Erişilebilirlik

“Kuzey Suriye’de Kürt Devletine Müsaade Etmeyeceğiz”


Suriye’de Esat karşıtı pozisyonunu Rusya’nın etkisiyle zayıflatan Türkiye, Fırat Kalkanı Harekatı’na ağırlık veriyor. Ancak El Bab operasyonu uzadıkça artan kayıplar kamuoyunda eleştirilere neden oluyor.

Bugün hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakan Yıldırım’ın yaptığı konuşmalara bakılırsa iktidar her ne kadar Suriye’de olmasının meşruiyetini IŞİD bölgelerinden Gaziantep ve Kilis’e atılan füzeleri engellemek olarak kursa da Fırat Kalkanı Harekatı’na asıl amacını PKK’nın Kürt devleti ya da Kürt koridoru kurmasını önlemek olduğunu anlatıyor.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun 30. Genel Kurulu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu konunun altını çizdi.

Cumhurbaşkanı, “Terörden arındırılmış güvenli bölge diye bir tezimiz var. Başından beri bunu söylüyoruz bu olmazsa Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa her zaman tehditte. Dertleri ne? Kuzey Suriye'de yeni bir devlet kurmak. Biz böyle bir devletin kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu böyle bilinmeli. Şüphesiz ki şehitlerimiz canımızı yakıyor ama şunu da bileceğiz ki bir toprağın vatan olması için şehide ihtiyacı var, gaziye ihtiyacı var. 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğurunda ölen varsa vatandır' diyor şair. Buralara böyle geldik ” dedi.

Başbakan Yıldırım: DEAŞ, PKK’ya silah veriyor

Başbakan Binali Yıldırım da Türkiye’nin terörle mücadelesine sekteye uğratmak için terör örgütlerinin silah alışverişi yaptıkları görüşünde. Türkiye’nin hendek siyaseti izlenmesi üzerinde terörle mücadelede savunmadan taarruza geçildiğini belirten Başbakan, PKK’nın Türkiye’de bozguna uğramasının ardından dış ülkelerden devreye girdiğini söyledi.

Yıldırım, “Güneyimizdeki ülkelerden ciddi anlamda destekler gelmeye başladı. Orada maalesef yapılan DEAŞ, PYD ve diğer terör grupları elde ettikleri silahları PKK'ya vermeye başladılar. Bunlara silah verenler de belli. Bu silahlar bu sefer yurt içinde terör faaliyetlerinde kullanılmaya başlandı. Bu da tabi terörle mücadele bizim biraz daha işimizi zora soktu, kabul etmek lazım. Çok gelişmiş silahlar elde ettiler” diye konuştu.

Yıldırım: PKK’dan eylemlerde asker-sivil ayrım yapmayın talimatları geliyor

Türkiye’nin bu silahları topladığını söyleyen Başbakan Yıldırım, kırsalda kaybeden PKK'nın şiddeti büyük kentlere yaymaya çalıştığını belirtti ve “Artık talimatlarını şöyle veriyorlar; 'Kuralsız, asimetrik saldırılar yapın.' Herkesin elinde ne imkan, kabiliyet varsa onu kullansın, sivil-asker ayrımı yapmayın, ses getiren eylemler yapın.' Şu anda mücadele bu boyutta. Bunun için de gerekli teknik altyapımızı da artırıyoruz, güvenlikle ilgili istihbarat altyapımızı da güçlendiriyoruz. Yani yüzlerce olayı engelliyoruz ama bir tanesini kaçırdığımız zaman çok büyük, hepimizi üzen bir sonuçla karşı karşıya kalıyoruz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan: Sırada Münbiç var, ABD’yle bir araya gelebilirsek Rakka var

“20 Ocak'tan sonra Amerika'da yeni yönetim işbaşı yapıyor. Onlarla da konuşacağız” diyen Erdoğan konuşmasında, daha önce de dile getirdiği bir iddia ortaya koydu ve El Bab’dan sonra sıranın Münbiç’e geleceğini savundu.

Erdoğan, “İşin bu bölümü bitti ama sırada Münbiç var. Amerika ile yeni dönemde bir araya gelebilirsek Rakka var. Türkiye küresel bir güçtür. Biz milletimizin devletimizin bekası meselesini konuşuyoruz” dedi.

Erdoğan: Biz mültecilere 20 milyar dolar harcadık, nerede Batı?

Türkiye’nin bir yandan içte ve dışta teröre karşı mücadele verirken diğer yandan da Suriyeli mültecilere insani yardımı aksatmadan yaptığının altını çizen iki lider, Batılı ülkeleri Türkiye’ye verdikleri sözleri yerine getirmedikleri için eleştirdi.

Erdoğan, Avrupa Birliği’nin bir yıl önce verdiği 3 milyar dolarlık mülteci yardım taahhüdünü dahi yerine getirmediğini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı, “Mültecilerle ilgili yaptığımız harcama 20 milyar doları buldu. Nerede Batı. Hani o zengin Batı nerede? Onların böyle bir derdi var mı? Hani insan hakları? Türkiye'ye verdiği Avrupa Birliği'nin söz var. '1 Temmuz itibarıyla biz 3 milyar avro vereceğiz.' Şu ana kadar 677 milyon dolar. Bize vermiyor, benim bütçeme girmiyor. Bu para, sadece UNESCO vasıtasıyla Kızılay'a, AFAD'a. Gelen rakam bu 677. Söz verdikleri 3 milyar avroydu. Nerede? Yok. Bunların bütçeleri, gayrisafi milli hasılaları bizden çok çok fazla. Niye gelmiyor? Bunların böyle bir derdi yok. Bunların insanlık diye bir derdi yok. Bunların ezilen, mazlum, mağdur diye bir dertleri yok, bu dert bizde var” dedi.

Başbakan Yıldırım da Batılı ülkelerin Suriye konusunda Türkiye’ye nasihat vermekten vazgeçerek sorumluluğu paylaşmasını istedi.

Yıldırım, “Bugün bakın dünya büyük bir aymazlıkla, duyarsızlıkla, çaresizlikle izledi Halep’i Bir şey yapamadılar ama tek Türkiye yaptı. Türkiye, o ateş çemberinin içine girdi, 45 bin insanı oradan çıkardı. Ölümden kurtardı. Şimdi herkes, Amerika'dan tut, Avrupa'ya kadar ‘Türkler büyük iş başardı’ diyor. Bırakın bizim sırtımızı sıvazlamayı da biraz yük alın. Bu dünya hepimizin ortak mirası, nimetlerini paylaşırken en önde gidiyorsunuz, külfetlerine, sorunlarına geldiği zaman nasihat veriyorsunuz” diye konuştu.




STÜDYO VOA

BM Genel Kurulu’ndan Filistin’le ilgili olumlu karar – 10 Mayıs
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:58 0:00
XS
SM
MD
LG