Almanya’da aylardır süregelen cumhurbaşkanı adayı arayışı nihayet son buldu ve koalisyonu oluşturan Birlik Partileri CDU/CSU ve SPD, ortak aday olarak SPD’li Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier’i destekleme kararı aldı. SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel tarafından aday gösterilen Steinmeier’i, Birlik Partileri de kendi saflarından aday göstermeyerek destekleyeceklerini açıkladı.
Başbakan Angela Merkel, Steinmeier’e desteği ‘sağduyunun kararı’ olarak nitelerken, Steinmeier ile iki dönemdir dışişleri bakanı olarak çalıştığını hatırlatarak, “Bir çok uluslararası krizin çözümünde çok sıkı çalıştık. Ekonomi, siyaset, iç ve dış politikalarda merkezde duran biri. Dünyanın birçok yerinde yaşanan istikrarsızlık döneminde Steinmeier’in cumhurbaşkanı olması istikrar için önemli bir sinyal olacaktır” dedi. Daha kısa bir süre öncesine kadar Birlik Partileri’nden CSU’nun Steinmeier’i desteklemeyeceği yorumları yapılıyordu.
CSU, gelecek yıl sonbaharda yapılacak genel seçimler için SPD’li bir adayın kendilerinin desteğiyle cumhurbaşkanı seçilmesinin yanlış bir sinyal olacağını defalarca dile getirdi. Ancak CSU Genel Başkanı Horst Seehofer, geçtiğimiz cumartesi günü Steienmeier ile Münih’te gizli olarak buluştu ve bu görüşme sonrası partisi bu adaylığa onay verdi. Konuyla ilgil açıklama yapan Seehofer, Steinmeier’e dolaylı destek verdiğini ima ederek, “Aday konusunda CDU ile aynı fikirdeyiz. Önemli olan da bu” diye konuştu.
Basında çıkan yorumlarda Steinmeier’in adaylığı sosyal demokratların başarısı, Merkel ve Hristiyan Birlik partilerinin aczi olarak tanımlanırken, SPD’Li, siyasetçinin bu görevinde iç siyasetteki birleştirici gücünün uluslararası diplomasideki başarsının ötesine geçmesi gerektiği de belirtiliyor. İlk kez 2005-2009 yılları arasında Angela Merkel başbakanlığında kurulan büyük koalisyon hükümetinde dışişleri bakanı olarak görev alan Steinmeier, 17 Aralık 2013 tarihi itibariyle kurulan Birlik Partileri-SPD koalisyonunda yeniden bu görev, üstlendi. 12 Şubat’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde koalisyonun oylarıyla Steinmeier‘in ilk turda Almanya’nın 12’nci cumhurbaşkanı seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Cumhurbaşkanı 630’u Federal Meclis milletvekili ve 630’u da eyaletlerin gücüne göre dağıtılmış 630 temsilciden oluşan toplam bin 260 Federal Kurul üyesi tarafından seçiliyor.
Steinmeier hem Almanya’da yaşayan Türklere ve Türk kökenli insanlara hem de Türkiye’ye ve Türk-Alman ilişkilerine son derece önem veren bir politikacı olarak biliniyor. Cumhurbaşkanlığı adaylığının açıklanmasının hemen ardından bugün daha önceden planlandığı gibi Türkiye’de görüşmelerde bulunan Steinmeier, geçen hafta Berlin’de yaptığı bir konuşmada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirerek, “Türkiye zor bir dönemden geçiyor” dese de, Türkiye ile AB müzakerelerinin tam üyelik hedefi ile sürdürülmesinden yana olduğunu da bir çok ortamda tekrarladı.
Almanya’daki göçmen kökenli insanların her alanda eşit haklara sahip olmalarını savunan bir politikacı bilinen Steinmeier’in Cumhurbaşkanı olarak bu yönde yoğun çaba göstereceği tahmin ediliyor. Berlin’de yapılan yorumlarda Steinmeier isminde varılan uzlaşının, gelecek yıl Almanya’da nasıl bir hükümetin işbaşına geleceğine yönelik mesajlar da içerdiği savunuluyor. Buna göre, Eylül 2017‘de yapılacak seçimlerde Birlik Partileri, Yeşiller’le değil, yine Sosyal Demokratlarla büyük koalisyonun tekrarını planlıyor. Steinmeier’e destek verme kararı da bu yönde bir sinyal olarak yorumlanıyor. Seçimlere kadar Steinmeier’den boşalacak dışişleri bakanlığı koltuğuna kimin oturacağı konusunda ise ön plana çıkan isim Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz. Schulz’un Brüksel’den Berlin’e dönmek istediği ve uluslararası deneyimi ile Steinmeier’in halefliği için ideal bir isim olacağı söyleniyor.
