Sorbonne Üniversitesi'nde 7 ay önce yeni Avrupa Birliği programını açıklayan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, aynı projeyi Strasbourg'da Avrupa Parlamentosu'nda (AP), AP milletvekilleri önünde savundu. Avrupa'da 2019'da yapılacak AP seçimleri öncesinde "Avrupa'nın yeniden inşası" projesini savunan Macron, popülizmin yükselişine karşı Avrupa yurttaşlarının fikirlerini ifade edebilecekleri bir "yurttaş bilgilenmesi" kampanyası başlattı.
AP Başkanı Antonio Tajani tarafından Fransa ve Avrupa marşlarıyla karşılanan Macron, 74'ü Fransız 750 AP milletvekiline hitap ederek, "yeni Avrupa vizyonunu" anlattı. AB için öngördüğü reformları anlatırken, popülizmin yükselmesinden, Euro bölgesine ve Avrupa savunmasına kadar pek çok konuya değinen Macron, AB'nin yeniden yapılanması için acil bir yol haritası üzerinde uzlaşmaya varılması gerektiğini söyledi. Euro Bölgesi'nde reforma gidilmesi ve AB'nin ortak reformları için daha yüksek bir bütçe oluşturulması gerektiğini savunan Fransa Cumhurbaşkanı, Fransa'nın AB Bütçesi'ne daha fazla katkı yapmaya hazır olduğunu da dile getirdi.
Avrupa'da yükselen aşırı sağ dalgayı değerlendiren Macron, "Avrupa halkının öfkesine kulak vermeliyiz. Avrupa demokrasisi bizim en büyük şansımız. Onların fikrini almalıyız. Ben savaş görmeyen, geçmiş nesillerin yaşadıklarını yaşamama lüksüne sahip bir nesle aitim. Uyur-gezer bir nesle ait olmayacağım. Otoriter egemenlik hayranlarına geçit vermeyeceğiz" dedi.
AB'deki kuzey ve güney, doğu ve batı gibi kırılma ve ayrımları aşmak gerektiğini vurgulayan Macron, Avrupa'yı tehdit eden otoriter rejimlere de değindiği konuşmasında, "Ulusların egemenliğini de koruyan yeni bir Avrupa egemenliği tanımı getirilmeli" diye konuştu.
Macron, AB projelerinin finanse edilmesi için dijital vergi getirilmesini, bütçeye yeniden düzenlenmesi şartıyla daha fazla katkı sağlama, Euro bölgesi ülkeleri arasında uyumu sağlayacak bir bankacılık birliği, göç ve iklim sorunlarının çözümü için bütçeden pay ayrılması gibi önerilerde de bulundu. Macron, önümüzdeki aylarda yeni bir Avrupa tartışmasının başlatılması için "Yurttaş Bilgilendirmesi" kampanyasını da başlatarak, Fransa'nın yapacağı bu yurttaş kamuoyu çalışmasının diğer ülkelerde de yapılmasını dilediğini söyledi.
Juncker: "Gerçek Fransa geri geldi"
Macron'un ardından söz alan AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, "Cumhurbaşkanının söylediklerinin hemen tümüne katılıyorum. Gerçek Fransa geri geldi. Seçim kampanyanız ve seçilmeniz Avrupa'ya yeni umut verdi" dedi. Almanya ve Fransa'nın AB içinde önemli olduğunu kaydeden Juncker, "Ama unutmayın AB, Almanya ve Fransa'dan ibaret değil, bugün 28 üyesi var" uyarısında bulundu. Juncker, Batı Balkan ülkelerine de dikkat çektiği konuşmasında, "Naif değilim, Batı Balkan ülkeleriyle ilgili zorlukları biliyorum. Ama onları AB'den uzaklaştırsak Balkan savaşları yeniden başlar" dedi.
AB'nin en büyük grubu, sağ PPE adına söz alan Manfred Weber, Macron'un projesine destek verdi. Weber, yeni Avrupa projesinde parlamentonun daha da güçlenmesi gerektiğini ve AB Komisyonu başkan ve komiserlerinin AP tarafından seçilmesinin istedi. Weber, AP'nin kararlarının da tavsiye niteliğinden çıkıp uygulanan kararlar haline dönmesi gerektiğini savunurken, "Türkiye ile ilişkilerin dondurulması" konusundaki kararı örnek verdi.
Sosyalist Grup adına konuşan Udo Bullman da, AB'nin büyük konularda karar almasının aciliyetine dikkat çekerek, "Suriye'ye müdahale, Facebook skandalı, bunlar AB'nin ortak bir kararı olmalıydı" dedi.
Yeşiller ve Sol Grup adına konuşan sözcüler ise, Suriye'ye düzenlenen operasyonun BM onayı olmadan yapılmasını eleştirdi. Yeşil milletvekili Philippe Lamberts, Macron'un varlıklı Fransızlar’dan sözederken, "ipin ucundaki ve herkesi çeken birinci sıradakiler" tanımını protesto etmek için Macron'a ip hediye etti.
Fransız aşırı sağ partilerine mensup milletvekilleri de Macron'un ekonomik ve sosyal politikalarını sert eleştirdi. Fransız aşırı sağ vekiller Florian Philippot ve Nicolas Bay, Fransa eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın 2003'te yaptığı gibi Irak savaşına karşı çıkmayan Macron'u ABD'nin arkasından gitmekle suçladı.
Eleştirilere yanıt veren Macron, aşırı sağ partilere, "Fransızlar geçtiğimiz Mayıs ayında sizi seçmedi. Sizin projenizi reddetti. Ama siz bir öfkeyi dile getiriyorsunuz. Elbette bunu dinlemek lazım" karşılığını verdi.
"Balkanlar Rusya ve Türkiye'ye açılıyor"
Juncker'in Balkanlar konusundaki sözlerine yanıt veren Macron, "Batı Balkanlar Rusya ve Türkiye'ye açılıyor. Onları AB'ye çekmek çok önemli. Ama onları üye yapmak, zaten 28 üyeyle zor işleyen AB'yi aynı kurallarla 30'a 32'ye çıkarmak çözüm değil" dedi.
Suriye eleştirilerine öfkeli yanıt
Macron’un, Suriye'deki operasyona yönelik eleştirilere ise öfkelenerek yüksek sesle yanıt vermesi dikkat çekti. Özellikle Chirac karşılaştırmasına öfkelenen Macron, "Suriye'ye yapılan operasyonun Irak ve Libya ile benzerliği yok. Çünkü kimseye savaş ilan etmedik. Suriye'de tek savaş DAEŞ’e (IŞİD) karşı. DAEŞ bize saldırdı. Bu savaş meşru ve bizim Suriye'deki tek savaşımız bu. Orada başka bir savaş da var, Esad kendi halkına karşı savaşıyor. Ne yapacaktık, oturup bekleyecek miydik? Biz kimyasal depoları vurduk. Bir tek insan hayatını kaybetmedi. Şimdi politik ve diplomatik çözüm için çalışmak lazım. Rusya, Türkiye, İran ile tüm güçlerle konuşarak yarının Suriye’sini kuralım. Eğer Esad'ın kirli planlarını bitirmesini beklersek, yarının Suriye'sini kuramazsınız" dedi.
Ayakta alkışlama
Ardından tek tek milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Macron, oturum sonunda ayakta alkışlandı. Macron'un konuşması sık sık Avrupa milletvekilleri tarafından alkışlarla kesildi. Ancak bazı milletvekilleri de Macron'un demokrasi anlayışını "Napolyon demokrasisine" benzeterek sert eleştirdi.
Macron'un söz alan herkesi dikkatle dinleyerek not alması dikkat çekti.
Suriye'deki operasyonla ilgili konuşması sırasında salonda yer alan delegeler, "Suriye'den elini çek", "Suriye'de savaşa son" pankartları açtı.
