Washington Post, Pazar günü Alabama eyaletinin Lee ilçesinde altı farklı noktada meydana gelen ve 23 kişinin ölümüne, 90’dan fazla kişinin yaralanmasına neden olan hortumlardan sonra bölge halkının yaralarını sarmaya çalıştığını yazıyor. Gazete, çam iğnelerini tahta panellerin içinden geçirecek kadar güçlü olan, müstakil evleri temellerinden söken Alabama’daki hortumlarda ölenlerin sayısının, geçen yıl tüm Amerika çapında meydana gelen hortumların yol açtığı toplam ölü sayısından fazla olduğunu vurguluyor. Habere göre Alabama’daki durumu “trajik” olarak nitelendiren Başkan Trump’ın Cuma günü afet bölgesini ziyaret etmesi bekleniyor.
New York Times ise Demokrat Partili Temsilciler Meclisi Üyesi İlhan Ömer’in İsrail’e verilen desteğin para kaynaklı olduğuyla ilgili görüşlerinin Kongre’deki yeni ve eski nesil Demokrat Partililer arasında bölünme yarattığını yazıyor. Gazete, Ömer’in bir süre önce paylaştığı bir Twitter mesajında Yahudi lobisinin İsrail yandaşı Kongre üyelerini parayla satın aldığı imasında bulunmasının büyük tartışmaya yol açtığını hatırlatıyor. Habere göre yarın Kongre’de ele alınması planlanan ve Yahudi karşıtlığını kınayan tasarıda, Yahudileri dini bağlar, ortak değerler ve çıkarlar nedeniyle İsrail’e destek verdikleri gerekçesiyle “çifte sadakat”le suçlamanın, Yahudiler’in vatansever Amerikan vatandaşları olamayacakları imasında bulunmak anlamına geldiği yazılı. Gazete, Ömer’in Twitter mesajından ötürü özür dilediğini ve tasarıya daha sonra Müslüman karşıtlığının da eklendiğini hatırlatıyor. Tartışmaların odak noktası ise Kongre’deki yeni Demokrat Partililer’in Yahudi karşıtlığı yaptığı suçlamalarına maruz kalan İlhan Ömer’e ayrımcılık uygulandığını savunması. Başta son zamanlarda liberal çıkışlarıyla dikkat toplayan New York Temsilcisi Alexandria Ocasio-Cortez olmak üzere Kongre’deki genç Demokratlar, Ömer’in etnik azınlık bir Kongre üyesi olarak Demokrat Parti liderleri tarafından tecrit edildiğini iddia ediyor. Demokrat Partili Yahudi Kongre üyeleri Eliot Engel, Nita Lowey ve Jerrold Nadler gibi isimlerse Ömer’e Yahudi karşıtı olarak niteledikleri görüşlerinden ötürü tepki göstermişti.
New York Times bugün ayrıca güneybatı sınırından Amerika’ya giriş yapan göçmen ailelerin sayısındaki artışın son zamanlarda rekor düzeye ulaştığını, geçen yıla kıyasla şu anda sınırı aşanların sayısının iki kat attığını bildiriyor. Gazete, bu durumun, Trump Yönetimi’nin göçmenlere yönelik sert politikalarının işe yaramadığının ve caydırıcı olmadığının bir göstergesi olduğu yorumunda bulunuyor. Habere göre Şubat ayında şiddet eylemleri ve yoksulluk nedeniyle ülkelerini terk eden 76 binden fazla kişi, Amerika-Meksika sınırını kaçak olarak geçti. Bu sayı, son 11 yılın en yükseği. Dün son rakamları açıklayan Gümrük ve Sınır Koruma Dairesi Şefi Kevin McAleenan, sistemin kapasiteyi çoktan aştığını ve bir kırılma noktasına erişildiğini belirtti. Başkan Trump, yükselen rakamların sınıra duvar inşa etmenin ne kadar gerekli olduğunu gösterdiğini savunsa da göçmenlik uzmanları, duvarın göç akınını durdurmayı başaramayacağı konusunda ısrarlı. Uzmanlar ayrıca binlerce göçmenin gümrük kapılarında teslim olduklarını ve yasal sığınma başvurusunda bulunduklarını kaydediyor.
Wall Street Journal ise Çinli sanal korsanların Amerika, Kanada ve Güneydoğu Asya’daki en az 27 üniversitede yapılan bilimsel araştırmaları çalma girişiminde bulunduğunu bildiriyor. Gazete, siber güvenlik uzmanları ve hükümet yetkililerinden aldığı verilere dayandırdığı haberinde, askeri kullanım için geliştirilen denizcilik teknolojileriyle ilgili araştırmaların Çin kaynaklı sanal veri hırsızlığının hedefi olduğunu yazıyor. Habere göre aralarında Hawaii Üniversitesi, Washington Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nün de bulunduğu eğitim kurumlarına yönelik siber saldırılar, Çin’in Amerika’nın askeri ve ekonomik sırlarını çalma girişimlerinin son zamanlarda arttığının bir göstergesi. Siber güvenlik hizmetleri firması Accenture Security’nin siber istihbarat bölümü iDefense’e göre Çin’in hedef aldığı üniversiteler ya deniz altı teknolojisine odaklanan araştırma merkezlerine ya da bu konuda geniş kapsamlı araştırma yapan fakülte üyelerine sahip. Habere göre Amerikan Savunma Bakanlığı’ndan en çok araştırma ödeneği alan üniversitelerin başında gelen Penn State ve Duke’daki uygulamalı araştırma laboratuvarları da Çin’in hedefinde. Öte yandan iDefense’in raporunda adı geçen üniversiteler veri hırsızlığına yönelik soruları yanıtsız bırakırken Amerikan Donanması, açıklamasında, siber tehditlerin ne kadar ciddi olduğunun farkında olduğunu belirtti, ancak üniversitelere yönelik saldırılara değinmedi.