Erişilebilirlik

Müftü Nikahına Destek Az Tepki Çok


Müftü Nikahına Destek Az Tepki Çok
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:07:12 0:00

Türkiye’deki müftülere de nikah kıyma yetkisi veren kanun daha tasarı halindeyken tepki çekti. Diyarbakır’da yasanın çocuk istismarını beraberinde getireceğinden kaygı duyanlar tepki gösteriyor. Yasaya az da olsa destek verenler de var.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne geçen hafta sunulan ‘Nüfus Hizmetleri Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı’ yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Tasarı daha mecliste görüşülmeden birçok kesimin tepkisini çekti. Tepkilerin nedeni, tasarının yasalaşması halinde, çocuk istismarı ve çocuk yaşta evliliklerin önünü açacağı kaygısı.

Tasarıya tepki gösterenler arasında, çocuk evliliklerinin yoğun olduğu Diyarbakır da var. Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Aslı Pasinli, tasarının kadınların birçok hakkını elinden alacağını söyledi. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Pasinli, “Tasarıyla ilgili olarak kadınları ilgilendiren oldukça önemli hususlar var. Kadınların Medeni Kanun ve Anayasa’nın laiklik ilkesiyle kazandıkları birçok hakkı bertaraf edici nitelikte değişiklikleri beraberinde getirmekte. İl ve ilçe müftülerine verilen evlendirme yetkisinin, vatandaşa kolay hizmet kaygısının çok daha dışında başka amaçları hedeflendiğini düşünmekteyiz. İmam nikahlarını kolaylaştırıcı bir etkiye sahiptir, erken yaşta evliliklerin önünü açacağını düşünmekteyiz. Müftülük dini bir makamdır. Belli bir dine mensup makamların sosyal yaşamdaki etkinliğini ve faaliyet alanını arttıracak bir uygulamadır. Biz bu uygulamaya tabii ki karşıyız. Bir diğer dikkat çekici husus da, tasarının beşinci maddesinde dile getirilen, sağlık personelinin takibi dışında doğumun nüfus müdürlüklerine sözlü beyanla bildirilmesi. Tasarı kendi içinde şunu göstermiş, sağlık personeli takibi dışında doğan yani evde doğumlar, doğan çocukların takibini nüfus müdürlüklerine sözlü beyanla yapacaksınız, bunu araştırmakla yükümlü mülki amir, aile hekimliklerinin bu konuyu araştırmasını öngörüyor. Tabii ki bu yetersiz bir çözümdür evde doğum olaylarını arttırıcı bir olaydır. En önemli husussa bizim için, erken yaşta evliliklerin tespiti. Genelde o çocuk hamile kaldığı vakit hastaneye gittiği vakit, sağlık personeli bildirimi sayesinde ortaya çıkıyordu. İstismarcıların tespiti ve yargı önüne getirilmesi bizim için kolaylaştırıcıydı. Şimdi artık istismarcıların tespiti zorlaşacak, çocuk istismarını görünmez kılmaktadır bu uygulama. Bu anlamda çocuk istismarının daha da artacağını, evde doğum yapan kadın ve çocuk ölümlerinin artacağını, gerekli sağlık hizmetini elde edemeyeceği için ciddi bir sıkıntı yaşanacağını düşünmekteyiz” dedi.

Ancak yasaya destek verenler de var. Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarının örgütlü olduğu Diyanet-Sen Sendikası Şube Başkanı Ömer Evsen, tasarının olumlu olduğu görüşünde. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Evsen, mevcut yetkinin nikah memurlarıyla birlikte müftülere de verildiğini belirterek, “Bunu olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Türkiye genelinde 1038 müftümüze nikah kıyma yetkisi verilecek. Yani belediye başkanlarıyla beraber müftü de nikah kıyabilecek. Neden böyle bir yetki verilecek biz bunu şundan dolayı önemsiyoruz; özellikle nikahsız birliktelikler, dini nikahlı birliktelikler hem yasal olarak, hem de sosyal zemin açısından ciddi sıkıntılara yol açıyordu. Bu zeminin sıkıntılarının giderilmesi noktasında, aradaki sorunları giderici bir rolü olacağını düşünüyoruz. Müftülüklere verilecek olan yetkinin, dini nikah kisvesi altında uygunsuz nikahların önüne geçeceğini, ikinci, üçüncü eş gibi olayların önüne geçeceğini çok açık ve net görüyoruz. Bundan sonra herhangi bir şahıs gelip bir din görevlisine ‘nikahımızı kıy’ dediğinde din görevlisi de bizim yetkimiz yoktur gibi bir olayın dışına çıkacak. Konunun kendileri için çok olumlu olacağını düşünüyoruz. Sonuç itibariyle Türkiye’de her yıl 600 binin üzerinde nikah kıyılıyor. Bizim beklentimiz yaklaşık 35-40 bin arasında nikahın müftülükler tarafından kıyılması. Yani bunun yüzde 5 ile 10’u civarında bir nikah kıyma yetkisinin geçeceğini düşünüyoruz. Bunu çok olumlu olduğunu düşünüyoruz. Sonuç itibariyle bu nikahlar hepsi zaten kayıtlı nikahlar olacak yani siz nüfus müdürlüğüne hangi belgelerle gidiyorsanız veyahut muhtarlıklara hangi belgelerle gidiyorsanız veyahut belediye hangi bölgelere gidiyorsanız, müftüye de aynı belgelerle gideceksiniz. Yani müftülüklerin kanunda olmayan bir nikah kıyması gibi bir durum söz konusu olamayacak. Bu işlem yasayla çerçevesi belirlenmiş olduğu için bir istismar olması söz konusu değil” diye konuştu.

İmam Zahit Çiftkuran ise yasanın içeriğine bakılması gerektiğini düşünüyor. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Çiftkuran, yasanın içeriğinin imkan tanıması halinde herkesin istismar etme ihtimali olduğunu savunuyor. Çiftkuran, “Nikah karı koca arasında yapılan bir sözleşmedir. Bu sözleşmenin yapılmasında ehil olan kimse, onun tarafından yapılması gerekiyor. Buradaki sıkıntı ehil olmadan daha ziyade yapılan yasaların ne tür sıkıntılar getireceğidir. Örneğin evlenme yaşının düşürülüp düşürmediği, asıl sorun oradadır. Yasa değişmiyorsa bu tür sıkıntılar getirecektir. Nasıl bir belediye memuru nikah kıyabiliyorsa, bir imamın kıyması daha uygun olacağı görüşündeyim. Bugünkü tartışma nikahların müftülüklere verilmesi ve uygulanan kanun neyse o konunun üzerinde durmamız gerekiyor. Eğer orada bir istismara yol açıyorsa, bu istismara yol vermeyelim. O kanun çıktıktan sonra istismar yolu varsa belediye de bu istismarı yapar müftülük de yapar” şeklinde konuştu.

Peki, tasarının asıl muhatabı olan vatandaşlar ne düşünüyor? Amerika’nın Sesi’ne konuşan 25 yaşındaki Dilek Akın, yasaya kesinlikle karşı olduğunu vurgulayarak, “Bir kere bu medeni hukuka aykırıdır. Müftünün görevi nedir? Millete dini anlatmaktır. Peki, ne olacak? Eğer müftü nikah kıyabilecekse bayanların özel hayatına karışabilecek, yönlendirebilecek. Müftü kesinlikle bu konuya karışmamalı. Öncelikle Medeni Kanuna aykırı, İkincisi sanki şeriata geçiliyormuş gibi. O yüzden ben tasvip etmiyorum” dedi.

60 yaşındaki Sefer Yegül ise yasayı utanç verici olarak nitelendirdi. Yegül, “Belediyelere bu yetki verilmişken, belediye başkanları ya da görevlendirdiği kişiler, medeni kanuna göre belirli bir yaş kriterinin altında olan çocuklara nikah kıyamıyorlardı. Ama şimdi, daha önce yaşı ne olursa olsun imam nikahıyla küçük çocukları yaşı büyük adamlar evlendiren imamlar şimdi bunu resmi kanaldan yapacak. Gerek toplum adına gerek ülkemiz adına utanç verici ”diye konuştu.

Tasarıyla ilgili bir açıklama yapan HDP ise, yasalaşması halinde, yasanın mücadeleyle elde edilen evlilik, miras, boşanma haklarını gasp edecek ve kadınlarla çocukları yasalar nezdinde de güvencesiz kılacak bir tasarı olduğunu savundu. HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp tasarıyı soru önergesiyle meclis gündemine taşıdı. Yiğitalp, tasarıyla ilgili kaygılarını Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ya da sordu.

STÜDYO VOA

ABD üniversitelerinde Gazze protestoları, gerilim artıyor – 23 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:58 0:00
XS
SM
MD
LG