New York Times, Trump Yönetimi’nin eski başkan Obama’nın en önemli siyasi miraslarından biri sayılan Hesaplı Sağlık Hizmetleri Yasası’nın geçersiz kılınması için federal temyiz mahkemesine başvurma kararının, Temsilciler Meclisi’ndeki Demokrat Partililer’in eline yeni bir siyasi koz verdiğini yazıyor. Gazete, Demokratlar’ın Trump’a karşı geliştirmeye başlayacakları yeni siyasi stratejinin azil tartışmalarına değil, sağlık hizmetleri gibi tüm vatandaşları ilgilendiren meselelere odaklanacağı yorumunda bulunuyor. Habere göre özel yetkili savcı Robert Mueller’ın raporunun Trump kampanyası ve Rusya arasında işbirliği olduğuna dair kanıt bulunmadığı sonucuna varması, Trump hakkında bir an önce azil sürecinin başlatılmasını isteyen en partizan Demokratlar’ı hayal kırıklığına uğrattı. Ancak Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, azil tartışmalarını geride bırakıp partisinin sağlık planını öne çıkararak konuyu bir an önce değiştirmeye bakıyor. Öte yandan Başkan Trump da sağlık hizmetleri meselesiyle yakından ilgileniyor. Trump’ın Cumhuriyetçi senatörlerle kapalı kapılar ardında yaptığı görüşmede önümüzdeki iki yıl boyunca sağlık hizmetlerini en öncelikli mesele haline getirmek istediğini kaydettiği bildiriliyor.
Washington Post ise ve Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi ve eski Başkan Barack Obama’nın Demokrat Parti’nin yeni Kongre üyelerinin cesur liberal politikalarının bedel ve maliyeti konusunda dikkatli olmaları gerektiği uyarısı yaptıklarını bildiriyor. Gazete, Pelosi’nin Kongre üyeleriyle yaptığı toplantıda, 2018 ara seçimlerinde Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu elde etmelerini sağlayan sağlık hizmetleri gibi tabanı birleştirecek meselelere odaklanmaları gerektiğini söylediğini yazıyor. Habere göre 2020 seçimleri öncesinde partiyi birleştirmeye çalışan Demokrat liderler, düşük sağlık hizmetleri maliyetleri, maaş artışı, gelir eşitliği ve şeffaf ve temiz hükümet gibi meseleleri ön plana çıkarıyor. Hatta Trump’ın görevden azledilmesi için gereken sürenin başlatılmasını en çok destekleyen Maxine Waters ve Alexandria Ocasio-Cortez gibi Kongre üyelerinin bile Trump’ı hedef almanın artık bir öncelik olmadığını kabul ettikleri gözleniyor. Habere göre eski Başkan Obama ise Kongre’nin yeni Demokrat üyeleriyle yaptığı özel toplantıda ücretsiz sağlık hizmeti ve Yeni Yeşil Anlaşma gibi iklim değişikliği ve gelir eşitsizliğini hedef alan programlara temkinli yaklaşmak gerektiğini söyledi. Bu iki liberal program, son zamanlarda Demokrat Partili Kongre üyeleri arasında bölünmeye neden oluyor. Obama’nın, toplantıda, vergilerin yükselmesi anlamına gelmesi durumunda liberal seçmenlerin bile liberal politikalara karşı çıkacağı uyarısında bulunduğu bildiriliyor.
Wall Street Journal ise Adalet Bakanlığı’ndan bir yetkilinin Rusya soruşturmasını yürüten özel yetkili savcı Robert Mueller’ın raporunun Kongre ve kamuoyuna sunulacak versiyonlarının birkaç hafta içinde hazır olacağını bildirdiğini yazıyor. Habere göre yetkili, raporun önce Beyaz Saray’a iletileceği şeklinde bir planın söz konusu olmadığını söyledi. Demokrat Partililerse raporun tamamının önümüzdeki Salı gününe kadar kendilerine teslim edilmesi çağrısında bulunmuştu. Ancak Adalet Bakanlığı yetkilisinin ifadesine bakıldığında bu takvimin göz önünde bulundurulmayacağı anlaşılıyor. Beyaz Saray ise raporun yayınlanıp yayınlanmaması ya da nasıl yayınlanacağı konusunda topu Adalet Bakanlığı’na attı. Yasalar gereği raporun içeriğinde yer alan büyük jüriyle ilgili ayrıntıların açığa çıkması, mümkün görünmüyor. Gazeteye göre başkan ve danışmanları arasında geçen iletişimin korunmasına olanak tanıyan yürütme imtiyazı da raporun yayınlanmasının önünde engel oluşturabilir.
Wall Street Journal bugün ayrıca İran’ın Suriye’nin doğusundaki askeri ve ekonomik nüfuzunu pekiştirmeye çalıştığını bildiriyor. Gazete, İran’ın, Devlet Başkanı Beşar Esat’a sekiz yıl süren savaşı kazanmasına yardımcı olan askeri müdahaleden sonra etkisinin uzun vadeli olmasını sağlamak için bölgede iyi niyet tablosu sergilemeye çalıştığını yazıyor. Habere göre İran, savaş yorgunu Suriyeliler’e nakit para, gıda, İran kimlik kartı, kamu hizmetleri ve ücretsiz eğitim sağlıyor. Rakka Kent Konseyi üyelerinden Münir El Halif, bu durumu, “İran’ın amacı Pers İmparatorluğu’nu yeniden kurmak,” şeklinde niteliyor. Öte yandan İran’ın yürüttüğü bu kampanya, Tahran’ın Suriye’deki nüfuzunu kırmaya çalışan Amerika, İsrail ve Arap ülkelerinin çabalarını engelliyor. İran bu çalışmaları bir yandan da Başkan Trump’ın Suriye’deki Amerikan askeri gücünü azaltma planları yaptığı zamana denk getiriyor. Gazete, İran’ın Suriye’de yürüttüğü kök salma politikasının, doğudaki Deyrizor’dan batıda Lübnan sınırına uzanan ve daha önce IŞİD’in kalesi kabul edilen, Suriye nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Sünni Müslümanlar’ın yaşadığı bölgelere yönelik olduğunun altını çiziyor.