Erişilebilirlik

Levitt: 'İran'a Yaptırımların Dili Sert Olmalı'


Birleşmiş Milletler’in Nükleer Silahsızlanma Anlaşması’nı gözden geçirme konferansı Pazartesi günü başlıyor. New York’ta yapılacak toplantının yaklaşık bir ay sürmesi bekleniyor. Toplantılara İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejat’ın da katılması bekleniyor. Amerika ise İran’a karşı yeni yaptırımlar öngören BM karar tasarısı üzerinde çeşitli ülkelerle mekik diplomasisine devam ediyor. Uzmanlar İran’a yaptırım kararının Haziran ayında yapılacak Güvenlik Konseyi oturumunda alınmasına neredeyse kesin gözüyle bakıyor. Yaptırımların etkili olup olmayacağı ise tartışma konusu.

İranlı üst düzey yetkililer yeni bir BM yaptırım kararını engelleyebilmek için Güvenlik Konseyi’nin daimi olmayan üyeleriyle görüşmelerde bulunuyor. Güvenlik Konseyi’nin bu üyelerinin olası bir yaptırım kararını veto etme yetkisi yok ancak çok uluslu bir yaptırım kararına ne kadar ülke itiraz ederse bu İran’ın işine o kadar çok yarıyor.

Tahran hükümeti uranyum zenginleştirme programını durdurmayı reddedince Amerikalı yetkililerin yaptırım kararı alınması için harcadığı çabalar daha da yoğunlaştı. BM İran’a uranyumunu üçüncü bir ülkede zenginleştirmeyi kabul etmesi karşılığında nükleer yakıt önerisi yapmış ancak İran bu öneriyi reddetmişti. Birleşmiş Milletler planına göre İran yaklaşık binyüz kiloluk az zenginleştirilmiş uranyumunu zenginleştirilmek üzere yurtdışına gönderecekti. Bu sayede İran’ın nükleer silah yapmaya yetecek düzeyde uranyum zenginleştirmesinin engellenmesi planlanıyordu.

İran ise nükleer programının silah üretmek amaçlı olduğunu başından beri reddediyor. Washington’da uzmanlar haziran ayında yapılacak güvenlik konseyi toplantısından bir yaptırım kararı çıkacağına kesin gözüyle bakıyor. Ancak tartışılan konu yaptırımların ne derece etkili olacağı ve hassas durumdaki İran ekonomisine nasıl bir etki yapacağı.

Washington’daki Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’nda düzenlenen bir toplantıda konuşan Ortadoğu uzmanı ve Amerika Maliye Bakanlığı eski müsteşarlarından Matthew Levitt, İran’a uygulanacak yaptırımların uluslararası toplumun onayını almasının çok önemli olduğunu söyledi.

İran’a mali yaptırımların düzenlenmesinde bir önceki Amerikan yönetimi zamanında etkin rol oynayan Levitt, yaptırım kararının yasal bir şemsiye görevi yapacağını, ancak asıl yaptırım uygulamalarının tek tek ülkeler bazında etkili olacağını kaydetti. Levitt’e göre Avrupa Birliği, Amerika, İngiltere gibi ülkelerin İran’a uygulayacağı mali ya da daha geniş kapsamlı yaptırımların inandırıcı olabilmesi için sert bir dil kullanması gerekiyor. İran’ın BM yaptırımlarından çekinmediğini söyleyen uzman ‘Daha önce alınan BM yaptırım kararları fazla etkili olamadı. Karar alınması çok uzun sürdü. Haziran ayında alınacak kararın bir takvim içermesi şart’ diye konuştu. Uzmana göre İran’ın bu takvime uymaması halinde ise daha sert yaptırım kararları alınması gerekiyor ancak bu durum uluslararası ve ikili yaptırımların sadece mali konuları içermekten uzaklaşması tehlikesi içeriyor. Daha geniş kapsamlı yaptırımların ise İran halkının günlük yaşantısını daha fazla etkilemesinden korkuluyor.

İran ise olası mali yaptırımların ekonomiye etkisini en aza indirebilmek için yabancı yatırımcılara uygulanan sert kuralları hafiflettiğini açıkladı.

Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’ndaki toplantıda konuşan ekonomist Ferid Mohamedi, İran’ın petrol ve doğalgaz sanayiini modernize etmek ve genişletmek için yabancı yatırımın şart olduğunu söyledi. Ancak yabancı şirketler uluslararası mali yaptırımları gözardı etmekten çekindikleri için İran’a yatırım yapmaktan kaçınıyor. İran devletin üzerindeki kamu yükünü azaltabilmek için özelleştirme işlemlerine de ağırlık veriyor.

İran’a uygulanması planlanan ambargolar ülkenin bankacılık, deniz ticareti, silah sanayii ve enerji sektörüne yapılacak yatırımları hedef alacak.

Güvenlik Konseyi’nin geçici üyelerinden olan Türkiye ise kapı komşusu İran’a yaptırımları destekleme konusunda çekimser. Türkiye İran’la diplomatik diyalog yolunun açık tutulmasını istiyor.

XS
SM
MD
LG