Şırnak’ta 14 Mart’ta başlayan sokağa çıkma yasağı 9 ay sonra kaldırıldı. Ancak kentten geriye enkaz kaldı. 2 bin 44 ev yıkıldı. Kente dönen insanlar evlerinin yerini güçlükle bulabildi.
PKK’nın şehir örgütü YPS militanlarının kazdığı hendekleri kapatmak ve barikatları kaldırmak için 14 Mart’ta başlayan operasyon 80 günde tamamlandı. Operasyon nedeniyle ilan edilen sokağa çıkma yasağı 9 ay sürdü. Nedeni ise çatışmalarda hasar gören binaların yıkılmasıydı. Herkes birkaç bina yıkılacağını zannediyordu ancak gerçek yasak kalktıktan sonra ortaya çıktı. Tam 2 bin 44 ev yıkılmıştı. Yasakla birlikte kente akın eden Şırnaklılar gördükleri manzara karşısında şok oldu. Koskoca şehirden geriye düz araziler ve moloz yığınları kalmıştı. İnsanlar şimdi molozların arasında evlerinin yerini tespit etmeye çalışıyordu.
Bunlardan biri de Sait Batmaz’dı. Enkazların arasında arkadaşıyla gezen Batmaz, bastonuyla bir yerleri işaret ediyor. Gösterdiği yerin kimin evi olduğu üzerine tartışıyorlar. Ancak bir sonuca varamıyorlar. Batmaz sağlam kalan bir binadan yola çıkarak evinin yerini buluyor. Geride birkaç parça demir ve biraz moloz dışında bir şey kalmamış. 9 ay sonra evine döndüğünde hiçbir şey bulamadığını belirten Batmaz, “Evim yıkıldı kardeşimin evinde yaşıyorum, kardeşimde kalacağım. Evim yandı, bütün eşyalarım içinde gitti.” dedi.
"Ne odun, ne kömür, yakacak birşeyimiz yok"
Yapılarla birlikte içindeki eşyalar da kayboldu. Yıkıntılar arasında gezen insanlar eşyalar olmasa da bir şey çıkarma telaşında. Kevser Aydın evinin molozları arasında kalan odunları topluyor. Çocuklarının elbiselerini bile alamadan evden çıktıklarını ifaden eden Aydın ”Enkazdan kışın yakmak için bir şeyler çıkarmaya geldim. Bütün eşyalarımız gitti. Kalanları almaya geldik. Odunları alıp yakacağız, kıştır çocuklarımız üşüyor. Ne odun, ne kömür, yakacak bir şeyimiz yok. Üç katlı evimiz vardı, üç katı da doluydu. Bütün eşyalarımız vardı ama şimdi hepsi gitti” şeklinde konuştu.
"Çocuklarımızın başının altına koyacak bir yastık bile kalmadı"
Sadece Aydın değil, Yasin Yılmaz da evinin enkazından odun toplamaya gelmiş. Ama o Aydın kadar şanslı değil. Evinin enkazını bulamamış. Kentin ileri gelenlerinin yardımıyla, o bölgede bulunan ağaçlardan, kayalardan yola çıkarak evinin yerini tespit etmiş. ‘Ancak Canımızı kurtardık’ diye söze başlayan Aydın, ailesinin dağıldığını vurgulayarak, “Siirt’e, Güçlükonak’a, Mersin’e gidenlerimiz oldu. 9 aydır dışardayız. Orada geçinmeye çalıştık. Biz döndüğümüzde bir şey bulamadık. Evimizin yerini bile bulamadık. Büyüklerimizin, buraları bilenlerin tarifi ile bulabildik ancak. Burada evimiz vardı geriye enkaz kaldı. Duvar bile kalmadı. Çocuklarımızın başının altına koyacak bir yastık bile kalmadı. Enkazdan kalan odunları çıkarıp yakacağız. Bir tek onlar kaldı, kış için yakacağız” dedi.
Cumhuriyet meydanından bakıldığında yüksek binalar dışında hiçbir yeri görünmeyen Şırnak’ın artık neredeyse her yeri görünüyor. Meydan çevresinde camiler dışında ayakta kalan yapı yok. Camiler de ağır hasarlı.
"Yakınlarımızın evi kalmadı ki sığınalım"
Yasağın başladığı günlerde çadırlara yerleşenlerden bazıları hala çadırlarda yaşıyor. 9 aydır çadırda yaşayan Hazal Koluman, ailesine ait 20’ye yakın evin yıkıldığını ifade etti. Koluman, “Evimiz yok, evimizi yıktılar, her şeyimiz gitti. Yer olsa giderdik. Çocuklarımızın her biri bir yerde. Keşke insanlar ölmeseydi, biz burada kalsaydık. Kışı burada geçireceğiz. Yakınlarımızın evi kalmadı ki sığınalım” diye konuştu.
Şırnak’tan geriye çadırlar, yıkıntılar, parçalanan aileler, dramlar kaldı.
