Almanya’da Federal Başsavcılık, 2000-2007 tarihleri arasında sekizi Türk 10 kisiyi öldüren aşırı sağcı terör örgütü Nasyonal Sosyalist Yeraltı NSU'nun yaşayan tek üyesi Beate Zschaepe hakkında ömür boyu hapis cezası talep etti.
Münih kentindeki Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde görülen davada başsavcılık 26 Temmuz’da başladığı mütalaasını sona erdirdikten sonra, baş sanık Zschaepe’nin aşırı sağcı örgütün tüm eylemlerindeki suç ortaklığının sabit bulunduğunu belirterek hakkında ömür boyu hapis cezası talep etti.
Başsavcı, Zschaepe'nin işbirliği olmaksızın NSU’nun diğer iki üyesi Uwe Mundlos ile Uwe Böhnhard'ın terör eylemlerinin mümkün olamayacağının ispatlandığını belirterek, Alman Ceza Kanunu’nda en ağır ceza olan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının verilmesini ve Zschaepe’nin hapisten çıkması sonrasında da gözetim altında tutulması için de şartların oluşmuş olduğunu vurguladı.
Mundlos ve Böhnhardt'ın 2011 yılında ölü bulunmasından sonra Zschäpe NSU’nun hayattaki tek üyesi olarak yargılanmaya başlanmıştı. Alman kanunlarına göre müebbet hapis cezası alanlar 15 yıl dolduktan sonra koşullu salıvermeden yararlanabiliyorlar. Başsavcı NSU davasındaki bir diğer sanık Ralf Wohlleben’in ise NSU'ya yardım ve yataklık yapmak ve cinayate destekten suçlu bulunduğunu belirterek, 12 yıl hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Wohlleben’in NSU tarafından cinayetlerde kullanılan silahları temin ettiğinden yola çıkılıyor.
Savunma avukatları dinlenecek
Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU), 2000 ile 2007 yılları arasında farklı eyaletlerde 8'i Türk, biri Yunan ve biri polis memuru olmak üzere 10 kişiyi öldürmek, iki bombalı saldırı ve 15 soygun düzenlemekle suçlanıyor.
Mahkemede bundan sonraki aşamada sanık avukatlarının savunmaları dinlenecek, ayrıca yaklaşık 50 müdahil avukat da konuşacak. Ardından sanıkların son kez söz alma hakları bulunuyor. Davanın başından bu yana hemen hiç konuşmayan Beate Zschaepe’nin son konuşma hakkını kullanıp-kullanmayacağı şu an için netleşmiş durumda değil. Davanın başladığı 2013 sonrasında üç yıl boyunca avukatlarının belirlediği strateji doğrultusunda sessiz kalma hakkını kullanan sanık, geçen yıl bir defaya mahsus olmak üzere sessizliğini bozmuş, cinayetlerden haberi olmadığını iddia ederek, artık aşırı sağcı ideolojiye inanmadığını söylemiş, ayrıca kurbanların ailelerinden de özür dilemişti.
Mahkeme heyetinin Beate Zschaepe ve diğer toplam beş sanık hakkındaki kararını bu sene sonuna doğru açıklaması bekleniyor. Dava süresince şimdiye kadar 815 tanık ve 42 uzman kişi dinlendi, 374 duruşma görüldü. Davadaki her bir duruşmanın ortalama 150 bin Euro’ya mal olduğu tahmin ediliyor.
