Erişilebilirlik

Peşmergelikten IKBY Başkanlığı’na Neçirvan Barzani


Mesut Barzani’den boşalan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanlığı’na eski Başbakan Neçirvan Barzani seçildi. Geçmişte Irak yönetimine karşı silahlı mücadele veren Neçirvan Barzani’nin Bölge Başkanı olması, Irak Kürtleri için ne anlam taşıyor?

Neçirvan Barzani, Irak Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) lideri Mesut Barzani’nin ağabeyi İdris Barzani’nin oğlu. Daha 9 yaşındayken ailesiyle birlikte İran’a göç eden Barzani, babasının 1987 yılındaki vefatından sonra KDP saflarına katılarak, Irak’a karşı aktif silahlı mücadeleye katıldı. KDP’nin 1989’daki 10.kongresinde merkez komite üyesi olarak seçilen Barzani, 1996 yılında Kürdistan Bölgesel Hükümeti Başbakan Yardımcısı, 1999’da ise Başbakan oldu.

2017 yılındaki bağımsızlık referandumu ve sonrasında tartışmalı bölgelerin merkezi hükümet tarafından geri alınmasının ardından Mesut Barzani görevden ayrıldı. Geçen yıl yapılan parlamento seçimlerinin ardından iki gün önce yapılan seçimlerde Neçirvan Barzani 68 oyla Kürt Bölgesinin yeni başkanı seçildi.

Peki Neçirvan Barzani’nin seçilmesi IKBY için ne anlama geliyor? 2011-2013 yıları arasında IKBY’nin başkenti Erbil’de Başkonsolosluk görevinde bulunan eski diplomat Aydın Selcen, Barzani’nin başkanlığına olumlu bakanlardan.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Selcen, “Biliyorsunuz, Irak anayasasına göre bir federasyon. İlginç biçimde ülke yönetiminde yani Bağdat’ta icra yetkisi başbakanda, cumhurbaşkanı sadece temsil yetkisini haiz. Oysa, federe Kürdistan Bölgesi’nde başkanlık sistemi var. Ancak yine biliyorsunuz, başkanı bölge parlamentosu seçiyor. Seçimlerde ise KDP, KYB, Goran gibi partiler yarışıyor. Ancak partiler de seçime ittifakla giriyor ve başbakanın kim olacağı öncesinde seçim öncesinde uzlaşıyor. Bu defa da Neçirvan Barzani’yi bölge parlamentosu başkan seçti, dolayısıyla ‘Mesut Barzani, başkanlığı Neçirvan Barzani’ye bıraktı’ ben diyemem. Geçtiğimiz günlerde İletişim Yayınları’ndan çıkan Gözden Irak’ta kitabımda kendimce anlatmaya çalıştığım üzere 1990’ların başında Barzani ailesiyle birlikte İran’da sürgünde bulunduğu sırada başladığı hukuk eğitimini yarıda bırakan Neçirvan, KDP peşmergesiyle gerilla mücadelesine katılıyor. O vesileyle TSK unsurlarıyla da ilk temasa girenlerden. Ardından Bağdat’ta Saddam Hüseyin’le diplomatik müzakereleri de KDP ve Mesut Barzani’yi temsilen Neçirvan yürütüyor. Babasının da Mesut Barzani’nin ağabeyi İdris Barzani olduğu malum. Annesinin Süleymaniyeli olduğu da anımsanmalı. Kerkük’ün kuzey kubbesi Khurmala’nın IKB için işletilmesi konusunda da girişimi o yapıyor. Diğer deyişle Neçirvan Barzani, peşmerge, diplomat, iş adamı kimliklerini bilfiil ediniyor. Ankara, Tahran ve Bağdat’la yakın ve köklü ilişkileri bulunuyor. İngilizce bilgisini, naçizane benim de 2003’ten bu yana tanıklık ettiğim üzere üst düzeye geliştirmeyi başarıyor” dedi.

Neçirvan Barzani’nin başkanlığının dış dünyada da olumlu karşılanacağını savunan Selcen, “Aile yapısı ve dış görünüşüne, tarzına gösterdiği özenle de halkına örnek olmaya gayret eden bir siyasi lider. Bu bağlamda Neçirvan Barzani’nin IKBY başkanlığının Washington, Tahran, Bağdat’ta olumlu karşılanacağını ve Ankara için de IKBY ile ilişkilerin yapılandırılması, karşılıklı güven ve kazanca dayalı akılcı temellere oturması bakımından bir fırsat olarak görüleceğini düşünürüm. Ayrıca, Erbil ve Süleymaniye merkezli ikili egemenlik paylaşımının güncellenmesinde de potansiyel bir ilerleme olanağı barındırdığını sanırım” diye konuştu.

Selcen, başkanlık oylamasında Kürdistan Yurtseverler Birliği grubunun Kerkük Valiliği’ne önerilecek isim üzerinde uzlaşılamamasını öne sürerek oy kullanmamış oluşunu da olumsuz bir etmen olarak not etmek gerektiğini söyledi.

Irak Kürt Bölgesi üzerine tez yazan Dicle Üniversitesi’nden akademisyen Mehmet Alkış da, Neçirvan Barzani'nin başkan olmasının partisinin siyaset geleneğinin sürekliliği olduğunu söyledi.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Alkış, “Ailesindeki üçüncü kuşağı temsil etmesi aslında muhafazakar siyaset geleneğinin bir yansımasıdır. Yani dönemin şartlarına uyum sağlanırken siyasette süreklilik amaçlanıyor. Diğer açıdan da Barzani'nin başkanlığını, Mesrur Barzani'nin bölgesel yönetimin muhtemel başbakanlığı ile ele almak gerekiyor. Neçirvan Barzani ile uluslararası siyasetin dengeleri ve aktörlerinin gözetilmesi amaçlanırken Mesrur Barzani ile de bölgesel yönetim içerisindeki denge ve dinamiklerin tahkim edilmesinin bir politika olarak belirlendiğini görmek mümkün. Uzun dönem siyasi tecrübesinin olması, icracı bir profil sergilemesi, diplomasi-müzakere yeteneklerine sahip olması ve dil yetenekleri ile Neçirvan Barzani'nin bölgesel yönetim için yeni bir dönemin habercisi olduğunu eklemek gerekiyor. Bu dönemde Bağdat hükümetleri ve bölgedeki diğer partilerle olan uyuşmazlıkların çözümünde daha yumuşak geçişlerin sağlanması da hedeflenmiş görünüyor” diye konuştu.

Neçirvan Barzani’nin bölge başkanı seçilmesiyle dış ilişkiler konusunda güçlü bir mesajın verilmek istendiğine dikkati çeken Alkış şöyle devam etti: “Diplomasi-müzakere yetenekleri ile birlikte siyasi-ekonomik ilişkiler ağına sahip olan Neçirvan Barzani'nin başkanlığı döneminde uluslararası siyasette ortaya çıkacak imkan-fırsatların göz önünde bulundurulduğunu eklemek gerekiyor. Hem dünya siyasetinde hem de Ortadoğu'da bu dönemde ilişkilerin ilerletilmesi temel politika olacaktır. Barzani'nin Türkiye ile yakın siyasi-ekonomik ilişkileri bulunuyor. Bu ilişkilerin yeni dönemde daha ileri bir düzeye ulaşabilir. Çünkü güvenlik konularında her iki tarafın da daha çok işbirliği beklentisi bulunuyor”

Neçirvan Barzani bayramdan sonra yemin ederek görevine başlayacak.

STÜDYO VOA

Donald Trump’ın sus payı davasında yeni aşamaya geçildi – 22 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG