WASHINGTON —
2012 aşırı hava koşullarının etkili olduğu bir yıl oldu. Avustralya’da şiddetli yağış ve sel felaketleri hayatı felce uğrattı. Amerika’nın yarısında kuraklık hayatı büyük ölçüde etkiledi. Uzmanlar, bundan sonraki yıllarda olağanüstü hava koşullarının olağan hale geleceğini, duruma alışmamız gerektiğini söylüyor.
Aralık başında Filipinler büyük bir felaketle karşı karşıya geldi. Bopha adlı tayfun, bin kişinin ölümüne, milyonlarca kişinin evlerinden olmasına yolaçtı. Bundan bir süre önce Atlas Okyanusu kıyısında başka bir felaket Amerika’nın doğu kıyılarını etkilemiş ve Florida’dan Maine’e kadar New York ve New Jersey’i de etkileyen bir kasırga yaşanmıştı. New York Valisi Andrew Cuomo, aşırı hava koşullarının artık olağanlaştığını söyledi: “İklim değişikliğini artık kabul etmemiz gerekiyor. Aşırı hava koşullarıyla karşı karşıya bulunuyoruz ve buna alışmak zorundayız.”
Sandy Kasırgası ve Bopha Tayfunu, küresel iklim değişikliklerinin en büyük kanıtları oldu. “Kaygılı Bilimadamları” Derneği uzmanı Todd Sanford da buna katılıyor: “Eğer iklim değişikliğiyle ilgili verilere bakarsak, hepsinin gezegenimizin tümünün ısındığını kanıtlayan bir yönde ilerlediğini görüyoruz. Sadece hava sıcaklıkları yükselmekle kalmıyor, aynı zamanda okyanusun ısısı artıyor, buzlar eriyor, buzullar küçülüyor.”
Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası’nın son raporlarına göre de bu yüzyılda gezegenimiz 3 ila 5 derece arasında ısınacak.
Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Rachel Kyte, daha sıcak bir dünyada yaşayacağımız konusunda uyarıyor: “İster kuraklık, ister fırtınalar veya deniz yükselmesi olsun, bunlarla daha sık karşılaşacağımızı söyleyebiliriz. İklim değişikliğini inkar etmenin bir yararı yok. Artık hepimiz bu değişikliği hissediyoruz.”
Dünya Sağlık Örgütü Baş Bilim Danışmanı Diarmid Campbell-Lendrum da Washington’daki bir konferansta milyonlarca kişinin ölümüne yolaçan kötü beslenme, ishal ve sıtma gibi hastalıkların iklim değişikliğiyle daha çok can alacağı uyarısında bulundu: “İklim değişikliği mevcut tehditleri arttırıyor ve sistemin istikrarını bozarak kamu sağlığını daha çok tehdit ediyor.”
Aralık’ta Katar’ın Doha kentinde yapılan Birleşmiş Milletler İklim Konferansı’nda, sanayi emisyonlarının azaltılması ve küresel ısınmanın yavaşlatılması için yeni bir antlaşma üzerinde çalışmalar başlatıldı.
Konferansa katılan Çevre Savunma Fonu adlı kuruluşun uzmanı Jennifer Haverkamp, Doha’da önemli bir adım atıldığını söylüyor: “Bence Doha’da sadece konuşmakla kalmayıp, ilerleme sağlamak amacıyla çalışmalar başlatmamız son derece olumlu bir adım.”
Uzman, birçok ülkenin Birleşmiş Milletler çerçevesinde veya dışında sanayi kirlenmesinin önlenmesi için çalıştığını hatırlatıyor. Ancak Jennifer Haverkamp, daha sıcak bir dünyaya hazırlanmak için bütün ülkelerin elele vermesi gerektiğini vurguluyor.
Aralık başında Filipinler büyük bir felaketle karşı karşıya geldi. Bopha adlı tayfun, bin kişinin ölümüne, milyonlarca kişinin evlerinden olmasına yolaçtı. Bundan bir süre önce Atlas Okyanusu kıyısında başka bir felaket Amerika’nın doğu kıyılarını etkilemiş ve Florida’dan Maine’e kadar New York ve New Jersey’i de etkileyen bir kasırga yaşanmıştı. New York Valisi Andrew Cuomo, aşırı hava koşullarının artık olağanlaştığını söyledi: “İklim değişikliğini artık kabul etmemiz gerekiyor. Aşırı hava koşullarıyla karşı karşıya bulunuyoruz ve buna alışmak zorundayız.”
Sandy Kasırgası ve Bopha Tayfunu, küresel iklim değişikliklerinin en büyük kanıtları oldu. “Kaygılı Bilimadamları” Derneği uzmanı Todd Sanford da buna katılıyor: “Eğer iklim değişikliğiyle ilgili verilere bakarsak, hepsinin gezegenimizin tümünün ısındığını kanıtlayan bir yönde ilerlediğini görüyoruz. Sadece hava sıcaklıkları yükselmekle kalmıyor, aynı zamanda okyanusun ısısı artıyor, buzlar eriyor, buzullar küçülüyor.”
Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası’nın son raporlarına göre de bu yüzyılda gezegenimiz 3 ila 5 derece arasında ısınacak.
Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Rachel Kyte, daha sıcak bir dünyada yaşayacağımız konusunda uyarıyor: “İster kuraklık, ister fırtınalar veya deniz yükselmesi olsun, bunlarla daha sık karşılaşacağımızı söyleyebiliriz. İklim değişikliğini inkar etmenin bir yararı yok. Artık hepimiz bu değişikliği hissediyoruz.”
Dünya Sağlık Örgütü Baş Bilim Danışmanı Diarmid Campbell-Lendrum da Washington’daki bir konferansta milyonlarca kişinin ölümüne yolaçan kötü beslenme, ishal ve sıtma gibi hastalıkların iklim değişikliğiyle daha çok can alacağı uyarısında bulundu: “İklim değişikliği mevcut tehditleri arttırıyor ve sistemin istikrarını bozarak kamu sağlığını daha çok tehdit ediyor.”
Aralık’ta Katar’ın Doha kentinde yapılan Birleşmiş Milletler İklim Konferansı’nda, sanayi emisyonlarının azaltılması ve küresel ısınmanın yavaşlatılması için yeni bir antlaşma üzerinde çalışmalar başlatıldı.
Konferansa katılan Çevre Savunma Fonu adlı kuruluşun uzmanı Jennifer Haverkamp, Doha’da önemli bir adım atıldığını söylüyor: “Bence Doha’da sadece konuşmakla kalmayıp, ilerleme sağlamak amacıyla çalışmalar başlatmamız son derece olumlu bir adım.”
Uzman, birçok ülkenin Birleşmiş Milletler çerçevesinde veya dışında sanayi kirlenmesinin önlenmesi için çalıştığını hatırlatıyor. Ancak Jennifer Haverkamp, daha sıcak bir dünyaya hazırlanmak için bütün ülkelerin elele vermesi gerektiğini vurguluyor.
