New York Times, Başkan Trump'ın IŞİD'in yenilgiye uğratıldığını ve Suriye'deki Amerikan askerlerini geri çekeceğini açıklamasından sadece birkaç hafta sonra IŞİD'in Menbiç'te düzenlediği intihar saldırısında dördü Amerikan askeri olmak üzere 19 kişinin hayatını kaybettiğini bildiriyor. Gazete, saldırının, Menbiç'te Amerikan askerlerinin devriye görevi sırasında sıklıkla uğradıkları bir restoran yakınlarındaki Amerikan konvoyunu hedef aldığını yazıyor. Habere göre saldırı, Başkan Trump'ın Suriye'deki askerleri çekme planıyla ilgili yeni soru işaretleri uyandırdı. Aralarında Cumhuriyetçi Partililer'in de olduğu bir grup Kongre üyesi, Trump'ın zafer ilanının IŞİD militanlarına dünkü saldırıyı düzenlemeleri için cesaretlendirmiş olabileceğini söylüyor. Trump'ın Kongre'deki en büyük destekçilerinden Güney Carolina Senatörü Lindsey Graham, Suriye planını eleştirerek, Trump'ın asker çekme duyurusunun düşman safları güçlendirdiğini, bu durumun geçmişte Irak'ta da yaşandığını söyledi. Suriye'de yaklaşık 2 bin Amerikan askeri bulunuyor. Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan ise Menbiç'teki saldırının askerleri geri çekme planını etkileyip etkilemeyeceği konusunda yorum yapmayı reddetti.
Washington Post ise Trump'ın Kongre'de 29 Ocak'ta yapmayı planladığıa ulusa sesleniş konuşmasını hükümet açılana kadar ertelemesi ya da Kongre'ye konuşmanın metnini göndermesi çağrısında bulunan Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Trump üzerindeki baskıları arttırdığını yazıyor. Gazete, hep ilgi odağı olmaya adeta can atan Trump'ın üzerindeki dikkatleri dağıtmayı amaçlayan Pelosi'nin, Kongre'de onyıllar boyunca edindiği deneyimler sayesinde Trump'ı iğnelediği, hatta küçük düşürdüğü yorumunda bulunuyor. Nancy Pelosi, Trump'a gönderdiği mektupta, hükümetin kapalı olması nedeniyle Gizli Servis ve İç Güvenlik Bakanlığı'nın tam kapasite çalışamadığını, bu nedenle Trump'ı Temsilciler Meclisi'nde yapması planlanan konuşması sırasında koruma gibi bir görevi üstlenemeyeceğini yazdı. Mektuba Beyaz Saray'dan yanıt gelmedi, ancak İç Güvenlik Bakanı Kirstjen Nielsen, Gizli Servis'in ve kendi bakanlığının Trump'ın Kongre'deki konuşması sırasında güvenliği sağlamaya hazır olduğunu bildirdi. Öte yandan bazı danışmanlar, Pelosi'nin Trump'ı adeta ”sinir etme” stratejisinin çaresizlik sonucu ortaya çıktığını, Pelosi'nin Trump'la sadece Trump'ın anlayacağı dilden konuşmaya çalıştığını kaydediyor. Ancak gazeteye göre bu stratejinin bir olumsuzluğu, seçmenlerin, Demokrat Parti'nin uzlaşıdan yana olmadığını düşünmeye başlaması olabilir.
Wall Street Journal ise federal savcıların, aralarında mobil teknoloji firması T-Mobile'ın da bulunduğu Amerikalı iş ortaklarının ticari sırlarını çaldığı iddia edilen Çin teknoloji devi Huawei hakkında kriminal soruşturma başlattığını yazıyor. Gazete, soruşturmanın, Huawei'nin Seattle'daki bir mahkemede T-Mobile firmasına ait bir laboratuarda geliştirilen robot teknolojisini çalmaktan suçlu bulunması üzerine açıldığını bildiriyor. Dünyanın en büyük telekomünikasyon ekipmanı üreticisi Huawei aynı zamanda akıllı telefon üretiminde de dünyada ikinci sırada. Soruşturma, Trump Yönetimi'nin fikri mülkiyet hırsızlığı yapan yabancı firmalarla mücadeleyi yoğunlaştırması açısından da önem taşıyor. Amerika, Çin'in casusluk faaliyetlerine girişebileceği kaygıları nedeniyle Huawei'nin ürettiği ekipmanların Amerika'daki telekomünikasyon ağlarında kullanımını engelliyor. Huawei ise Amerika'ya yönelik bir ulusal güvenlik tehdidi olmadığını iddia ediyor. Geçtiğimiz ay Huawei yönetim kurulu üyesi Meng Wanzhou'nun Amerikalı yetkililerin talebi üzerine Kanada'da gözaltına alınması, Amerika ve Çin arasındaki teknoloji savaşlarını kızıştırmıştı.
Los Angeles Times ise hükümetin yaklaşık bir aydır kısmen kapalı olduğu bu dönemde federal hükümete ait laboratuarlarda bilimsel deneylerde kullanılan bitki, böcek, hayvan ve mikropların canlı kalması için olağandışı bir çaba harcandığını yazıyor. Habere göre Amerikan Tarım Bakanlığı ve Amerikan Balıkçılık ve Yaban Hayatı Dairesi gibi federal kurumlarda görev yapan bazı bilimadamları, özel izinle haftada birkaç kez kapalı olan laboratuarlarına gidip canlıları besliyor. Ancak bilimadamlarının hükümet kapalı kaldığı sürece bilimsel deneyler için veri toplamaları ve bu verileri analiz etmeleri yasak. Gazeteye göre zorunlu izne çıkarılan kimi bilimadamlarıysa laboratuarlara gizlice girip denek olarak kullanılan hayvan, bitki ya da mikropların hayatta kalması için gereken bakımı yapıyor. Maaş almadan çalışan bazı bilimadamlarıysa hükümet kapalı olduğu için daha önceden planlanan bilimsel konferanslara katılamıyor ve uzun vadeli bilimsel deneylere devam edemiyor. Uzmanlar, üzerinde aylar, hatta yıllardır çalışılan bilimsel deneylerin geri dönüşü olmayan zarara uğrayabileceği uyarısında bulunuyor.