Erişilebilirlik

29 Mayıs Amerikan Basınından Özetler


29 Mayıs Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:03:46 0:00

Wall Street Journal, Amerika'daki ham petrol stoklarının 2016'dan bu yana en hızlı artışı kaydetmesiyle aşırı petrol arzı korkularının ivme kazanmasına neden olduğunu yazıyor. Gazete, envanterdeki yükselişin ham petrol fiyatlarının Nisan ayı sonundan bu yana yüzde 11 oranında düşmesine neden olduğunu kaydediyor. Habere göre Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü OPEC üyelerindeki yüksek petrol üretimi, aşırı arza yol açacağı nedeniyle kaygı yaratıyor. Petrol fiyatlarındaki son çalkantı, aralarında Exxon Mobil ve Chevron'un da bulunduğu dünyanın en büyük petrol şirketlerinin son haftalarda açıkladığı ilk çeyrek kazançlarının beklentilerin altında kalmasını izledi. Amerikan Hükümeti verilerine göre yılın ilk dört buçuk ayında Amerika içindeki petrol stoklarının yüzde 8 oranında artması, bu firmaların hisse değerlerinin ve petrol fiyatlarının düşmesine yol açtı. Envanterlerin en son bu kadar hızlı artış gösterdiği 2016 yılı başında petrolün varil başına fiyatı 27 doların altına inmişti. Bu yıl ise benzer bir fiyat düşüşü beklenmiyor. Öte yandan uzmanlar, İran, Venezuela ve Libya'nın petrol arzı miktarındaki belirsizlik ve yüksek gümrük vergisi uygulamalarının petrol talebini nasıl etkileyeceğinden emin değil. Yakıt üreticilerinin yaz başında daha fazla ham petrol satın alması beklendiği için stoklardaki son artış, uzmanları da şaşırtmış durumda. Ancak rafinerilerdeki bakım onarım çalışmaları ve son haftalarda yaşanan sel felaketlerinin talebin düşmesine neden olduğu sanılıyor. Standart and Poors 500 endeksinde ham petrol fiyatlarındaki son düşüşe bağlı olarak petrol üreticisi firmaların hisse değerlerinin düşmesiyle birlikte enerji sektörünün geçtiğimiz yıl aynı döneme kıyasla yüzde 18 oranında değer kaybettiği gözleniyor.

New York Times ise Amerikan Anayasa Mahkemesi'nin Indiana eyaletinde kürtajla ilgili bir yasaya ilişkin kararını değerlendiriyor. Gazete, Anayasa Mahkemesi'nin, Indiana eyaletinin cinsiyet ve ırksal özelliklere bağlı olarak ya da fiziksel ve zihinsel özür gibi durumlarda kürtajı yasaklayamayacağı yönünde hüküm veren alt mahkeme kararını onayladığını bildiriyor. Ancak habere göre Anayasa Mahkemesi, Indiana eyaletine, kürtajla sonlandırılan hamileliklerde fetüsün nasıl yok edileceği konusunda söz hakkı tanımaya karar verdi. Indiana eyaleti yasalarına göre kürtajla sonlandırılan hamileliklerde fetüs, tıbbi atık olarak işlem göremiyor. Geçtiğimiz yıl Anthony Kennedy'nin emekliye ayrılması üzerine boşalan üyeliğe atanan Brett Kavanaugh'nun kürtaj karşıtlarına daha sıcak bakan bir yargıç olması, mahkemenin Amerikan toplumunu en çok kutuplaştıran meselelerden biri olan kürtaj hakkında ne yönde kararlar alacağı hakkında merak uyandırıyordu. Anthony Kennedy, muhafazakar bir yargıç olmasına rağmen kürtaj konusunda kadının seçim yapma hakkından yana tavır alıyordu. Kavanaugh'nun Kennedy'nin yerine geçmesi ise kürtaj karşıtlarını, kürtajı anayasal hak olarak garanti altına alan 1973 tarihli kararın geri çevrilmesi konusunda umutlandırıyor. Indiana eyaletinde 2016'da dönemin valisi, bugününse Başkan Yardımcısı Mike Pence tarafından imzalanan yasa, sadece fetüsün cinsiyetine, Down sendromu ya da skolyoz, albinizm, cücelik ya da başka fiziksel ya da zihinsel özürlülük nedeniyle hamileliğin her döneminde tüm kürtaj uygulamalarını yasaklıyordu.

Washington Post ise güvenlikle ilgili kaygılara rağmen Avrupa ülkelerinin Amerika'nın kısıtlamalar getirdiği Çin telekomünikasyon ekipmanı devi Huawei'nin yeni nesil 5G kablosuz ağ kurulmasında sunduğu fiyat avantajlarından vazgeçemediğini yazıyor. Habere göre Hollanda'nın önde gelen mobil telekomünikasyon firması KPN, 5G kablosuz ağ kurumu için ekipmanları tedarik etmede Huawei ile çalışmaya karar verdi. Hollanda firması, bunun nedeninin Huawei ürünlerinin kalitesinin yüksekliği olduğunu söylese de en önemli etkenlerden biri, Huawei'nin rakiplerine göre çok daha ucuz olması. Adının açıklanmasını istemeyen iki kaynağa göre açılan ihalede Huawei, İsveç firması Ericsson'dan yüzde 60 daha düşük fiyat önerisinde bulundu. Gazete, Huawei'nin bu kadar düşük fiyatla masaya oturmasının en büyük nedeninin Çin Hükümeti'nin Huawei'ye yüzlerce milyon dolarlık yıllık sübvansiyon sağlaması olduğunun altını çiziyor. Huawei ayrıca bir başka Çin firmasıyla beraber Çin Hükümeti'nden iç piyasada en büyük pazar payının sahibi olma garantisi alıyor. Huawei'nin son on yılda telekomünikasyon firmalarının geri çeviremeyeceği, rakiplerininse erişemeyeceği cazibede fiyatlarla Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Kanada ve gelişmekte olan birçok ülkede kendine yer edindiği görülüyor. Gazeteye göre bu ülkeler, Amerika'nın Huawei'nin ulusal güvenliği tehdit ettiği yönündeki uyarılarına rağmen Huawei'ye yasak getirip Çin Hükümeti'nden benzer yaptırımlarla karşılaşma riskini almak istemiyor.

XS
SM
MD
LG