Son Kanun Hükmünde Kararname ile yüzlerce üyesi ihraç edilen Tüm-Bel-Sen ve KESK, ihraçları Diyarbakır’da protesto etti. Polis caddede yapılmak istenen eyleme izin vermeyince, bina merdiveninde açıklama yapıldı.
KHK ile ihraç edilenlerin yüzlercesinin bölgedeki belediyelerin çalışanları olması nedeniyle sendika yöneticileri Diyarbakır’da toplandı. Yerel yönetim çalışanlarını örgütlü olduğu Tüm-Bel-sen ile Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyeleri, KHK ile ihraçları protesto etmek amacıyla bir eylem yapma kararı aldı.
Ancak polis OHAL nedeniyle yapılması planlanan eyleme izin vermedi. Sendika yönetimi ve polis arasında zaman zaman sert tartışmalar yaşansa da, izin verilmedi. Sendika yönetiminin, polislerin de ihraç edildiğini hatırlatması tansiyonu yükseltti. Polis müdürleri, protestoculara OHAL komisyonlarına başvurmaları önerisi yaptı.
İzin verilmemesi üzerine grup bina merdivenlerinde açıklama yaptı. İlk sözü alan Tüm-Bel-Sen Genel Sekreteri Yılmaz Yıldırımcı, iki sendikadan bugüne kadar 5 bini aşkın kişinin işten atıldığını söyledi. Yıldırımcı, “Devlet erkanının televizyonlarda demokrasi nutukları attığı bir süreçte, aynı gece ve aynı saatlerde yayınlanan KHK ile sekiz şube başkanımız ve 572 üyemizin de arasında bulunduğu binlerce kamu emekçisi daha işten atıldı. Bu son ihraçlarla birlikte, sadece sendikamız üyesi ihraçların sayısı 1060’a, KESK’in üye ihraçların sayısı ise 4000’in üzerine çıkmış bulunmaktadır. Özellikle bu son kanun hükmünde kararnamede,bölgede çalışan yerel yönetim emekçilerinin yoğun olarak hedef alınmasıyla, siyasi iktidar kayyumla gasp ettiği halkın belediyelerini, halktan tamamen kopartmak için buradaki emekçileri özel olarak hedef seçmiş ve kamudan ihraçlarına karar vermiştir. Artık bu kadarı da olmaz dedirten bütün bu uygulamalar, onlar için günü kurtarmaktan başka bir işe yaramıyor asla yaramayacaktır. Çünkü biz başta emekçiler olmak üzere, toplumun büyük çoğunluğu için korku duvarları aşılmıştır. Sadece burada değil ülkenin dört bir yanında emekçiler ve ezilenler özgürlük, eşitlik, adalet ve kardeşlik için, güvenceli iş için, güvenceli bir gelecek için ve çocuklarımıza onurlu ve barış içinde yaşanılabilir bir toplum bırakmak için artık yeter diyoruz” dedi.
Daha sonra söz alan KESK Yönetim Kurulu üyesi Elif Çuhadar ise adil yargılanma hakkı istediklerini belirterek, “İşten atılanlardan her 100 kişiden 96’sı KESK üyesi değildir ama biz onlar için de adalet, adil yargılanma hakkı diyoruz. Bakın bir kamu emekçisine uyarı cezası bile verseniz, sarı zarf verirsiniz soruşturma açarsınız. OHAL hukuksuzluğu içerisinde sadece işten atılmadı kamu emekçileri. Aileleriyle birlikte açlığa mahkum edildi. Başka bir yerde çalışma olanakları engellenmekte. Bir inşaat ustası olarak, bir amele olarak bile çalışsa, sigorta önüne geldiğinde gri ekran çıkıyor. Firma sahipleri hükümetin şimşeklerini üstüne çekmemek adına anında işten çıkarıyorlar. Aileleriyle birlikte açlığa mahkum edildiler. Çocukları, PDR Derneği’nin bir araştırmasına göre ağır travma yaşıyorlar. Suçu ne olursa olsun istediğimiz tek şey vardır; adil yargılanma hakkı. Bu listelerin kimler tarafından nerede hazırlandığını biliyoruz” diye konuştu.
Açıklamaya katılanlar, tepkilerini alkış ve sloganlarla dile getirdi.
