Washington Post, Afrika’nın güneydoğusunu vuran kasırganın yol açtığı geniş çaplı hasarın ayrıntılarını aktarıyor. Gazete, Idai Kasırgası’nın bazı kıyı kesimlerinde deniz seviyesinin altı metreden fazla yükselmesine neden olduğunu, sel felaketiyle birlikte Zimbabwe, Malawi ve Mozambik’te can kaybının hızla yükselmesinden korkulduğunu bildiriyor. Habere göre hala devam eden şiddetli yağışlar toprak kaymasına da neden oluyor. Birleşmiş Milletler’e göre bölgede acilen yardıma ihtiyacı olanların sayısı, iki buçuk milyon. Binlerce ailenin evlerinin, tarlalarının ve hayvanlarının kasırga nedeniyle yok olmasıysa bölgede uzun süreli bir insani krizin patlak vermesine yol açabilir. Idai Kasırgası’nın çok geniş çaplı hasarla sonuçlanmasının nedeniyse yavaş ilerlemiş olması. Mozambik kıyılarına önce alçak basınç sistemi olarak 11 gün önce vuran ve bölgeye yoğun yağış bırakan Idai’nin daha sonra Mozambik Boğazı’nın sıcak sularından enerji toplayarak kıyılara geri dönüş yapması, hasarın boyutlarını daha da arttırdı. Gazete, şiddetli kuraklığın hüküm sürdüğü Malawi’de şimdi sel baskınlarının yaşandığını, Mozambik’in yarım milyon nüfuslu liman kenti Beira’daysa yapıların yüzde 90’ının yerle bir olduğunu yazıyor. Beira, gerek Mozambik, gerekse denize kıyısı olmayan Zimbabwe ve Malawi için başta gıda olmak üzere birçok ticari malın giriş noktası olduğu için stratejik öneme sahip bir kent.
Wall Street Journal ise Brezilya Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro’nun Beyaz Saray’da Başkan Trump’la yaptığı görüşmenin ayrıntılarını aktarıyor. Gazete, Başkan Trump’ın Brezilya’ya “NATO üyesi olmayan müttefik ülke” statüsü kazandırmak istediğini, bunun, Amerika’nın Brezilya’yla olan askeri bağlarını sıkılaştırabileceğini bildiriyor. Habere göre iki ülke arasında giderek yakınlaştığı gözlenen ilişkiler, Amerika’nın Brezilya’yı özel ve öncelikli muameleye tabi tutmasıyla sonuçlanabilir. Amerika’nın “NATO üyesi olmayan müttefik” olarak belirlediği ülkelere, Amerikan askeri ekipmanlarını satın almada, Amerika’nın askeri tatbikat olanaklarından yararlanmada ve Amerika’nın elindeki fazla savunma ekipmanlarına erişimde öncelik tanınıyor. Brezilya, Arjantin’den sonra bu statüyü elde edecek ikinci Latin Amerika ülkesi olmaya aday gibi görünüyor. Kendine siyasi örnek olarak Trump’ı alan Bolsonaro’nun ise yeni seçilen Brezilya cumhurbaşkanlarının ilk yurtdışı gezilerini bir Latin Amerika ülkesine yapmaları geleneğini bozarak ilk önce Amerika’ya gelmesi, dikkatlerden kaçmadı. Gazete, Trump’ın Çin’le olan ticari anlaşmazlıklarda ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’yu iktidardan uzaklaştırma çabalarında Brezilya’nın desteğine ihtiyacı olduğu yorumunda bulunuyor.
Wall Street Journal bugün ayrıca eski Başkan Barack Obama’nın yardımcısı Joe Biden’ın yakın çevresindeki bazı destekçilerine 2020 seçimlerinde Demokrat Parti’den aday adayı olmayı düşündüğünü söylediğini yazıyor. Habere göre Biden, bu kişilere, başkanlık yarışına girmeyi düşündüğünü, bu nedenle kısa süre içinde birkaç milyon dolar toplamak için yüklü miktarda bağış yapabilecek destekçileri etrafında toplamak istediğini bildirdi. Biden ayrıca kısa süre içinde online bağışlar sayesinde milyonlarca dolar toplayan Beto O’Rourke ve Bernie Sanders gibi Demokrat rakiplerinin bu başarısını tekrar edememekten korktuğunu söyledi. Eski başkan yardımcısı, adaylığını resmen açıklamadan önce rakiplerinin karşısına daha etkili şekilde çıkabilmek için yüklü miktarda mali desteği garanti altına almak istiyor. Biden’ın ayrıca kampanya karargahını oluşturacağı yeri de belirlemeye çalıştığı söyleniyor. Memleketi Delaware eyaletinin Wilmington kentine sadece 50 kilometre uzaklıkta olan Philadelphia, bu açıdan uygun bir kent olarak öne çıkıyor. Biden’ın 2020 yarışına girmesi durumunda partisinin yükselen liberal tabanına hitap eden rakipleri karşısında yerleşik düzene bağlı, merkezci bir aday adayı olarak öne çıkması bekleniyor.
New York Times ise Amerika’nın İran’ı dışlamak amacıyla İran tarafından desteklenen Iraklı milisleri ve siyasetçileri cezalandırma önerisinin sadece Washington ve Bağdat’da değil, Trump Yönetimi içinde de gerginlikleri derinleştirdiğini yazıyor. Gazete, Amerikalı ordu ve istihbarat yetkililerinin Irak üzerindeki baskıyı arttırmanın, İran destekli siyasetçiler dahil Irak Parlamentosu’nda büyük tepki çekeceğini, bunun da Irak’ta bulunan 5 bin 200 Amerikan askerinin faaliyetlerini kısıtlayacağı anlamına geleceğini kaydediyor. Habere göre Ortadoğu turuna çıkan Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İran’ı kontrol altında tutabilmek için Irak’ın komşusuyla yüzleşmesini isteyenlerin başında geliyor. Pompeo’nun planlarından biri, İran’ın İslami Devrim Muhafızları Birliği’ni yabancı terör örgütü statüsüne almak. Bu, gazeteye göre Amerika’nın ilk kez bir başka ülkenin hükümetine bağlı ordu birimini terörist ilan etmesi anlamına gelir. Ancak Amerikalı yetkililer, böyle bir hamlenin, başka yabancı hükümetlerin de benzer adımlar atarak Amerikan askerleri ve istihbarat yetkililerini tehdit etmesiyle sonuçlanabileceği uyarısında bulunuyor. Savunma Bakanlığı ve CIA’deki yetkililer Amerikan askerlerini kısıtlayacağı gerekçesiyle Pompeo’nun planına karşı çıkıyor. Pompeo ayrıca Iraklı Şii milislerin bazılarını da yabancı terörist olarak kabul etmeyi öneriyor. Bu, İran’ın eğittiği milislerin ve Iraklı destekçilerinin yeni ekonomik yaptırımlara ve seyahat kısıtlamalarına tabi tutulmasının yolunu açabilir. Bazıları Devrim Muhafızları tarafından eğitilen Iraklı milisler Bağdat’ın onay ve mali desteğiyle faaliyet gösteriyor.