Erişilebilirlik

1 Mayıs Amerikan Basınından Özetler


1 Mayıs Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:23 0:00

Amerikan basını, Venezuela'da muhalif lider Juan Guaido'nun Devlet Başkanı Nicolas Maduro'yu devirmek için orduya destek çağrısı yapması üzerine patlak veren şiddet olaylarına ve ülkede dün yaşanan gelişmelere geniş yer ayırıyor.

Wall Street Journal, Amerika ve 50'den fazla ülke tarafından Venezuela'nın meşru lideri olarak kabul edilen Juan Guaido'nun başkent Caracas'ta bir askeri üs önünde küçük bir grup isyancı Ulusal Muhafız askerinin desteğini de alarak Maduro'nun sorumlu olduğu ekonomik ve siyasi krizi bitirme çağrısı yaptığını aktarıyor. Gazete, ayaklanmanın Maduro'yu devirmede başarılı olduğu konusunda herhangi bir işaret olmadığını vurguluyor. Habere göre ayaklanma, gerek Juan Guaido gerekse Amerika açısından riskli bir hamleydi. Maduro'nun iktidarda kalmaya devam etmesi durumunda Washington, ölümcül sonuçlar doğurma olasılığına sahip başarısız bir isyana destek vermiş olacak. Habere göre Maduro, dün gece geç saatlerde televizyondan kamuoyuna yaptığı açıklamada, ”Bugün yoğun bir gündü, asla teslim olmamalıyız,” mesajı verdi. Maduro ayrıca Guaido'nun adalet önünde hesap vereceğini söyledi. Amerika Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise Maduro'nun Küba'ya kaçmayı planlandığını ama Rusya'nın bunu engellediğini öne sürdü. Rusya'dan bu konuda herhangi bir açıklama gelmedi. Habere göre dün günün ilerleyen saatlerinde Guaido'nun riski girişiminin yetersiz kaldığı anlaşıldı. Amerikan Donanma Akademisi'nden Venezuela uzmanı John Polga, Guaigo'nun iyi örgütlenmediğini ve girişimin geri tepebileceğini söyledi. Wall Street Journal, Venezuela'daki olaylara ayırdığı bugünkü başyazısında iki seçeneğin geçerli olduğunu, ya demokratik güçlerin rejimi devireceğini ve halkın özgürlüğüne kavuşacağını ya da Küba'nın ülkedeki gücünü pekiştireceğini ve istikrarsızlığın kök salacağını yazıyor. Başyazıya göre Venezuela'da iç savaş tehlikesi olsa da halkın Küba istihbaratı ve Rus askeri desteğiyle ayakta kalan rejimden kurtulmak için tek seçenek, güç kullanmak olabilir. Gazete ayrıca Guaido'nun hamlesinin Amerikan medyasının aktardığı gibi bir darbe olmadığının, gayrimeşru bir rejime karşı halk ayaklanması olduğunun altını çiziyor.

Washington Post ise Rusya soruşturmasını yürüten özel yetkili savcı Robert Mueller'ın Mart ayında Adalet Bakanı William Barr'a yazdığı mektupta, Barr'ın Kongre'ye gönderdiği dört sayfalık özetin soruşturmanın içeriğini ve varılan sonuçları yeterince yansıtmadığını kaydettiğini bildiriyor. Mueller'ın Barr'a yazdığı mektubun kopyasını ele geçiren Washington Post, mektubun, birbirini uzun yıllardır tanıyan Mueller ve Barr'ın Başkan'ı soruşturmak gibi hukuki ve siyasi riskleri olan bir görev üzerinde farklı görüşlere sahip olduğunu yansıttığını kaydediyor. Habere göre Mueller'ın Barr'a 27 Mart'ta gönderdiği mektupta kullandığı sert üslup, Adalet Baknalığı'nın üst düzey yetkililerini çok şaşırttı. Mueller, mektubunda, ”Soruşturmamızın sonuçlarının kritik bulguları hakkında şu anda kamuoyunda kafa karışlığı yaşanıyor. Bu durum, Adalet Bakanlığı'nın özel yetkili savcı atamadaki ana amacına ters düşüyor. Bu amaç, kamuoyunun, soruşturmaların sonucuna tam olarak güvenmesini sağlamaktır,” ifadelerine yer veriyor. Habere göre Barr, Kongre'de daha önce verdiği ifadede, Mueller'ın Kongre'ye gönderilen dört sayfalık özeti gözden geçirme teklifini reddettiğini söylemişti. Barr, bugün Senato Yargı Komisyonu'nda uzun zamandır beklenen oturuma katılacak ve Mueller'la olan görüşmeleri konusunda sorguya çekilecek.

Washington Post bugün ayrıca Japonya İmparatoru 85 yaşındaki Akihito'nun dün kısa bir törenle Krizantem Taht'ı oğlu 59 yaşındaki Naruhito'ya devrettiğini yazıyor. Habere göre yeni Japonya İmparatoru Naruhito, sıkı geleneklere bağlı imparatorluk ailesini modernleştirmek ve günümüz Japonya'sıyla bağını korumak için çalışacak. İmparator Akihito, 200 yıl aradan sonra 30 yıldır oturduğu Krizantem Taht'ı kendi istediğiyle bırakan ilk Japon imparatoru. Naruhito'nun tahta çıkmasıyla birlikte Japonya'da Reiwa yani ”uyum” çağının başlaması, aslında imparatorluk sisteminin özündeki cinsiyet eşitsizliğiyle çelişiyor. Nahurito'nun 2001'de doğan kızı Prenses Aiko'nun Japon yasalarına göre babasından sonra tahta çıkması, yasak. İmparatoriçe Masako'nunsa saray içinde bir erkek çocuk dünyaya getirme konusunda yoğun baskı altında kaldığı sanılıyor. İmparatorluk ailesinin Naruhito'dan sonra tahta çıkacak tek erkek varisi var, o da yeni imparatorun 12 yaşındaki yeğeni Hisahito. Japon hükümeti, kısa süre içinde kadınların da tahta çıkmasına izin verilip verilemeyeceğini ele almayı planlıyor. Japon imparatorluk ailesi, halkla arasına mesafe koyduğu konusunda geçmişte sık sık eleştiriliyordu . Ancak tahtı oğluna devreden Akihito, bir zamanlar ”yaşayan tanrı” olarak kabul edilen imparatorluk rolüne insani boyut kazandırması, özellikle 2011'deki deprem ve tsunami felaketinden sonra halkın yanında yer alması nedeniyle çok sevilen bir figürdü.

XS
SM
MD
LG