Erişilebilirlik

S-400’ler Türkiye Savunmasına Neler Getiriyor?


Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma füze sistemi satın almasıyla ilgili olarak Fransa’nın ardından bugün NATO’dan da destekleyici yönde açıklama geldi. Bugün kendisine bu konuda yöneltilen bir soruya NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’ten beklenildiği üzere Ankara’nın kararına tepki açıklaması gelmedi. Aksine Stoltenberg, diplomatik üslupla henüz NATO’nun bilgilendirilmediğini söyledi ve müşterek çalışmanın önemine vurgu yapmakla yetindi.

Stoltenberg, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma füze sistemi satın alması konusunda “NATO üyeleri hangi ekipmanı alacaklarına kendileri karar verir. Bu, Türkiye’nin ulusal kararıdır. NATO için önemli olan bizim farklı sistemlerimizin birlikte çalışması ve bizim ‘müşterek çalışma’ diye tanımladığımız şeydir. NATO’nun operasyon ve misyonlarını yerine getirebilmesi için müttefiklerin silahlı kuvvetlerinin birlikte çalışabilmesi kilit öneme sahiptir. Halen hiçbir müttefik S-400 kullanmamaktadır. Bu satın almanın detaylarıyla ilgili NATO henüz bilgilendirilmemiştir. Bu sistemi NATO hava savunma sistemine entegre etmek için bir talep gelmedi. Bu yüzden bu konu henüz masada değil” dedi. Stoltenberg, NATO’nun entegre hava savunma sistemi bulunduğunu ancak üye ülkelerce bağımsız sistemler kullanılabileceğini de kaydetti.

Bu arada Türkiye ile Rusya arasında 12 Eylül itibariyle anlaşmaya varıldığı ve Ankara’nın ilk ödemeyi yaptığı bilgisi de basına yansıdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kapora verildiği yönündeki açıklamasıyla teyit ettiği satın alma işlemi nedeniyle Türkiye’nin Rusya’ya en az 2,5 milyar dolar ödeme yapacağı ifade edildi.

Rusya’dan ise resmi silah şirketi Rosoboroneksport adına Genel Müdür Aleksander Miheyev açıklama yaptı ve “2017 yılı sonu itibariyle satışı tamamlamayı hedeflediklerini” söyledi

Çin’den alım iptal edilmişti

Türkiye, 26 Eylül 2013 tarihli ihaleyle Çin’den 3,4 milyar dolar karşılığında füze satın alma kararını açıkladığında ise NATO sert tepki göstermişti. Türkiye de, 15 Kasım 2015’te NATO’ya entegre bir sistem olmaması ve yeterli teknoloji transferi yapılamayacak olması gerekçeleriyle Çin’den alım yapmaktan vazgeçmişti. O dönemin NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, “NATO'nun teçhizatı yanında, Çin yapımı bir füze sistemi olmaz” diyerek açıkça tepki göstermişti.

“Rusya’dan sistem satınalmak olağandışı”

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü uzmanı, Emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk, Türkiye’nin S-400 uzun menzilli hava savunma füze sistemi alımının sıradan askeri bir karar olmadığını ciddi siyasi bir karar olduğunu vurguluyor. Solmaztürk’e göre, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in bugünkü açıklamasını NATO’nun tavrı veya kararı olarak görmemek gerekiyor. NATO Konseyi’nin toplantısıyla karar alınması halinde ancak NATO’nun Türkiye’ye ilişkin resmi tavrı ortaya çıkacak.

NATO bünyesinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu olarak uluslararası karargahlarda görev almış olan Solmaztürk, Türkiye’nin satın alma kararına karşı ABD’nin tutumu nedeniyle diğer NATO üyelerinde tedirginlik ve kaygı yaşandığı görüşünde. NATO içerisinde kaygı duyulmasında özellikle askeri açıdan haklı nedenler olduğunu kaydeden Solmaztürk, “NATO üyesi bir ülke tarafından özellikle Rusya’dan son derece sofistike, modern ve olası çatışmada sonucu belirleyecek bir sistem satınalması çok olağandışı. NATO denildiği zaman askeri boyutu güçlü bir siyasi ittifaktır. Dolayısıyla askeri açıdan bakıldığında NATO’ya bağlı orduların ve kullandıkları sistemlerin birlikte çalışır nitelikte olması gerekir. Askeri bakımdan birlikte hareket edebilme kapasitesi olması bekleniyor. Şimdi S-400 füze sistemi böyle bir işleve sahip değil. Dolayısıyla Fransa veya NATO Genel Sekreteri tarafından yapılan münferit açıklamalar NATO tarafındaki kaygıyı ortadan kaldıracak veya durumun ciddiyetini azaltan beyanlar değil” dedi.

Türkiye’nin füze alımı kararını sürpriz olarak görmediğini belirten Solmaztürk, “NATO içerisinde bunun askeri ve siyasi kaygılar yaratan önemli yansımaları var. Bunun ne kadar derinleşeceğini önümüzdeki günlerde daha açık göreceğiz” diyor. Solmaztürk, NATO kapsamında birlikte askeri operasyon düzenleme kabiliyetine sahip olmak gerektiğini belirterek, Türkiye’nin NATO ile birlikte çalışabilme kapasitesinde azalma olacağı kaygısını taşıdığını da sözlerine ekledi.

S-400 füze sistemi nedir ve NATO uyumsuzluğu sonucu ne olur?

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) uzmanı Sertaç Canalp Korkmaz ise, S-400 füze sistemi ile Türkiye’nin uzun yıllardır ihtiyacını duyduğu hava savunması gereksinimini karşılayacağı görüşünde. Ancak Korkmaz, NATO’dan bağımsız bir sistem olacağı için S-400 füze sistemi kullanılırken mevcut radar sistemlerinden yararlanılamayacağına da dikkat çekiyor. Korkmaz, ayrıca S-400’ler ile Türkiye’nin NATO üyeliğine zarar vermeyeceğini de düşünüyor.

Rusya’nın 1980’li yıllardan itibaren uzun menzilli hava savunma füze sistemlerini tasarladığını kaydeden Korkmaz, Rusya’nın 2007 yılından bugüne kendi sınırları için de S-400 sistemini kullandığını belirtiyor. Teknik detaylar henüz açıklanmadığı için Türkiye’nin ne tür füze alımı yapacağını görmek gerektiğini vurgulayan Korkmaz, “Sistem içerisinde çeşitli konfigürasyonlar bulunuyor. Mesela içerisinde 200 kilometre menzilden 400 kilometre menzile kadar sahip füzeler olduğunu biliyoruz. Türkiye’nin ihtiyaçlarına hangileri yanıt veriyor veya hangilerini tercih edeceği henüz bilinmiyor. Coğrafi bakımından, belki Türkiye açısından balistik füzelere karşı geliştirilmiş 40 kilometre menzilli ve 120 kilometre menzilli füzeler tercih edilebilir ama bunu göreceğiz” dedi.

Türkiye’nin uzun yıllardır savunma bakımından yüksek irtifa kapasitesine sahip uzun menzilli füze ihtiyacı bulunduğunu söyleyen Korkmaz, S-400’lerle Türkiye’nin hava savunmasındaki bu önemli boşluğunu gidermeyi hedeflediği düşüncesinde.

Peki, NATO’ya entegre bir sistem olmaması ne gibi sonuçlar yaratacak? Bağımsız bir sistem olacağı için S-400’lerin kendi radar kapasitesiyle çalışacağını belirten Korkmaz, “Ancak sistem NATO’ya angaje olmayacağı için balistik füzelere karşı koruma kalkanı kurmamız söz konusu değil” dedi.

Türkiye kamuoyu uzun süre son yıllarda Kilis gibi illere yapılan hava saldırıları nedeniyle Şubat 2012’den itibaren NATO bünyesinde ABD kontrolündeki Malatya – Kürecik Radar Üssü’nün neden etkisiz kaldığını sorgulamıştı. Ancak Kürecik’teki radar sistemiyle S-400 füze sistemi uyumlu olmayacak. Korkmaz’a göre, Kürecik Radar Üssü’nün kuruluş amacı Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu şekilde sınır ötesinden gelecek tehditlere güvence sağlaması. İsrail’in sahip olduğu gibi Türkiye ancak kendisi özel bir radar sistemi oluşturursa bir güvenlik kalkanına sahip olabilecek.

Korkmaz, “Örneğin ABD, Türkiye’ye Patriot füze sistemi kurmayı ve teknoloji paylaşmayı kabul etseydi NATO bağlantılı radar sistemi de kullanılabilecekti. Ama ABD bunu kabul etmediği için Türkiye de tercihini Rusya’dan yana kullanmış oldu” diye konuştu.

Yunanistan örneği nedir?

Türkiye kamuoyunda Rusya’dan S-400 uzun menzilli füze alımı konusunda Yunanistan örneği konuşuluyor.

Kıbrıs’ta 1996 yılında Rum Lider Glafkos Klerides’in girişimiyle adaya konuşlandırılmak üzere Rusya’dan S-300 füze alımı gündemdeydi. Ancak o dönem Türkiye, Kuzey Kıbrıs’taki Türk varlığını tehdit eden ve kendi sınırlarına ulaşır nitelikteki S-300 füzelerinin Kıbrıs’ta bulunmasına sert tepki gösterdi. Bunun üzerine ön ödeme yapıldığı gerekçesiyle Kıbrıs’ın Rusya’dan satın aldığı füze sistemi Aralık 1998’te Yunanistan’a devredildi. Yunanistan ise, S-300 füze sistemini Girit Adası’na konuşlandırdı. Sonraki yıllarda Yunanistan’ın sistemi güncelleyeceği ve S-400’lere geçiş yapmak istediği de zaman zaman gündeme taşındı. Ancak Rusya ile Yunanistan arasında böyle bir silah alımı gerçekleşmedi.

Türkiye’de son günlerde sıkça Yunanistan örneği verilmesini de değerlendiren Solmaztürk, “Yunanistan kendi özgür iradesiyle S-300 füze alımına karar vermedi. Parası ödenmiş teçhizat geri iade edilemeyeceği için Yunanistan, Kıbrıs’ın satın aldığı bu füzeleri alma yoluna gitti. Türkiye’nin müdahalesi nedeniyle ücreti ödenmiş füzeler Kıbrıs yerine Yunanistan’a devredildi ve Girit’e konuşlandırıldı. Türkiye’nin bugün bilinçli kararıyla S-400’leri satın alma yolunu seçmesi ile Yunanistan’ın Kıbrıs’tan zorunlu alım yapması birbiriyle mukayese edilemez” diye konuştu.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG