Erişilebilirlik

Sanat Etkinlikleri Neden İptal Ediliyor?


DİYARBAKIR- Türkiye’de son günlerde bazı etkinliklerin art arda iptal edilmesi yeni bir tartışmaya neden oldu. İptal edilen etkinliklerin arasında Kürtçe konser ve tiyatroların fazla olması dikkat çekti. Sanat çevreleri yasaklara tepki gösterirken Diyarbakır Barosu Kamu Denetçiliği Kurumu’na başvurdu.

Kürt sanatçı Aynur Doğan’ın Kocaeli’nin Derince İlçesindeki konserinin iptal edilmesi, Türkiye’de sanat etkinliklerinin iptal edilmesiyle ilgili tartışmaları yeniden gündeme getirdi. AKP’li belediye başkanı tarafından yönetilen Derince İlçesi Belediyesi 20 Mayıs’taki konserin iptal gerekçesini şöyle duyurdu: “İlçemiz sınırları içerisinde özel bir firmanın yapacak olduğu konser organizasyonunun yapılan detaylı inceleme sonucunda uygun olmadığı tespit edilmiş olup, etkinlik belediyemiz tarafından iptal edilmiştir.”

Doğan’ı ardından aralarında Apolas Lermi, Niyazi Koyuncu, Metin Kemal Kahraman, Mem Ararat, Burhan Şeşen ve Melek Mosso’nun da bulunduğu çok sayıda sanatçının konserleri valiliklerin “son anda” verdikleri kararlarla yasaklandı. Kimisi muhafazakâr STK’lar tarafından, kimisiyse milliyetçi kesimler tarafından sosyal medyada hedef gösterilmesinden sonra yasaklanması dikkat çekti.

Yasaklananlar arasında Kürtçe konserlerin fazla olması dikkat çekti. Tartışmaların odağındaki isim ise Aynur Doğan oldu. Doğan’ın Derince’den sonra Bursa konseri de iptal edildi.

“Salonu yanlışlıkla vermişiz”

Her ne kadar konserler ön plana çıksa da Kürtçe tiyatrolar da iptal edilen etkinlikler arasındaydı. Merkezi Diyarbakır’da bulunan ve Kürtçe tiyatro sahneleyen Amed Şehir Tiyatrosu da yasaklardan payını aldı. Grup, “Don Kixot” isimli eseri sahnelemek üzere Kocaeli’nde bir salonla anlaştı. Ancak salon son anda anlaşmayı feshetti.

VOA Türkçe’ye bilgi veren tiyatro oyuncularından Berfin Emektar, iptal gerekçesinin ‘salonu yanlışlıkla vermişiz’ şeklinde kendilerine iletildiğini söyledi. Daha önce Mardin ve Adana’da da oyunlarının iptal edildiğini ifade eden Emektar, bunun kabul edilemez olduğunu belirtti.

İptal gerekçesinin komik olduğunu savunan Emektar, “Salonu yanlışlıkla verdiklerini söylediler. Organizasyonu yapanların sözleşmesi de vardı. Orada çalışan görevli kadın o gün ilaç aldığını aklının başında olmadığını, yanlışlıkla salonu verdiğini söylemiş. Bunlar kabul edilmez” dedi.

Emektar, “Ben özellikle Kürtçe sanat için yapıldığını söyleyemem ama Kürtçe sanat için daha ön planda. Bu herkes için yapılıyor. Onlara yakın olmayan, onların fikrine yakın olmayan herkes için. Herkesin, bütün sanatçıların hep birlikte tepki göstermesi gerekiyor. Şimdiye kadar Kürtler için yapılıyordu Herkes kendini sağır etmişti. Ama şimdi herkes için yapılıyor, yasak sansür, herkes içindir kimsenin kabul etmemesi gerekir” diye konuştu.

Bitlis’in Tatvan İlçesinde de “Hay Lo Dîsa Tevlîhev Bû (Eyvah! Yine Karıştı)” isimli Kürtçe oyunu sahneleyecek olan Tiyatro Mencel isimli grubun gösterisi de, ‘teknik nedenler’ gerekçe gösterilerek iptal edildi.

Tiyatro grubunun sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, ”Bu yasak, son dönemde Kürtçe üzerindeki yasakların bir devamıdır. Bu fikirlerin arızalı olduğunun göstergesidir. Biz oyunlarımızı eskisinden daha coşkulu ve keyifli oynamaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.

“Muhaliflerin etkinlikleri iptal ediliyor”

Kürt Dil ve Kültür Ağı üyelerinden Dilbilimci Sam Tan ise iptal kararından önce etkinliği yapanların kimliğine bakıldığını söyledi. VOA Türkçe’ye konuşan Tan, muhalif kimliği olanların sahne almasına izin verilmediğini savundu.

Yasakların Türkiye’ye zarar verdiğini söyleyen Tan, “Bu zihniyet değişmedikçe Türkiye'de ilerleme, demokrasi ve birlikte yaşam şansı olmaz. Bu toplumu daha çok parçalar, çelişkileri daha da derinleştirir. Sanatçılar bu yasaklarla defalarca yüz yüze gelmişlerdir. Ama bu bir zihniyeti deşifre ediyor. Belki biraz tesiri olur, bu alanda çalışma yapanlar demoralize olur. Kültür ve sanat etkinlikleri belki engellenir ama tamamıyla durmasını sağlanamaz. Su akar kendi yolunu bulur.” ifadelerini kullandı.

Diyarbakır Barosu Ombudsman’a başvurdu

Diyarbakır Barosu ise yasaklamalara karşı Kamu Denetçiliği Kurumu’na başvurdu. Barodan yapılan açıklamada, “Son günlerde birçok kentte tiyatro, konser vb etkinliklerin yaygın şekilde keyfi ve hukuka aykırı bir şekilde yasaklanmaktadır. Sanatsal ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı bu hukuka aykırı kararların tespiti açısından Diyarbakır Barosu olarak Kamu Denetçiliği Kurumu’na (Ombudsman) başvuru yapılmıştır” denildi.

Kamu Denetçiliği Kurumu ya da bilinen adıyla ombudsmanlık, Türkiye'nin Kamu ile idarenin her türlü eylem, işlem, tutum ve davranışlarını, insan haklarına dayalı, adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden inceleyen, araştıran ve önerilerde bulunan bir kurumdur.

Kültür Bakanı Ersoy’dan açıklama

Yasaklarla ilgili tartışmalar sürerken, Fox TV'de bir programa katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, iptal edilen konserlere ilişkin konuştu.

Bakanlığın kültür ve sanatı desteklediğini savunan Ersoy, "Bizim için en önemli şey, bakanlık olarak kültür ve sanatın desteklenmesidir. Bunun için her türlü kültür-sanat aktivitesinde yer almaya çalışıyoruz. Hükümetimizin de ortak politikasıdır. Örnek verecek olursak, şu anda İstanbul'da Beyoğlu, Ankara'da da Başkent Kültür Yolu festivalleri gerçekleştirilmekte. İki festivalde toplam 10 binden fazla sanatçı, 2 binden fazla etkinlikte yer alıyor. Dünyayla kıyasladığınız zaman bu kadar geniş çapta yapılmış hiçbir organizasyon yok" dedi.

Ersoy, Isparta’daki konseri iptal edilen şarkıcı Melek Mosso'nun da bu hafta Beyoğlu Kültür Yolu Festivali'nde sahne alacağını söyledi.

STÜDYO VOA

Antony Blinken ve Hakan Fidan Riyad’da Gazze’yi görüştü – 29 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:49 0:00
XS
SM
MD
LG