Erişilebilirlik

31 Ocak Amerikan Basınından Özetler


31 Ocak Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:03:06 0:00

tler

Amerikan basını, Başkan Trump’ın büyük tartışma yaratan icraatlarını ana sayfalarından aktarmaya devam ediyor. Hemen hemen tüm gazeteler, göçmenlik ve seyahat yasağına karşı çıkan Adalet Bakan Vekili Sally Yates’in dün akşam Başkan Trump tarafından görevden alınmasının neden olduğu şoku ana sayfalarına taşımış.

New York Times bugün ”Trump kendisine karşı çıkan adalet bakanını kovdu” başlığıyla çıkmış. Gazeteye göre Trump cephesinden yapılan açıklamada, Amerika’nın sınırlarını mültecilere ve nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan yedi ülkeye kapatan başkanlık kararnamesini reddeden Adalet Bakan Vekili Sally Yates’in ‘Yönetime ihanet ettiği’ ifadesi yer alıyor. New York Times, Adalet Bakanı adayı Alabama Senatörü Jeff Sessions’un Senato’daki onay sürecinin de artık Trump’ın göçmenlik kararnamesiyle ilgili bir referanduma dönüştüğünü yazıyor.

Habere göre Sally Yates’in bir başkana karşı çıkması ve bu nedenle görevden alınması, Amerikan tarihinde eşine az rastlanır bir durum. Yates’in görevden alınması, akıllara, 1973’te Başkan Richard Nixon’ın Watergate skandalının soruşturmasını yürüten savcıyı görevden almayı reddeden adalet bakanı ve yardımcısını görevden almasını getiriyor. Haber ayrıca Beyaz Saray Basın Sözcüsü Sean Spicer’ın, işine son verilen Sally Yates için, ”Yates, Obama’nın atadığı ve sınır güvenliği, kaçak göç gibi konularda son derece zayıf bir yetkilidir. Ülkemizi koruma konusunda artık ciddi olmamız lazım. Yedi tehlikeli ülkeden gelenleri daha sıkı taramadan geçirmek akılcı ve gerekli bir uygulama” ifadesine de yer vermiş. Öte yandan Demokrat Parti, Yates’in başkanlık kararnamesine karşı çıkmasını ayakta alkışlıyor. Gazete, Demokrat New York Senatörü Chuck Schumer’ın, ”Adalet Bakanı Beyaz Saray’a değil, hukukun üstünlüğüne bağlı kalmalıdır. Trump Yönetimi’nin bu gerçeği anlamaması tüyler ürpertici” dediğini yazıyor.

Washington Post ise daha iktidardaki onuncu gününde son derece tartışmalı birçok icraata imza atan Başkan Trump’ın politikalarının mimarının aslında henüz Senato onayı almayan Adalet Bakanı adayı Alabama Senatörü Jeff Sessions olduğunu yazıyor. Gazeteye göre şimdiye kadar Senato’nun silik ve sessiz simalarından biri olarak kabul edilen Sessions’ın parmak izlerini Trump’ın küresellik karşıtı, aşırı milliyetçi politikalarında görmek mümkün. Aşırı sağcılar, ”ruhsuz küreselleşme” olarak tanımladıkları serbest ticareti, uluslararası anlaşmaları ve beyaz olmayanların göçünü Amerika’ya yönelik tehdit olarak algılıyor. Sessions’ın temsil ettiği ideoloji de tam olarak bu çerçeveye oturuyor. Trump politikalarının ideolojik babası Sessions, Trump’ın kararnamelerini kaleme alan üst düzey danışman Stephen Miller’ın da akıl hocalığını yapmış bir kişi. Gazete, Trump’ın damadı Jared Kushner ve tartışmalı danışmanlarından Steve Bannon’un da Sessions ile son derece sıkı ilişki içinde olduğunu yazıyor.

Washington Post bugün ayrıca Trump’ın Amerika’ya göç ve seyahate kısıtlama getiren kararnamesinin Beyaz Saray içinde ve Cumhuriyetçi Partililer arasında çok ciddi ayrışmalara neden olduğunu yazıyor. Habere göre Savunma Bakanı Jim Mattis ve İç Güvenlik Bakanı John Kelly, yeterince bilgilendirilmedikleri için çok öfkeli. Beyaz Saray içindeyse iki karşıt grup oluşmuş durumda: Steve Bannon ve Steve Miller tarafına karşı Özel Kalem Müdürü Reince Priebus tarafı. Trump’ın popülist ve aşırı milliyetçi politikalarını pompalayan Bannon ve Miller cephesinin Beyaz Saray’daki hızlı yükselişi, daha geleneksel yönetim biçimine alışık olan Priebus cephesini rahatsız ediyor.

XS
SM
MD
LG