Erişilebilirlik

Sağlıkta Şiddet Neden Önlenemiyor?


Türkiye’de son yıllarda artış gösteren sağlık çalışanlarına yönelik şiddet önlenemiyor. Son olarak Şanlıurfa’da bir doktor hasta yakınının saldırısına uğrayarak ağır yaralandı. Peki, bu saldırılar neden önlenemiyor?

Harran Üniversitesi Hastanesi Çocuk Bölümü'nde yatan çocuğunun ateşi düşmediği için öfkelenen bir kişi, nöbetçi Doktor Bahaddin Ahmet Yalçın'ın başına parke taşıyla vurdu. Ağır yaralanan doktor ameliyata alındı. Bu sadece bir örnek. Türk Tabipleri Birliği (TTB), sağlık çalışanlarına yönelik günde ortalama 30 saldırı başvurusu alıyor. TTB yöneticilerine göre gerçek rakam bundan daha fazla.

Dr. Yalçın’a yönelik saldırıya ilk tepki Şanlıurfa Tabip Odası’ndan geldi. ŞTB’den yapılan açıklamada saldırı kınanarak şöyle denildi; ”Sağlıkta neredeyse her gün yaşanan şiddet terörünün bir an önce son bulmasını ve bunu yapanın yanına kar kalmamasını ve hak ettiği şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz. Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın kışkırttığı yüksek hizmet talebi, toplumda beklenti oluşturmakta fakat hastanelerdeki yığılmalar hekim sayısının yetersizliği, iş yükünün fazla olması, toplumda oluşturulan yüksek beklenti algısını doyuramamaktadır. Hastayı müşteri olarak gören bu uygulamalara tüm Sivil Toplum Kuruluşlarının karşı çıkmasına rağmen Sağlık Bakanlığı hala biz sağlık emekçilerine kulaklarını tıkamaya devam etmektedir. Hekimlerimize yöneltilen “doktor efendi, hastanın cebinden elini çek”, “bunlara iğne bile yaptırmam” söylemlilerinin yarattığı aşağılama ve hedef haline getirilmelerinin sonuçları sağlık çalışanlarına şiddet olarak dönmektedir.”

Peki, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet neden önlenemiyor? Türk Tabipler Birliği Genel Sekreteri Bülent Nazım Yılmaz’a göre bunun birkaç nedeni var. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Yılmaz, ”Sağlık alanı müthiş derece kaotik bir alan. Sağlık sisteminin hastaneler ayağı çökmüş durumda. Hekimler ve diğer sağlık çalışanlarının üzerindeki yük giderek artıyor. Onların özverisiyle aslında işler yürüyor. Sistem yok ortada, sistemsizliğin olduğu ortamda şiddet ve kaos birbirini takip eder. Eğer şiddet varsa buna çözüm aramak lazım. Cezai anlamda birtakım şeyler üretmek gerekir. Ne yazık ki sağlık alanında, şiddete yönelen bu kişileri cezalandıracak bir sistem yok. Yıllardır yasa tasarısı hazırlayıp Sağlık Bakanlığı’na sunuyoruz. Sağlıkta şiddeti uygulayan kişiler bir kişiyi hedef almıyor. Aynı zamanda sağlık hizmetini bloke ediyor, böyle bakmak gerekir. Cezalandırma mekanizmalarını buna göre kurmanız lazım. Tutuklama cezalandırmalarına gitmeniz lazım. Maalesef yasalar hala kişisel saldırı olarak kabul ediyor. Türkiye’de şiddet üreten bir sistem var kadına yönelik şiddet nasıl artıyorsa sokakta şiddet te artıyor” diye konuştu.

Sağlık Emekçileri Sendikası Diyarbakır Şube Eş Başkanı Recep Oruç ise önlem alınması için yıllardır mücadele ettiklerini söyledi. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Oruç, mücadelelerinin karşılık bulmadığını söyledi. Oruç, ”Karşılık bulmamasının nedeni şudur; hasta ve sağlık çalışanı arasındaki ilişki ortadan kalkmıştır. Artık müşteri ilişkisi haline geldiği için hasta kendisinde hak olarak görüyor. 2002 yılından bu yana kışkırtılmış sağlıktan dolayı şiddete maruz kalıyoruz. Sebebi; sağlık kışkırtılıyor, sağlıkçılar itibarsızlaştırılıyor. ‘Doktorun elini cebinizden çekeceğiz’ sözünü sayın cumhurbaşkanı ve eski başbakanların ağzından defalarca duyduk. Bununla hedef haline getiriliyoruz” diye konuştu.

Şanlıurfa’daki saldırıda ağır yaralanan Dr. Yalçın'ın hayati tehlikesi devam ederken, saldırgan Abdulkadir Keskinli, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Keskinli’nin ifadesinde herhangi bir pişmanlık duymadığını söylediği öğrenildi

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG