Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ortadoğu'nun Yemen krizinde karşı karşıya gelen iki dev gücü İran ve Suudi Arabistan arasında yükselen tansiyonu yatıştırmak için Riyad'a sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi.
Macron, Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki resmi gezisinin ikinci gününde sürpriz bir açıklama yaparak, Suudi Arabistan veliaht prensi Muhammed Bin Salman ile iki saatlik bir görüşme için Riyad'a gitti. Macron, “Riyad ile terörle mücadele ve bölgenin istikrarı için ikili ilişkilerimizi geliştirmek ve Riyad yönetimi ile çalışmak hayati önem taşımaktadır" dedi.
Riyad'daki temaslarında "Lübnan'ın toprak bütünlüğünün korunmasının önemine de dikkat çekeceğini belirten Emmanuel Macron, Riyad'da istifasını açıklayan ve Beyrut'a geri dönmeyen Lübnan Başbakanı Saad Hariri'nin Paris'e geleceği söylentilerine ilişkin de, Hariri'nin bu yönde bir talebi olmadığını açıkladı.
Fransa, Saad Hariri'yle 'dolaylı' temasta
Ancak Macron, Fransa'nın Hariri ile diplomatik yollardan dolaylı temasta olduğunu da doğruladı.
Macron, "Hariri ile bu aşamada gayri resmi temaslar kuruldu. Ama Paris'e gelme yönünde bir talep olmadı. Dileğim, bütün Lübnanlı politikacıların Lübnan'da özgürce yaşayabilmesidir. Bunun için de herhangi bir lideri tehdit edebilecek kişilere karşı sert bir politika gerekiyor" dedi.
Babası Refik Hariri Şubat 2005'te öldürülen Saad Hariri'nin geçtiğimiz Cumartesi günü, Riyad'da istifasını açıklaması bir süredir yoğun kriz yaşayan Tahran ve Riyad arasındaki tansiyonu daha da artırdı. Bu istifanın ardından, Yemen'den gelen bir füzenin Riyad yakınlarına düşmesi de iki bölgesel güç arasındaki sözlerin tonunu daha da sertleştirdi.Suudi Arabistan, Yemen krizinde, isyancı Hutileri desteyleyen İran'ı, bu askeri saldırının kaynağı olmakla suçladı.
'İran'ın balistik faaliyetleri endişe verici'
İki başkent arasındaki tansiyonun yükselmesi üzerine, zaten pek çok çatışma ile istikrarasızlığa sürüklenen gergin ortamda Riyad'a giden Macron, Fransa'nın barışı sağlama rolü olduğunu belirtti ve "İran ile ilgili benim düşüncelerime uygun olmayan görüşler duyuyorum. Suudi Arabistan ile de hem bölgenin istikrarı hem de son derece yakın ikili ilişkilerimiz nedeniyle birlikte çalışmak ve tüm taraflarla konuşmak önemli" diyerek her iki tarafla da görüşmenin önemine vurgu yaptı.
Macron, "Yemen'den atılan füzenin İran füzesi olduğu açıkça belli ve bu İran'ın balistik gücünü gösteriyor. İran'ın bugün bütün bölgede gerçekleştirdiği balistik faaliyetleri artık son derece endişe vericidir. Tıpkı 2015'te İran'ın nükleer faaliyetlerini sınırlama konusunda olduğu gibi balistik faaliyetleri ile ilgili de, gerekirse yaptırımları da konuşarak İran'ı sınırladıracak bir müzakere başlatılmalı" dedi.
Macron, İran'ın bölgedeki nüfuzunu artırmayı amaçlayan stratejisini de eleştirerek, "İran'ın, balistik faaliyetlerin de ötesinde, tüm bölgede, özellikle Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen'de, endişe uyandıran ve tansiyona yol açan hegemonyasına ya da hegemonya heveslerine bir çerçeve çizmek gerekiyor. Gerçekçi bir diyaloğa ihtiyacımız var, ve bunun İran'a karşı saf olmakla ilgisi yok. Elbette müttefiklerimizle, özellikle Birleşik Arap Emirlikleri'nin yanında olmakla ilgili. Ama bölgedeki dengesizlikleri artıracak, hatta çatışmalar yaratacak 'sonuna kadar gitme' politikası da tehlikeli" diye konuştu.
