LONDRA —
Mısır’daki siyasi kriz, Cumhurbaşkanı Muhammet Mursi’nin ordunun ültimatomuna direnmesiyle daha da büyüdü. Ordu Mursi’den muhalefetle yetki paylaşımı konusunda anlaşmasını istemişti. Ültimatomun süresi dolunca ordu yönetime el koyduğunu açıkladı. Cumhurbaşkanı Mursi, dün gece halka hitaben yaptığı konuşmada geri adım atmayacağını söylemişti.
Tahrir Meydanı’nın üzerinde askeri helikopterler dolaşıyor ve göstericilerden alkış alıyor.
Protesto eylemleri sürüyor. Muhalefet ordunun Cumhurbaşkanı Mursi’ye yönelik ‘yetki paylaşımı’ öneren ültimatomundan cesaretlenmiş durumda ve şu mesajı veriyor: “Mursi bu meydandakilere istediğini söyleyebilir, ama artık söz sırası bu meydandakilerde.”
Londra’daki Chatham House düşünce kuruluşundan Maha Azzam’a göre dikkatler ordunun bir sonraki hareketine çevrilmiş durumda. Mısır’da bulunan Azzam, sorularımızı telefonla yanıtladı ve şunları söyledi: “Ordunun üst kanadının Mısır’a siyasi süreci dayatma çabalarına tanık oluyoruz. Siyasette yönlendirici olmak istemiyorlar, ama bir siyasi yol haritası dayatıyorlar. Demokrasilerde bu, kabul edilemez.”
Müslüman Kardeşler hareketi, cumhurbaşkanının destekçilerine sokak eylemlerine katılma ve “darbeyi reddetme” çağrısı yaptı: “Mısır’daki kutuplaşma daha önce görmediğimiz kadar çok. Seçimle gelen bir cumhurbaşkanının görevden alınması Mısır halkının çıkarları açısından, ülkenin ve bölgenin demokratik geleceği açısından büyük bir kargaşa yaratır.”
Henry Jackson Society adlı kuruluşta görevli uzman Emily Dyer’a göre Mısırlı protestocular bunu ikinci devrim olarak görüyor: “Bir çok kişi, Ocak 2011’de ortaya koyduğu beklentilerin, yani ekmek, özgürlük ve sosyal adalet taleplerinin, bugüne kadar karşılanmadığını düşünüyor.”
İngiltere ve Almanya, Başkan Obama’nın kaygılarını yineledi ve soruna barışçı çözüm çağrısı yaptı. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü Rupert Colville de aynı çağrıyı yapanlardan: “İktidar ve muhalefetin bir araya gelip ülkeyi ilerletme konusunda tartışması gerçekten önemli. Mısır demokrasisinin çok kırılgan olduğu ortada. Kimse bu demokrasinin çökmesini istemez.”
Uzmanlar Mısır’ın belirsizliğe sürüklendiği uyarısında bulunuyor.
Tahrir Meydanı’nın üzerinde askeri helikopterler dolaşıyor ve göstericilerden alkış alıyor.
Protesto eylemleri sürüyor. Muhalefet ordunun Cumhurbaşkanı Mursi’ye yönelik ‘yetki paylaşımı’ öneren ültimatomundan cesaretlenmiş durumda ve şu mesajı veriyor: “Mursi bu meydandakilere istediğini söyleyebilir, ama artık söz sırası bu meydandakilerde.”
Londra’daki Chatham House düşünce kuruluşundan Maha Azzam’a göre dikkatler ordunun bir sonraki hareketine çevrilmiş durumda. Mısır’da bulunan Azzam, sorularımızı telefonla yanıtladı ve şunları söyledi: “Ordunun üst kanadının Mısır’a siyasi süreci dayatma çabalarına tanık oluyoruz. Siyasette yönlendirici olmak istemiyorlar, ama bir siyasi yol haritası dayatıyorlar. Demokrasilerde bu, kabul edilemez.”
Müslüman Kardeşler hareketi, cumhurbaşkanının destekçilerine sokak eylemlerine katılma ve “darbeyi reddetme” çağrısı yaptı: “Mısır’daki kutuplaşma daha önce görmediğimiz kadar çok. Seçimle gelen bir cumhurbaşkanının görevden alınması Mısır halkının çıkarları açısından, ülkenin ve bölgenin demokratik geleceği açısından büyük bir kargaşa yaratır.”
Henry Jackson Society adlı kuruluşta görevli uzman Emily Dyer’a göre Mısırlı protestocular bunu ikinci devrim olarak görüyor: “Bir çok kişi, Ocak 2011’de ortaya koyduğu beklentilerin, yani ekmek, özgürlük ve sosyal adalet taleplerinin, bugüne kadar karşılanmadığını düşünüyor.”
İngiltere ve Almanya, Başkan Obama’nın kaygılarını yineledi ve soruna barışçı çözüm çağrısı yaptı. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü Rupert Colville de aynı çağrıyı yapanlardan: “İktidar ve muhalefetin bir araya gelip ülkeyi ilerletme konusunda tartışması gerçekten önemli. Mısır demokrasisinin çok kırılgan olduğu ortada. Kimse bu demokrasinin çökmesini istemez.”
Uzmanlar Mısır’ın belirsizliğe sürüklendiği uyarısında bulunuyor.
