ve geçmiş tarihlerde gerçekleşen kaybedilme olaylarının aydınlatılmasına yönelik de bir irade ortaya koymak istemeyişini açık bir şekilde göstermektedir. Yine devlet ve siyasal iktidara açık çağrımızdır ki; kayıp yakınlarının önüne konulan tüm yasaklamaların kaldırılıp annelerin taleplerinin karşılanması gerekmektedir. Kayıp yakınlarının mücadelesinin engellenmesi için harcanan çabanın, kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması için sergilenmesini talep ediyoruz” dedi.
Açıklamaya katılan Kıymet Zengin, 23 yıldır kayıp olan kardeşi Fehmi Tosun’u aradığını söyledi. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Zengin, “Kayıplarımızı devletten istiyoruz. Devlet faillerini bulsun. Bize bir sonuç verse, biz sokaklara çıkar mıyız? Kayıplarımız için sokaklardayız” dedi.
Kayıp yakını Mehmet Sevik ise “Hak, hukuk, adalet olsa böyle olmazdı. 17 bin kayıp var, bize bu toplantıyı yapmayın diyorlar” şeklinde konuştu.
Bu arada STK’lar Diyarbakır Valiliği’nin aldığı süresiz yasaklama kararının iptali için İdare Mahkemesi’ne başvurdu.
