Erişilebilirlik

Latin Amerika’da Günde En Az 12 Kadın Cinayeti 


Uluslararası Af Örgütü’nün (AI) Latin Amerika ve Karayipler’de yaptığı bir araştırmaya göre, geçen yıl bölgede en az 4 bin 380 kadın cinayeti işlendi. Araştırma başta yerli, zenci ve kırsal bölgelerde yaşayanlar olmak üzere kadınlara yönelik şiddet vakalarında ciddi bir artış yaşandığını ortaya koyuyor.

Birleşmiş Milletler verilerine göre, her 100 bin kadından 1,6’sının cinayete kurban gittiği Latin Amerika ve Karayipler bölgesi, Afrika’dan sonra en fazla kadının öldürüldüğü bölge olmasıyla dikkat çekiyor. Bölgede her üç kadın maktulden ikisi akrabaları ya da (hali hazırda ya da eskiden) birlikte olduğu erkekler tarafından öldürülüyor.

Latin Amerika’da kadın cinayet oranının en yüksek olduğu yer, şiddetin ve suç oranlarının oldukça yüksek olduğu Honduras. Orta Amerika ülkesi Honduras’ın nüfusu 10 milyonun altında olmasına rağmen, geçen yıl kayıtlara geçen kadın cinayeti sayısı 318. Türkiye’de geçen yıl Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre, 280 kadının öldürüldüğü hatırlandığında, bu sayı oldukça yüksek.

Geçen yıl kayıtlara göre Meksika’da 1004, Kolombiya’da 210, Arjantin’de 222, Venezuela’da 239 kadın cinayeti işlendi.

Kadın örgütleri cinayet sayılarının açıklanandan çok daha fazla olduğunu, ayrıca kadın cinayeti konseptinin erkekler tarafından öldürülen bütün kadınları kapsamadığına ve kayıp kadınların istatistiklere eklenmediğine dikkat çekiyor. Örneğin kadın cinayetlerinin yüksek olduğu Peru’da geçen yıl kayıtlara geçen cinayet sayısı 147 iken, kaybolan kadın sayısı 5 bin 900. Meksika’da ise bu rakam 2 bin 795 olarak açıklanmıştı.

“Sorunun kaynağı ataerkil yapı”

Latin Amerika ülkelerindeki ilgili kurumlarla ve kadın örgütleriyle çalışarak kadın cinayetlerinin haritasını çıkaran MundoSur adlı organizasyonun başkanı Eugenia D’Angelo bölgedeki kadın cinayet sayısının çok daha fazla olduğunu iddia ediyor.

VOA Türkçe’ye konuşan D’Angelo, maktul kadınların çoğunun öldürülmeden önce devlet kurumlarından yardım talep etmesine rağmen ilgili kurumlar tarafından gerekli önlemlerin hayata geçirilmediğini tespit ettiklerini, bu durumun da ihmalden öte, erkek egemen sistemin ve kültürün bir ürünü olduğuna dikkat çekiyor.

D’Angelo, sadece kadınları şiddete karşı koruyan mekanizmalarda değil aynı zamanda katillerin cezalandırılmasında da ciddi sorunlar olduğunu, rüşvet ve dokunulmazlık gibi problemlerden dolayı birçok kadın cinayetinin failinin bulunamadığını kaydediyor.

Bölge devletlerinin kadın cinayet rakamlarını açıklamamasının sorunu görünmez kıldığına vurgu yapan D’Angelo, mevzu bahis olan konunun temel insan hakkı olan yaşam hakkı olduğunu söylüyor.

D’Angelo, “Kadın cinayetlerinin önüne geçebilmek için kurumların ve kadın örgütlerinin katılımıyla insan hakları ve cinsiyet merkezli sosyal politikaları hayata geçirmek ve toplumdaki erkek algısının içeriğinin yeniden doldurulması gerekiyor” diyor.

STÜDYO VOA

IMF Avrupa Dairesi Direktörü Kammer: “Türkiye’deki ekonomik programı destekliyoruz” – 19 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:51 0:00
XS
SM
MD
LG