Erişilebilirlik

18 Mayıs Amerikan Basınından Özetler


18 Mayıs Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:02:35 0:00

Washington Post, 11 Eylül 2001 terör saldırılarından sonra terör zanlılarının sorgusunda işkence uygulanmasıyla ilgili tartışmalara rağmen Başkan Trump’ın CIA başkanlığına aday gösterdiği Gina Haspel’in Senato’nun onayını alarak teşkilatın ilk kadın başkanı olduğunu yazıyor. Gazete, iki Cumhuriyetçi senatörün kullandığı “hayır” oyuna rağmen altı Demokrat senatörün desteğini alan Haspel’in CIA’e 1985 yılında girdiğini bildiriyor. Habere göre ilk görev yeri Etiyopya olan Haspel, burada eski Sovyetler Birliği’ne yönelik operasyonların nasıl düzenleneceği hakkında geniş kapsamlı deneyim edinme şansı yakaladı. Bunun nedeni, eski Sovyetler Birliği’nin 1980’li yıllarda Etiyopya’daki hükümeti desteklemesiydi. 1996’da Bakü’ye atanması, CIA’in bu kadar uzak ve zorlu bir bölgeye üst düzey bir kadın yetkili atamasını eleştiren erkek meslektaşlarının tepkisini çekmişti. Haspel daha sonraysa CIA’in Terörle Mücadele Merkezi’ne transferinin yapılmasını talep etti. Burada işe başladığı ilk günün tarihinin 11 Eylül 2001 olması, Haspel’in bir bakıma CIA’deki kaderini de belirleyen etken oldu.

Washington Post bugün ayrıca Kongo’nun 1 milyon 200 bin nüfuslu Mbandaka kentinde ilk kez bir Ebola vakasının doğrulandığını bildiriyor. Gazete, 2014-2016 yılları arasında Batı Afrika’da salgın haline gelen Ebola’nin ilk kez büyük bir kentte görüldüğünü yazıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nden yapılan açıklamada Ebola’nın kent merkezlerinde kontrol altına alınmasının çok daha zor olduğunu ve Kongo’da tespit edilen bu vakanın oyunun kurallarını değiştireceği bildirildi. Ebola vakaları şimdiye kadar kırsal kesimlerde görülüyordu. Ancak Kongo’daki son 14 Ebola vakasından birinin büyük bir kentte ortaya çıkması, salgının hızla yayılması olasılığını da arttırıyor. Vakanın görüldüğü Mbandaka kenti, Nil Nehri’nden sonra Afrika’nın en uzun akarsuyu olan Kongo Nehri’nin doğu kıyısında bulunuyor. Uzmanlara göre nehir boyunca başka büyük kentlerin de bulunması, hastalığın akarsu ulaşımı yoluyla yayılmasını hızlandırabilir. Kongo, Afrika ülkeleri arasında Ebola salgınlarına karşı en hazırlıklı ülkelerden biri olarak kabul ediliyor. Bunun nedeni, Ebola’nın, 1970’li yıllardan bu yana dokuzuncu salgınını yaşayan Kongo’ya özgü olması. Gazete, Afrika kıtasında görülen en yaygın salgının 2014’te başladığını, 28 bin kişiye bulaşan hastalığın 11 bin can aldığını hatırlatıyor.

Wall Street Journal ise Başkan Trump’ın, Haziran ayında Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’la yapması planlanan zirve toplantısıyla ilgili bazı kaygıları olduğunu kabul ettiğini yazıyor. Gazete, Pyongyang’in son zamanlarda daha sert bir söylem benimsemesi karşısında şaşkınlık içinde olan Trump Yönetimi’nin, görüşmenin belirsiz bir sürece girmesinden Çin’i sorumlu tuttuğunu kaydediyor. Habere göre Trump, Kim’in müzakere masasından çekilme olasılığına karşı bazı önlemler almaya başladı. Örneğin Başkan, dün Oval Ofis’te yaptığı açıklamada, Kuzey Kore’nin nükleer silahlardan arındırılmasıyla ilgili anlaşmaya varıldığı takdirde Kim’in iktidarda kalmaya devam edeceğini, aksi takdirde Kuzey Kore’nin felakete sürüklenebileceğini söyledi. Trump, Kuzey Kore’nin sertleşen üslubunun, Kim Jong Un’un geçen hafta Çin Devlet Başkan Xi Jinping’le yaptığı görüşmeyi izlediği görüşünde. Trump, bu konuya ilişkin olarak “Xi ve Kim’in yaptıkları ikinci görüşmeden sonra çok büyük farklılıklar ortaya çıkmaya başladı. Xi, Kim Jong Un’u etkiliyor olabilir,” dedi. Gazete, Çin’in, Kuzey Kore’nin kademeli olarak silahsızlandırılması seçeneğine sıcak bakarken Amerika’nın bunun tam tersine çok daha hızlı bir silahsızlandırılma süreci üzerinde ısrar ettiğini vurguluyor.

Los Angeles Times ise özel savcı Robert Mueller’ın kapsamını genişleterek yürüttüğü ve ikinci yılına giren Rusya soruşturmasının kamuoyu güvenini kaybetmeye başladığına yönelik bazı işaretler olduğunu yazıyor. Gazete, Mueller’ın soruşturmayı son derece büyük bir gizlilik ve sessizlik içinde yürüttüğünü ancak bunun tam tersi olarak Trump ve yandaşlarının kopardığı gürültünün, kamuoyunu etkilemede bir ölçüde işe yaradığını bildiriyor. Habere göre soruşturmanın Trump’ın en yakınındakileri mercek altına almaya başlamasına rağmen Başkan’ın kamuoyu destek oranında çok az da olsa yükselme gözleniyor. Ancak gazete yine de, ekonomik büyüme zamanında ilk kez bir başkanın kamuoyu destek oranının son derece düşük seyrettiği hatırlatmasını da yapıyor. Öte yandan CBS Haber’in yaptırdığı bir ankete göre soruşturmanın siyasi güdümlü olduğunu düşünenlerin oranı Aralık ayında yüzde 48’di. Ancak şimdi bu oranın yüzde 53’e yükseldiği gözleniyor. Gazeteye göre bunda, Cumhuriyetçi seçmenlerin Trump’ın soruşturmaya ilişkin “cadı avı” benzetmesini benimsemiş olması ve soruşturmanın daha fazla uzamadan tamamlanıp gündemden çekilmesi arzusunun rolü büyük.

XS
SM
MD
LG