Büyük Okyanus’a kıyısı olan devletler için, depremler hayatın bir parçası. Bu depremlerin çoğu küçük ve zarara yol açmıyor. Ancak Richter ölçeğine göre büyüklüğü 6’dan fazla olan ciddi depremler, hazırlıklı olanlar dahil toplumları parçalayabilir. Okyanus kıyısındaki şehir merkezlerinde, büyük bir deprem sonrası, içilebilir su, elektrik, kanalizasyon ve yakıt sistemlerinin yeniden çalışması haftalar alabilir. Bu nedenle okyanusun karşı kıyılarındaki ülkeler, maliyet ve kazanç dengesinde seçimler yapmak zorundalar.
Japonya, depreme en hazırlıklı ülkelerden biri olarak haklı bir şöhrete sahip. Ancak orada bile, depremler büyük ve uzun süreli hasarlara yol açabiliyor. 1995’te Kobe’yi vuran 6,9 büyüklüğündeki deprem, elektrik ve suyu şebekelerini devre dışı bıraktı, anayollar ve demiryolları çöktü, 6 bin kişi hayatını kaybetti. İtfaiye, çıkan yangınlar karşısında çaresiz kaldı, alevler mahalleleri yuttu.
Kobe, 4 bin 800 kilometrelik dökme demir su borularını, deprem önlemi olarak esnek borularla değiştiriyor. Şehrin Su İşleri Dairesi’nin müdür yardımcısı Hitoşi Araike, ne yapacaklarını depremin belirlediğini ve bunu yaptıklarını söylüyor.
Araike ve bir tercüman, yabancı gazetecileri yer altına, acil su deposunun kapasitesini iki katına çıkaracak, şanzıman ana milini görmeye indiriyor. Maliyeti 300 milyon dolardan fazla. Otomatik kapama vanaları, deprem sonrası su sızıntısını önlemek için su haznelerine yerleştirildi. Esneyebilir borular ve güçlendirilmiş bilezikli contalar, kırılmaya dayanıklı. Tüm bunlar su şebekelerine ve yeniden inşa edilen kanalizasyon iyileştirme tesisine yerleştirildi. Tüm bu teknoloji tam kapasiteye çıktığında Araike’ye göre bir sonraki büyük deprem Kobe’nin su şebekesini etkilemeyecek.
Depreme karşı diğer çalışmalar
Büyük depremler atlatmış Çin, Tayvan, Şili ve Yeni Zelanda gibi diğer kıyı ülkeleri de sismik güçlendirmeye yatırım yapıyor. Her halükarda şehir ya da bölge seviyesinde fark yaratmak zaman ve büyük paralar gerektiriyor. Kaynak yetersizliği ya da inşaat yasaların uygulanamaması ise Pakistan ve Kamboçya gibi daha az gelişmiş ülkelerde engel yaratabiliyor.
ABD’nin batı kıyısındaki büyük bir kamu hizmeti kuruluşunun da depreme karşı önemli bir mücadele hedefi var.
Batı eyaletlerinden Washington’daki, Everett Bayındırlık Hizmetleri’nin başmühendisi Jim Miller, deprem sonrası en geç dört gün içinde hizmet veriyor olmak için çalıştıklarını söylüyor.
Miller, kuruluşun depreme karşı kırılganlığını değerlendirdiklerini ve bazı güncellemeler için öncelikler listesi oluşturduklarını anlattı. İlk önce, Seattle’ın kuzeyinde 600 bin insana içme suyu sağlayan Everett şebekesi, operasyon binasının duvarları ve tavanları güçlendiriliyor.
Kamu Hizmetleri Müdürlüğü daha sonra, kesişen bazı su borularına esnek menteşeler yerleştirmek istiyor. Everett’in sismik güncelleme listesinin tamamını gerçekleştirmesi 20 yılı bulabilir ve milyonlarda dolara mal olabilir. Şehrin sakinleri ise bunun gerçekleştirilmesi için daha yüksek su faturaları ödemek zorunda kalabilir.
Bölgedeki diğer kuruluşlar da benzer adımlar atıyorlar. Seattle Bayındırlık Hizmetleri, yıl sonuna kadar kendi dayanıklılık değerlendirmesini tamamlamayı hedefliyor. Su şebekesinde sismik iyileştirmeler için 60 milyonluk yatırım yaptı bile. Su depolarını yer üstünden yeraltına taşımak bu iyileştirmelerden biri.