Alman hükümeti Hıristiyan Birlik Partileri CDU/CSU ile Hür Demokrat Parti FDP’ den oluşan koalisyon hükümetinin planı muhalefet partilerinin yanı sıra sendikalar, kiliseler ve medya tarafından da sert bir biçimde eleştiriliyor. Başta anamuhalefet partisi Sosyal Demokrat SPD olmak üzere parlamantodaki muhalefet, hükümetin radikal programının sadece dar gelirlileri olumsuz şekilde etkileyeceğini ve ülkede sosyal barışı tehlikeye düşüreceğini öne sürüyor. Plana göre, sadece 2011 yılında 11milyar Euro tasarruf yapılması hedefleniyor. Paket kapsamında işsizlik parası ve sosyal yardım parası gibi ödenekler azaltılacak, işsiz oldukları için kira yardımı alanların ısınma yardımı kesilecek, kamu alanında da personel sayısında 10 bin işyeri kapatılacak. Alman tarihinin bu en sert tasarruf önlemlerine en yoğun tepkiyi ise sendikalar veriyor. Alman Sendikalar Birliği DGB’ye üye sendikalar, hükümetin sosyal alanda tasarruf yoluna gitmesini sineye çekmeyeceklerini ve planlara genel grevle yanıt verecekleri tehdidinde bulundu. Alman yasalarına göre, genel grev yasak. Bu arada sendikalar yarın Berlin’de bir protesto mitingi düzenleyerek, kamuoyundaki tepkileri sokağa taşımayı amaçlıyor. Mitinge 50 bin kişi bekleniyor. Sosyal alanlardaki kısıtlamalardan Almanya’da yaşayan Türklerin olumsuz etkilenmesi bekleniyor. Eldeki verilere göre, Türklerin yüzde 40’a yakın bir bölümü devletten aldıkları çeşitli yardımlarla geçimini sağlıyor. Sokakda mikrofonumuzu tuttuğumuz vatandaşlar tasarruf paketi ile Almanya’nın Yunanistan’a yaptığı 8,4 milyar Euro’luk yardım arasında bağlantı kuruyor ve geleceğe kuşkuyla bakıyor.
Gelen yoğun tepkilere şimdilik yanıt vermeyen Başbakan Angela Merkel ise bugün akşam saatlerinde Berlin’de Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile bir araya geldi. Merkel, piyasaların daha sıkı kontrolü için Avrupa Birliği Komisyonu’nun daha etkin olması ve finansal reform sürecini hızlandırılması gerektiğini vurguladı. Barroso ise, AB genelinde hisselerin ve devlet tahvillerinin açığa satışına yasak getirilmesi yönündeki taleplerin haklı olduğunu bildirdi. Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, geçen Çarşamba Barroso’ya ortak bir mektup göndermiş ve özellikle, hisse senetleri ve devlet tahvillerinin satışları konusunda acil önlemler alınmasını talep etmişlerdi.
Konunun, Sarkozy’nin Pazartesi akşamı Berlin’e yapacağı ziyarette de gündeme gelmesi bekleniyor.
