Libyalı isyancılar, Kaddafi’nin Trablusgarp’ın 450 kilometre doğusundaki doğumyeri Sirte kentine yaklaşıyor.
İsyancı komutanlar, batıdan gelen kuvvetlerin Akdeniz kıyısındaki Sirte’ye 30 kilometre yaklaştılarını bildirdi.
Bir muhalefet sözcüsü, aşiret liderleriyle Sirte’nin teslim olması için yaptıkları görüşmeler sonuç vermezse kenti güç kullanarak alacaklarını açıkladı.
Trablusgarp’ın düşmesinden sonra ortalıkta görünmeyen Kaddafi’nin Sirte’de gizlendiği sanılıyor.
Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mustafa Celil, Kaddafi'nin hala Libya ve dünya için tehdit oluşturduğunu belirterek NATO'dan hava saldırılarını sürdürmesini istedi.
Bu arada Fransa Trablus'ta altı aydan beri kapalı olan elçiliğini yeniden açmaya hazırlanıyor.
Öteyandan İnsan Hakları Gözlem örgütü, Trablusgarp’ın dört ayrı bölgesinde 110’dan fazla ceset bulunduğunu, bu kişilerin çoğunun gözaltındayken ya da elleri bağlıyken kurşuna dizilerek öldürüldüğünü bildirdi.
Geçen haftaya kadar Kaddafi’ye bağlı seçkin Hamis Tugayları’nın kontrolündeki üsde tamamen yanmış 50 kadar ceset bulundu. Üssü ziyaret eden Amerika’nın Sesi muhabiri, dışarıda da sekiz ceset gördüğünü, bir tanesinin ellerinin bağlı olduğunu bildirdi. Sağ kalmayı başaran bir kişi, Kaddafi yanlısı askerlerin isyancıların yaklaştığı sırada tüm tutsakları kurşuna dizdiğini ve daha sonra cesetleri yakarak imha etmeye çalıştıklarını söyledi.
Muhalefete bağlı bir askeri sözcü, Kaddafi kuvvetlerinin elinde hala 40 bin kadar kişinin tutsak olduğunu, bu kişilerin hayatlarından kaygı duyduklarını bildirdi. Albay Ahmed Bani, geçen ay Trablusgarp cezaevlerinden on bini aşkın kişiyi çıkardıklarını söyledi.
Bununla birlikte isyancıların da savaş suçu işlemiş olabileceğinden kaygı duyuluyor, ancak bu konuda bir kanıt bulunmadı. Son birkaç gün içinde Trablusgarp’ta, özellikle siyah Afrikalıları hedef alan cinayetlerin arkasında kimin olduğu bilinmiyor. Muammer Kaddafi’nin paralı askerleri arasında siyah Afrikalıların bulunmasından dolayı, muhalifler rastgele gördükleri siyahları hedef alıyor.
