Erişilebilirlik

Puigdemont ve 5 Katalan Lider Belçika’ya Kaçtı


Katalan Hükümeti’nin bağımsızlık ilanının üzerinden 4 gün geçti. Ancak giderek bağımsızlık yanlısı gösterilerin yoğunluğu azalmaya, sevincin yerini hayal kırıklığı almaya başladı. İspanya Genel Savcılığı’nın‘isyan’ suçlamasıyla iddianame hazırladığı Katalan lider Carles Puigdemont ve hükümetinden 5 bakan ülkeyi terk ederek Belçika’ya kaçtı. Ülkedeki iki ayrılık yanlısı parti ise, ‘bağımsızlık karşıtı olarak ilan ettikleri ve karşı çıktıkları’ 21 Aralık erken seçimlerine katılacaklarını açıkladı.

Bağımsızlık için aylardır sokakları dolduran Katalan halkı, her şeyin bir anda bu kadar keskin bir şekilde durmasından şaşkın. Cuma akşamı yapılan bağımsızlık yanlısı gösteriye katılım düşük oldu. Meraklı Barselona halkının yerel hükümeti Generalitat’ın önünde gerçekleştirdikleri bireysel eylemler de cılız kaldı. Hiçbir parti ya da örgütKatalonya Hükümeti’nin geçici vesayetle yönetilmesine karşı eylem çağrısında bulunmadı.

Rajoy tarafından 27 Ekim’de azledilen Puigdemont, 30 Ekim’den itibaren ortadan kayboldu. Madrid savcılığı tarafından ‘isyana teşvik, ayaklanma ve yolsuzluk’ iddiasıyla haklarında dava açılan Katalonya’nın bağımsızlık yanlısı iki büyük partisinin liderleri, Carles Puigdemont ve 5 hükümet üyesi, sürpriz bir şekilde Brüksel’de ortaya çıktı. Katalan medyası Puigdemont ve 5 yöneticinin ‘siyasi sığınma talebinde bulunduklarını’ yazdı.

‘Cumhurbaşkanı sürgünde’

Katalan gazetesi ‘El Periódico de Catalunya’ya göre, ayrılıkçı 6 politikacı önce araçla Fransa’nın güney kenti Marsilya’ya ardından da uçakla Brüksel’e geçti. Ayrılıkçı milletvekillerinden Lluis Llach, Twitter hesabından, ‘Cumhurbaşkanı sürgünde’ diye Tweet atarak haberi doğruladı.

Katalan halkı kendilerine bir açıklama yapılmadan liderlerinin Brüksel’e geçmesinden şaşkın. Kimisi savcılığın soruşturması nedeniyle, kimisi de‘Avrupa’dan destek almak için gittiğine’ inanıyor. Üstelik Puigdemont’un partisinin de, ‘bağımsızlık ilanını yok sayan’ seçimlere katılacağını açıklaması kafaları bir hayli karıştırmış durumda.

Pazartesi günü açıklama yapan Belçika hükümetinin göç ve sığınmacılardan sorumlu bakanı ayrılıkçı Flaman partisi N-VA üyesi Theo Francken, ‘Puigdemont’un sığınma hakkının kabulünün gerçek dışı olmadığını’ söyledi. Fakat Belçika Başbakanı Charles Michel, ‘ateşe körükle gidilmemesini isteyerek’ bu açıklamayı düzeltti. Michel, sığınma hakkı vermeden, Puigdemont ve arkadaşları hakkında bir arama emri çıkarılırsa, AB’nin diğer ülkelerinde geçerli olmayacak bir oturum hakkı verebileceklerini ima etti.

Puigdemont ve yerel hükümeti, geçtiğimiz Pazartesi günü İspanya Cumhuriyet savcısı José Manuel Maza,‘isyana teşvik, kışkırtma ve meşru hükümete ve yasalara bilerek karşı gelme’ iddiasıyla hazırladığı iddianamesini resmen işleme koydu. Ceza yasasına göre, Puigdemont ve arkadaşlarına ‘isyan suçlamasıyla’ 15 ila 25 yıl arasında hapis cezası verilebilir. ‘Yasalara karşı gelerek meşru iktidarın yasaları uygulamasını engelleme’ suçu ise 15 yıla kadar hapis cezası anlamına geliyor.

Savcı, önlem amaçlı bir tutuklama isteyip istemediğini belirtmedi ancak, 20 sanıklı dosyada her sanık için 300 bin Euro civarında olmak üzere, toplam 6,2 milyon Euro kefalet ücreti istedi. Sıradan üyeler Bölge mahkemesinde, milletvekilleri ise dokunulmazlık zırhları nedeniyle Anayasa Mahkemesi’nde yargılanacaklar.

Ayrılıkçı 2 parti seçimlere katılıyor

Katalonya’nın bağımsızlık yanlısı iki partisi Madrid hükümetinin çağrılarına uyacaklarını ve 21 Aralık’taki erken yerel seçimlere katılacaklarını duyurdu. Muhalefet tarafından ‘ülkenin uluslararası itibarını zedelediği’ eleştirileri getirilen Belçika Başbakanı Michel, bakanlarını Puigdemont ile görüşmemeleri için uyardı.

Tüm anketlerin bölgede birinci olarak gösterdiği Ayrılıkçı Merkez Sol parti (ERC) seçimlerin Madrid tarafından kurulan bir tuzak olduğunu ancak kırılgan cumhuriyeti güçlendirmek için seçimlere katılmak gerektiğini açıkladı. Puigdemont’un geldiği ve anketlerin 4’üncü sırada gösterdiği Ayrılıkçı Merkez Sağ Parti (PDeCAT) de, ‘Randevu sandıkta Bay Rajoy’ dedi. Yalnızca bağımsız yanlısı olan radikal sol parti CUP seçimlere katılıp katılmayacağı konusunda bir açıklama yapmadı.

El Mundo gazetesi tarafından yapılan bir ankette bu iki ayrılıkçı partinin, yüzde 43 civarındaki oy oranlarıyla, dirsek dirseğe yarışacağını gösteriyor. Podemos’un Katalonya’daki oy oranı ise yüzde 11 civarında görünüyor.

STÜDYO VOA

Uluslararası yatırımcılar Türk ekonomisinden güvence bekliyor – 17 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:50 0:00
XS
SM
MD
LG