ANKARA —
Türkiye’yle Japonya arasındaki ilişkiler son yıllarda önemli ilerleme gösterdi. Türkiye, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı İstanbul Boğazı'nda Avrupa ve Asya yakalarını birleştiren demiryolu tüp geçit projesi "Marmaray"ın açılışıyla kutladı. İki ülke arasındaki ticari ilişkiler, "tavan noktası" olarak nitelendirilen Marmaray projesiyle birlikte rakamlar itibariyle her geçen yıl Japonya lehine ilerliyor.
"Marmaray" tek taraflı Japonya'ya mı açılıyor?
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Japon İş Konseyi Başkanı Mehmet Pekarun, Amerika'nın Sesi'ne ekonomik tabloyu değerlendirdi. 2012 yılında Türkiye'nin Japonya'ya 332 milyon dolarlık ihracaat yaptığını anımsatan Pekarun, buna karşılık Japonya'dan 3 milyar 600 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirdiğini söyledi. Pekarun’a göre, 2013 yılındaki kesinleşmiş ilk üç aylık rakamlara bakıldığında ise, Japonya ile ticarette ihracat 118 milyon dolar iken ithalat 780 milyon dolar olarak görünüyor. Mehmet Pekarun, "Ticari ilişkiler Japonya lehine seyretmektedir. Yıllar itibari ile ticaret hacmimiz büyümektedir ancak ticaret açığımızda ciddi bir değişiklik yaşanmamıştır" dedi.
"Marmaray kilometre taşı"
Türk-Japon İş Konseyi Başkanı, iki ülke arasındaki siyasi istikrar ve ekonomik büyüme ile birlikte yatırım seviyesinde ilişki kurulması bakımından 2013 yılında tavan yapıldığını söyledi. Pekarun, "Marmaray projesi de bu zeminde hazırlanmış, ikili ilişkilerimiz açısından oldukça önemli kilometre taşlarından biridir" diye konuştu.
Marmaray'ın yanısıra Japon şirketlerince dikkat çekici başka yatırımlar da yürütüldüğünü vurgulayan Pekarun, "Bankacılık alanında Tokyo Bank of Mitsubishi'nin 300 milyon dolar sermaye ile faaliyet lisansını alması, Sumitomo Rubber’ın Çankırı’da yerli bir ortak ile dev yatırımı, Brisa’nın ortağı Bridgestone ile birlikte Türkiye’de aldığı ikinci fabrika yatırımı kararı son yıllardaki önemli gelişmeler. Bunun yanı sıra nükleer santral anlaşması da söz konusu" dedi.
"Japonya için Orta Doğu'daki stratejik ortak"
Peki Türkiye ile Japonya arasındaki ekonomik işbirliği nasıl hız kazandı? Bu noktada, Türkiye'nin uluslararası kredilendirme kuruluşlarınca kredi notunda 'yatırım yapılabilir seviye' yönünde yapılan yükseltmeye dikkat çeken Pekarun, "Ayrıca Ortadoğu Japonlar için çok önemli bir coğrafya ve Türkiye’nin bu bölgedeki tecrübesi ve yakın ilişkileri ile burada Japonlar için en mükemmel stratejik ortak olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu.
İki ülke arasındaki ticaret trafiğine ürün türleri bazında bakıldığında ise, Pekarun, Türk şirketlerince Japonya'ya giyim, ev tekstil ürünleri, makarna, zeytinyağı, domates salçası, kuru ve sert kabuklu meyveler, doğal taşlar, porselen, seramik ve cam ürünleri, deriden mamul ürünler, metal ve maden cevherleri ihraç edildiğini söyledi. Mehmet Pekarun buna karşılık Japonya’dan motorlu taşıtlar, yolcu gemileri, vagonlar, baskı ve metal işleme makineleri gibi katma değeri yüksek ürünler ithal edildiğini bildirdi.
Japonlar fikri hakları bekliyor
Japon şirketlerinin Türkiye'de enerji, altyapı, gıda-tarım, sağlık ve kimya alanlarında yatırım yapmak istediklerini kaydeden Pekarun, "Fikri mülkiyet haklarının korunmasına ilişkin uygulamaların gelişmesi ve yaygınlaşması ile teknoloji alanında yatırımlara da ilgilerinin artacağını düşünüyoruz. Bu konuyu Tokyo’da karşı kanadımız Keidanren ile yaptığımız ortak konsey toplantılarımızda değerlendiriyoruz" dedi.
Mehmet Pekarun, "Japonlar ile iş kuracak Türk işadamları sizce nelere dikkat etmeli?" sorumuzu da yanıtladı. Japonlar için şeffaflık, planlama, kalite ve detay olarak sıralanacak 4 anahtar kavram bulunduğunu belirten Pekarun, "Güven Japonlar için çok önemli. Japon yatırımcılarla başarılı bir işbirliği için şeffaf ve net olmak şart. Japonlar Türkiye’yi yakından takip ediyorlar. Uzun vadeli araştırmalar ile geleceğe dair stratejilerini belirliyorlar. Detaylı ve titiz çalıştıklarından karar alma süreçleri bizlere göre çok daha yavaş ilerliyor ancak bir karara vardıklarında hızla sonuçlandırıyorlar. Bu süreçte sabırlı olmak lazım" diye konuştu.
"Marmaray" tek taraflı Japonya'ya mı açılıyor?
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Japon İş Konseyi Başkanı Mehmet Pekarun, Amerika'nın Sesi'ne ekonomik tabloyu değerlendirdi. 2012 yılında Türkiye'nin Japonya'ya 332 milyon dolarlık ihracaat yaptığını anımsatan Pekarun, buna karşılık Japonya'dan 3 milyar 600 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirdiğini söyledi. Pekarun’a göre, 2013 yılındaki kesinleşmiş ilk üç aylık rakamlara bakıldığında ise, Japonya ile ticarette ihracat 118 milyon dolar iken ithalat 780 milyon dolar olarak görünüyor. Mehmet Pekarun, "Ticari ilişkiler Japonya lehine seyretmektedir. Yıllar itibari ile ticaret hacmimiz büyümektedir ancak ticaret açığımızda ciddi bir değişiklik yaşanmamıştır" dedi.
"Marmaray kilometre taşı"
Türk-Japon İş Konseyi Başkanı, iki ülke arasındaki siyasi istikrar ve ekonomik büyüme ile birlikte yatırım seviyesinde ilişki kurulması bakımından 2013 yılında tavan yapıldığını söyledi. Pekarun, "Marmaray projesi de bu zeminde hazırlanmış, ikili ilişkilerimiz açısından oldukça önemli kilometre taşlarından biridir" diye konuştu.
Marmaray'ın yanısıra Japon şirketlerince dikkat çekici başka yatırımlar da yürütüldüğünü vurgulayan Pekarun, "Bankacılık alanında Tokyo Bank of Mitsubishi'nin 300 milyon dolar sermaye ile faaliyet lisansını alması, Sumitomo Rubber’ın Çankırı’da yerli bir ortak ile dev yatırımı, Brisa’nın ortağı Bridgestone ile birlikte Türkiye’de aldığı ikinci fabrika yatırımı kararı son yıllardaki önemli gelişmeler. Bunun yanı sıra nükleer santral anlaşması da söz konusu" dedi.
"Japonya için Orta Doğu'daki stratejik ortak"
Peki Türkiye ile Japonya arasındaki ekonomik işbirliği nasıl hız kazandı? Bu noktada, Türkiye'nin uluslararası kredilendirme kuruluşlarınca kredi notunda 'yatırım yapılabilir seviye' yönünde yapılan yükseltmeye dikkat çeken Pekarun, "Ayrıca Ortadoğu Japonlar için çok önemli bir coğrafya ve Türkiye’nin bu bölgedeki tecrübesi ve yakın ilişkileri ile burada Japonlar için en mükemmel stratejik ortak olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu.
İki ülke arasındaki ticaret trafiğine ürün türleri bazında bakıldığında ise, Pekarun, Türk şirketlerince Japonya'ya giyim, ev tekstil ürünleri, makarna, zeytinyağı, domates salçası, kuru ve sert kabuklu meyveler, doğal taşlar, porselen, seramik ve cam ürünleri, deriden mamul ürünler, metal ve maden cevherleri ihraç edildiğini söyledi. Mehmet Pekarun buna karşılık Japonya’dan motorlu taşıtlar, yolcu gemileri, vagonlar, baskı ve metal işleme makineleri gibi katma değeri yüksek ürünler ithal edildiğini bildirdi.
Japonlar fikri hakları bekliyor
Japon şirketlerinin Türkiye'de enerji, altyapı, gıda-tarım, sağlık ve kimya alanlarında yatırım yapmak istediklerini kaydeden Pekarun, "Fikri mülkiyet haklarının korunmasına ilişkin uygulamaların gelişmesi ve yaygınlaşması ile teknoloji alanında yatırımlara da ilgilerinin artacağını düşünüyoruz. Bu konuyu Tokyo’da karşı kanadımız Keidanren ile yaptığımız ortak konsey toplantılarımızda değerlendiriyoruz" dedi.
Mehmet Pekarun, "Japonlar ile iş kuracak Türk işadamları sizce nelere dikkat etmeli?" sorumuzu da yanıtladı. Japonlar için şeffaflık, planlama, kalite ve detay olarak sıralanacak 4 anahtar kavram bulunduğunu belirten Pekarun, "Güven Japonlar için çok önemli. Japon yatırımcılarla başarılı bir işbirliği için şeffaf ve net olmak şart. Japonlar Türkiye’yi yakından takip ediyorlar. Uzun vadeli araştırmalar ile geleceğe dair stratejilerini belirliyorlar. Detaylı ve titiz çalıştıklarından karar alma süreçleri bizlere göre çok daha yavaş ilerliyor ancak bir karara vardıklarında hızla sonuçlandırıyorlar. Bu süreçte sabırlı olmak lazım" diye konuştu.
