İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bahram Kasimi, Tahran’ın El Kaide’yle işbirliği yaptığı iddiasını reddetti. Kasimi, CIA’in “içi boş bir medya fırtınası” yaratmak istediğini söyledi.
Kasimi’nin açıklaması, 2011’de Pakistan’ın Abbottabad kentinde ABD baskınında öldürülen El Kaide lideri Usame Bin Ladin’in evinde ele geçirilen belgelerin CIA tarafından yayımlanması sonrasında geldi. 470 bin belge içinde yer alan 19 sayfalık bir raporda İran’la El Kaide arasındaki ilişkinin tarihi hakkında detaylar yer alıyor. Rapor, kimliği bilinmeyen bir El Kaide mensubu tarafından Arapça olarak kaleme alınmış.
Belgede “İran’ın, müdahalesi gizli kaldığı sürece dünyanın herhangi bir yerindeki ABD hedeflerine saldırıları destekleyebileceği ve finanse edebileceği” belirtiliyor.
Bin Ladin’in, İran güvenlik güçlerince tutuklanan aile üyelerinin serbest bırakılması için İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e yazdığı iddia edilen bir mektup da belgeler arasında bulunuyor.
Bir başka iddia da El Kaide mensuplarına Lübnan’da Hizbullah’ın Şii milis kamplarında eğitim ve mali yardım teklifinde bulunulduğu şeklinde. Yayımlanan belge, birçok mektup, video ve ses kayıt dosyasıyla da destekleniyor. CIA, bu belgelerin kamuoyuna açıklanmasının, şeffaflığa ve halkın El Kaide ve eski liderini daha iyi anlamasına yardımcı olacağını savunuyor.
İranlı yetkililere göre ise CIA, ‘utanmazca’ 11 Eylül kayıtlarını saptırmaya çalışıyor. İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif Twitter’dan, “ABD, petrol dolarları için daha fazla düşemezdi. CIA seçmece El Kaide belgeleriyle yalan haber yayıyor. ABD’nin müttefiklerinin 11 Eylül saldırılarındaki rolünü İran temize çıkaramaz” mesajını paylaşarak Suudi Arabistan’ı işaret etti.
Tahran’da yaşayan siyaset uzmanı Sara Masoumi, “İran bölgede terörle mücadelede sözünü yerine getirirken, Trump’ın yaptığı psikolojik bir savaş başlatarak Tahran’ı küçük düşürmeye çalışmak” değerlendirmesinde bulundu.
İran daha önce de El Kaide’yle gizli anlaşmalar yapmakla suçlanmıştı. ABD Başkanı Donald Trump, Ekim ayı başındaki bir açıklamasında, “İran’ın destekçileri, casuslarına eğitim verdi ve bu casuslar daha sonra Kenya ve Tanzanya’daki büyükelçiliklerimizin El Kaide tarafından bombalanmasında rol aldı” demişti. Trump, Usame Bin Ladin’in oğlunun da 11 Eylül saldırıları öncesi İran’ın barındırdığı bir terörist olduğunu söylemişti.
İran’in dini lideri Ayetullah Ali Hamaney ise, 1981’deki ABD elçiliği baskınının yıldönümünde yaptığı konuşmada, ülkesinin Amerikalıların “zorbalıklarına” boyun eğmeyeceğini söyledi.
Hamaney, televizyon konuşmasında, “ABD Başkanı’nın halkımıza karşı saçma açıklamaları, Amerika’nın tüm İran ulusuna yönelik düşmanca tutumunun derinliğini ortaya koyuyor. Amerika, ulusumuzun bir numaralı düşmanıdır” dedi.
