Erişilebilirlik

Mısır'daki Gelişmeler İsrail'i Kaygılandırıyor


İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, yakın geçmişte aşırı görüşlü İslamcıların yaşadıkları siyasi ortamların boşluğundan yararlandığını ve antidemokratik rejimler kurduğunu söyledi
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, yakın geçmişte aşırı görüşlü İslamcıların yaşadıkları siyasi ortamların boşluğundan yararlandığını ve antidemokratik rejimler kurduğunu söyledi

Mısır ve diğer Arap ülkelerindeki ayaklanmalar, İsrail - Filistin barış sürecini ikinci plana itmekle kalmadı, görüşmelerin devamını da tehdit etmeye başladı. Ancak üst düzey yetkililer, Ortadoğu’nun istikrarı ve güvenliği için bu görüşmelerin devam etmesi tavsiyesinde bulunuyor.

Ortadoğu’da değişen güvenlik durumu, İsrail ve Filistinliler arasındaki barış görüşmelerinin geleceğini şimdilik karartmış olabilir. En azından Mısır’daki durum biraz daha netleşinceye kadar.

Bir süre önce parlamentoda konuşma yapan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, yakın geçmişte aşırı görüşlü İslamcıların yaşadıkları siyasi ortamların boşluğundan yararlandığını ve antidemokratik rejimler kurduğunu söyledi.

Netanyahu, İran’da aşırı dincilerin, Lübnan’da Hizbullah’ın ve Filistin’de de Hamas’ın seçimlere girerek güç kazandığını hatırlattı. İsrail Başbakanı bu tarz şeylerin bir daha tekrarlanmasına izin verilmemesi gerektiğini söyledi.

İsrail’in mevcut kaygısı Mısır’da Müslüman Kardeşler’in iktidara gelmesi. Mübarek yönetimi tarafından siyasi yasaklı olmalarına rağmen parti üyeleri bağımsız olarak meclise girebiliyor. En önemlisi, Başkan Obama’nın da deyimiyle, Müslüman Kardeşler örgütü Mısır’daki “en organize siyasi örgüt” durumunda.

Mısırlı göstericiler şimdilik Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’i protesto ediyor. Ama İsrail protestocuların öfkesinin daha sonra kendilerine dönmesinden endişeli.

Telaviv’deki Uluslararası Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü uzmanı Mark Heller, Mısır’da rejim değişikliğinin etkilerinin¬ İsrail ve Amerika açısından daha saldırgan, düşmanca ve militan çizgiye girmesinden korktuklarını söylüyor.

Geçen Eylül’de başlayan İsrail-Filistin doğrudan görüşmeleri, İsrail’in Doğu Kudüs ve Batı Şeria’daki yerleşim inşaatlarına yeniden devam etme kararının ardından başladığı gibi kesildi.

Filistinliler, inşaatlar askıya alınmadığı sürece görüşmelere dönmeyi reddediyor.

Gelecek ne kadar belirsiz olsa da Filistinli siyasi uzman Mehdi Abdülhadi, İsrailli yetkililerin, Arap ülkelerindeki ayaklanmaların barış süreciyle ilgili yerleşik kanıları değiştirebileceğini anlaması gerektiğini söylüyor:

“İsrail toplumu farklı bir gezegende yaşıyor,” diyen Filistinli uzman, İsraillilerin yaşanan değişimi görmediklerini, sokaktaki nabzı tutamadıklarını, tek dertlerinin güvenlikten başka bir şey olmadığını belirtiyor. Uzman, bir Filistinli olarak tarihi bir değişime tanıklık ettiklerini kaydediyor.

İsrailli ve Filistinlilerin ortak kaygısı, Mübarek rejimi bir anda yıkılırsa ortaya çıkacak belirsizlik.

Doğu Kudüs’teki El Fetih partisi sözcüsü Dimitri Dilyani, Müslüman Kardeşler’in Mısır’da iktidara gelmesi durumunda bunun hem Ortadoğu barış sürecini, hem de Filistin topraklarındaki istikrarı kötü etkileyebileceğini söylüyor. Ama ne İsrailliler, ne de Filistinliler barış sürecinden vazgeçmeye niyetli.

İsrail geçen hafta Filistin topraklarında ekonomik gelişme sağlanması ve altyapı kurulmasını amaçlayan bir plan önerdi. Başbakan Netanyahu, yapılan önerilerin Filistinlilerin yaşam standartlarını yükselterek istikrar sağlamayı hedeflediğini belirtti. Netanyahu bu öneriyi, Ortadoğu Barış Dörtlüsü özel temsilcisi Tony Blair’in ziyareti sırasında açıkladı ve çift devletli çözüm konusunda Amerika’nın yardımını istedi.

Tony Blair, Mısır’daki olaylara dikkati çekerek, bölgedeki tüm gelişmelere rağmen Ortadoğu barış sürecini sürdürmenin hala mümkün olduğunu söyledi. Ortadoğu Barış Dörtlüsü’nü oluşturan ülkeler barış sürecinin gecikmesinin bölge istikrarına zarar vereceği uyarısında bulunuyor.

Uzmanlarsa barış sürecinin yakın bir gelecekte yeniden başlamasını umuyor.

XS
SM
MD
LG