Erişilebilirlik

MHP’nin 2019’da Adayı Erdoğan


Türkiye’de 3 Kasım 2019’da eş zamanlı yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimler süreçlerinde iktidar partisi AKP ile ittifak arayışındaki MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti olarak AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a destek vereceklerini açıkladı.

MHP Lideri Bahçeli, Ankara kulislerinde beklenildiği üzere Türkiye’nin seçim yılı 2019’a ilişkin açıklamasını haftanın ilk gününde yaptı. Bahçeli, geçtiğimiz Kasım ayında kamuoyu gündemine taşıdığı seçim ittifakı meselesindeki detayları yanı sıra MHP’nin Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’ndeki adaylık konusuna bakışını anlattı. Bahçeli, iktidar partisi AKP ile 2019’daki Genel Seçimler için ittifak söz konusu olursa sözlü değil yasal ve dolayısıyla bağlayıcı biçimde “seçim ittifakı” kurmak istediğini mesajlarını yineledi ama ilk kez ittifak beklentisine karşılık MHP’nin adayı olarak AKP Genel Başkanı Erdoğan’ı açıkça dile getirdi.

Devlet Bahçeli’nin açıklaması, Türkiye siyasetinde 7 Kasım 2015 Genel Seçimleri’nden bugüne “MHP muhalif parti kimliğini kaybetti” yönündeki eleştirileri tetikledi ve özellikle MHP’nin tabanını oluşturan “milliyetçi-ülkücü” kesimlerden de tepki geldi. Bahçeli, darbe girişimiyle ortaya çıktığını söylediği “milli ittifak” anlayışıyla Erdoğan’a destek verileceğini açıkladı.

“MHP Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ı destekler”

Devlet Bahçeli, "MHP, Cumhurbaşkanlığı adayı göstermeyecektir. Anayasada beraber hareket ettiğimiz parti ile beraber sonuç almak Türkiye'nin hayrına olacağı inancındayız. 7 Ağustos'ta başlatılan ruha MHP sadıktır. Yenikapı meselesini de iyi anlamak lazımdır. MHP cumhurbaşkanlığı seçiminde Yenikapı ruhuyla hareket ederek, Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleme kararı alır. Herhangi bir sebeple sayın Recep Tayyip Erdoğan aday olmaktan vazgeçerse, başka türlü gerekçeler ortaya konulursa kendisi bilir.” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde MHP Genel Başkanı olarak kendisini aday gösterme düşüncesinde olmadığını belirten Bahçeli, MHP olarak da başka birisini aday göstermeyeceklerini vurguladı.

Dolayısıyla Erdoğan’ın sadece kendi partisi AKP’nin değil MHP’nin de adayı olacağını açıklayan Bahçeli, 2019’daki seçim süreçlerinde MHP’nin ittifak beklentisini ise özetle şöyle dillendirdi:

“MHP olarak şu an AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey'le ittifak konusunda ve siyasetin geleceği konusunda herhangi bir görüşmemiz olmamıştır. İleriki günlerde, arzu ediliyorsa bir görüşme talebi olduğu takdirde görüşülür. Olmadığı takdirde biz görüşlerimizi tekrarlayarak yükleneceğimiz sorumluluğu yerine getirme gayreti içinde olabiliriz. Düşüncemiz cumhur ittifakıdır. Bu partileri ilgilendiren bir konudur. Büyük bir birlik, yani anayasa değişikliğindeki birlik devam etmesi gözüküyorsa o zaman Cumhurbaşkanlığının ittifakı da bu olur.”

Bahçeli, AKP ile seçim ittifakı konusunda, 1991 yılında MHP’nin o dönem Necmettin Erbakan’ın liderliğindeki Refah Partisi ile yaptığı ittifak girişimini de anımsattı. Bunun yasal olmaması nedeniyle o dönem Alparslan Türkeş’in başkanlığındaki MHP’nin genel seçimler sonrasında Hazine’den maddi yardım alamadığını belirten Bahçeli, bu nedenle yasal seçim ittifakı için Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanunu’nda değişiklikler yapılması gerektiğine işaret etti. Bahçeli, “MHP bir ittifak olayı söz konusu olacaksa bu yasal olmalıdır. Bugünkü imkanı nedir? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin uygulamaya geçeceği süreç içinde uyum yasalarından seçim ve siyasi partiler gibi kanunlar olacaksa o zamana siyasi partilere ittifak yapma imkanı, seçim sistemine de maddelerin konulması gerekmektedir. MHP çok pratik bir çözüm olarak üzerinde tartışılması mümkün olabilecek bir yaklaşımı ortaya koymuştur. Partilerin siyasi kimliği ortadan kalkmadan seçim haklarını kaybetmeden ittifak olmalıdır” diye konuştu.

Bahçeli, seçim ittifakı karşılığında MHP’nin kurulacak hükümette bakanlık talebi olmayacağını ifade etmesi dolayısıyla MHP’nin yegane amacını TBMM’de yer alma olarak işaret etti.

“MHP’nin baraj sorunu yoktur”

Bahçeli, AKP ile seçim ittifakı kurmak istemesine rağmen MHP’nin 3 Kasım 2019 Genel Seçimleri’nde ülke genelindeki yüzde 10 oy alma barajı altında kalarak TBMM’ye girme şansını kaybedeceği görüşünü ise reddetti. Geçtiğimiz Kasım ayından itibaren seçim ittifakı yanı sıra yüzde 10 ülke barajını indirmek gerektiğini kaydeden Bahçeli, gelecek seçimde MHP’nin oy kaybı yaşamayacağını savundu.

Milliyetçi çizgideki oylara da talip olduğu gözlemlenen ve Meral Akşener’in liderliğindeki İyi Parti’yi isim vermeksizin işaret eden Bahçeli, “Sanki yeni kurulmuş 15 günlük parti barajı aşıyor, gelecekteki birtakım siyasi oluşumlar barajı aşabilecek ama MHP aşamayacak gibi ters bir yorum içine giriyorlar. Bu haksızlıktır. MHP'nin baraj diye bir sorunu yoktur” görüşünde. Bahçeli, 3 Kasım 2019’da en az yüzde 12 oy alacaklarını da iddia etti.

MHP, 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri’nde oy oranı yüzde 16.3 iken; 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri’nde oy kaybı yaşamış ve yüzde 11.9 oranında oy almıştı. Bu çerçevede, MHP’nin 3 Kasım 2019’da yüzde 10’nun altında oy alabileceği tartışılıyor.

Muhalefet ve Abdullah Gül’e mesajlar

Bu arada Bahçeli, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 2019’da cumhurbaşkanlığına adaylık ihtimaline karşılık “Abdullah Gül'ün böyle bir süreçte 'Ben adayım' diye ortaya çıkması izah edilebilecek bir durum değildir. Sağın, solun dolduruşuna gelmemesinde yarar vardır” açıklaması yaptı.

Bahçeli, ayrıca “CHP, HDP, İP beraber onlar da bir ittifak yapsın yüzde 49 sahip çıkıyorsunuz da bunu yasal bir kağıt haline dönüştürmekten niye vazgeçiyorsunuz? 'Sadece yüzde 49 benim olsun' diye siyaset yapıyorsan ondan bir şey çıkmaz. Onu geçmiş dönemlerde çok yaşayanlar oldu. Şimdi gerek yok. O bakımdan bu ittifaklaşma cepheleşmeyi, kutuplaşmayı da önler. Cepheleşme ile kutuplaşmanın olmadığı yerde zaten çatışma olmaz. Onun için yasal zemine çekmekte yarar var. Bizim için söylemiyorum biz her şart altında yolumuza devam eden bir siyasi hareketiz. Ama bu kadar 5 benzemez bir araya geliyorsa bunları bir kağıda bağlamak lazım” dedi.

Bunun yanı sıra Bahçeli’nin, İyi Parti’den İP diye söz etmesi dikkat çekti.

Bahçeli muhalefeti kızdırdı, AKP’yi sevindirdi

Devlet Bahçeli açıklamasıyla “MHP artık muhalefet partisi değil” şeklinde özetlenebilecek tepkilere hedef oldu. Twitter’da Devlet Bahçeli adıyla oluşturulan etiket kapsamında muhalif kesimlerce geçmişte MHP Genel Başkanı’nın Erdoğan aleyhindeki açıklamaları paylaşıldı. Bahçeli’nin, geçmişte Erdoğan’ı yolsuzluk gibi konularda suçladığı ve Cumhurbaşkanı olmaması gerektiğini belirttiği pek çok açıklama videoları gündemdeydi.

Bahçeli’nin “seçim ittifakı” önerisinde bulunduğu CHP ve İyi Parti de, MHP’ye tepkiliydi.İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ittifak düşüncesinde olmadıklarını vurgulayarak, “Kimse, kimin ne yapacağı konusunda akıl verme mevkisinde değil. Biz Sayın Bahçeli, Sayın Erdoğan'ı şartsız şurtsuz niye destekliyor diyebilir miyiz? Diyemeyiz. Öyle karar vermiştir, saygı duymak lazım. Bizim ne yapacağımıza da biz kendimiz karar veririz” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de, Bahçeli’nin darbe girişimini bahane etmemesini ve çok öncesinde Saray’a destek vermeye başladığını belirterek, “Sayın Bahçeli MHP'nin kapısına 'tasfiye sürecindeyiz' diye asmış. MHP'nin durumu, patron çıldırdı, kapatıyoruz tasfiye sürecinde bir parti. Ciddiye alınacak bir durum yok karşımızda. Bir suçüstü durumu var” diye konuştu.

AKP’li kesimler ise, Bahçeli’yi sahiplenerek, “Türkmen Beyi” gibi ifadeler ile Erdoğan’ı aday ilan etmesini kutladı.

Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da, MHP’nin kendi kararını alarak seçim süreci adımlarını belirleyeceğini belirterek, “Sayın Bahçeli’nin, Sayın Cumhurbaşkanımızı destekleme kararı memnuniyet verici. AKP’nin adayı malumunuz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. AKP kadrolarından başka bir aday çıkması mümkün değildir” açıklaması yaptı. Bozdağ, ayrıca “Önümüzdeki süreçte ittifak ile ilgili neler olacak hep beraber göreceğiz” ifadesini de kullandı.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

ABD Anayasa Mahkemesi Trump’ın dokunulmazlık iddialarını görüşüyor – 25 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:44 0:00
XS
SM
MD
LG