WASHINGTON —
Suriye’deki iç savaşa son vermek için sürdürülen uluslararası çabalar, Esat hükümeti ve karşıtlarını barış görüşmelerine başlama konusunda ikna etmeye odaklandı.
Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry, Suriye muhalafetiyle onları destekleyen ülkeleri müzakere masasına oturtma umuduyla görüşmeler yapıyor.
Ancak mulahefetin bölünmüş durumda kalması, Suriye Ulusal Koalisyonu lideri Ahmet El Carba’nın durumunu zayıflatıyor.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat görüşmeleri prensipte kabul etti ancak muhalefete bazı soruları var: “Nasıl olur da bu ülkede bile yaşamayan kişiler, bu ülkenin halkını temsil eder? Suriye topraklarının yüzde 70’ini kontrolu altında tuttuğunu iddia eden bu güçler Suriye’ye gelmeye bile cesaret edemiyor. Bu konferansı sorgulamak gerekir.”
Devlet Başkanı Esat, İran’ın da bu müzakerelere katılmasını istiyor. Ancak bunun için ortada bir takvim yok.
Amerikalı emekli büyükelçi Adam Ereli, İran’ın Suriye ordusunun en büyük destekçilerinden biri olduğunu ve bu savaşın kendi durumunu zayıflatacak şekilde sonlanmasını istemeyeceğini savunuyor: “İran’ın Beşar el Esat’a verdiği destek, Şam hükümetine topraklarını koruma yeteneği kazandırması saldırı değil savunma amaçlı bir adım. Böylece kendisini bölgedeki düşmanlarından uzak tutan bir müttefiki oluyor.”
Kırgızistan’daki Şangay İşbirliği zirvesinde konuşan Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Suriye’ye yardım konusunda İran’ın en önemli role sahip olduğunu savundu: “Bu konuda İran kadar etkili olabilecek tarafların tümü bu tür yapıcı bir diyaloğun sağlanması için çaba sarfetmelidir.”
Ancak Fransa’da konuşan Kerry, Cenevre görüşmelerine katılması için, Tahran yönetiminin öncelikle geçici hükümet ilkesini kabul etmesi gerektiğini söyledi: “İran henüz Cenevre 1’in yürürlüğe konmasını kabul etmedi. Bu yüzden İran’ın görüşmelere katılmasının ne derece yapıcı olacağını söylemek çok zor. Eğer Cenevre 1’i kabul ederler ve yapıcı olmak isterlerse, bu tamamen farklı bir durum olur.”
Ruhani hükümeti ise İran’ın nükleer programıyle ilgili müzakerelerde ilerleme kaydetmek istiyor. Amerikan Üniversitesi’nden Ekber Ahmet’e göre, bu yaklaşım Suriye görüşmelerini erteleyebilir: “Belirli bir çözülmenin gelişmeye başladığını görüyorsunuz ve bu anlamda İran, Suriye konusunda daha da aktif bir rol oynayacak. Ve bence bu da Batılı güçlerle İran arasındaki farklı bir diyaloğun başlangıcı olacak.”
“Londra 11” olarak bilinen ve Suriye muhalefetini destekleyen toplantıda iki milyonun üzerinde Suriyeli’yi yerinden eden savaşın insani etkileri de masaya yatırılacak.
Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry, Suriye muhalafetiyle onları destekleyen ülkeleri müzakere masasına oturtma umuduyla görüşmeler yapıyor.
Ancak mulahefetin bölünmüş durumda kalması, Suriye Ulusal Koalisyonu lideri Ahmet El Carba’nın durumunu zayıflatıyor.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat görüşmeleri prensipte kabul etti ancak muhalefete bazı soruları var: “Nasıl olur da bu ülkede bile yaşamayan kişiler, bu ülkenin halkını temsil eder? Suriye topraklarının yüzde 70’ini kontrolu altında tuttuğunu iddia eden bu güçler Suriye’ye gelmeye bile cesaret edemiyor. Bu konferansı sorgulamak gerekir.”
Devlet Başkanı Esat, İran’ın da bu müzakerelere katılmasını istiyor. Ancak bunun için ortada bir takvim yok.
Amerikalı emekli büyükelçi Adam Ereli, İran’ın Suriye ordusunun en büyük destekçilerinden biri olduğunu ve bu savaşın kendi durumunu zayıflatacak şekilde sonlanmasını istemeyeceğini savunuyor: “İran’ın Beşar el Esat’a verdiği destek, Şam hükümetine topraklarını koruma yeteneği kazandırması saldırı değil savunma amaçlı bir adım. Böylece kendisini bölgedeki düşmanlarından uzak tutan bir müttefiki oluyor.”
Kırgızistan’daki Şangay İşbirliği zirvesinde konuşan Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Suriye’ye yardım konusunda İran’ın en önemli role sahip olduğunu savundu: “Bu konuda İran kadar etkili olabilecek tarafların tümü bu tür yapıcı bir diyaloğun sağlanması için çaba sarfetmelidir.”
Ancak Fransa’da konuşan Kerry, Cenevre görüşmelerine katılması için, Tahran yönetiminin öncelikle geçici hükümet ilkesini kabul etmesi gerektiğini söyledi: “İran henüz Cenevre 1’in yürürlüğe konmasını kabul etmedi. Bu yüzden İran’ın görüşmelere katılmasının ne derece yapıcı olacağını söylemek çok zor. Eğer Cenevre 1’i kabul ederler ve yapıcı olmak isterlerse, bu tamamen farklı bir durum olur.”
Ruhani hükümeti ise İran’ın nükleer programıyle ilgili müzakerelerde ilerleme kaydetmek istiyor. Amerikan Üniversitesi’nden Ekber Ahmet’e göre, bu yaklaşım Suriye görüşmelerini erteleyebilir: “Belirli bir çözülmenin gelişmeye başladığını görüyorsunuz ve bu anlamda İran, Suriye konusunda daha da aktif bir rol oynayacak. Ve bence bu da Batılı güçlerle İran arasındaki farklı bir diyaloğun başlangıcı olacak.”
“Londra 11” olarak bilinen ve Suriye muhalefetini destekleyen toplantıda iki milyonun üzerinde Suriyeli’yi yerinden eden savaşın insani etkileri de masaya yatırılacak.
